48. Bölüm

9.5K 669 32
                                    

Müzik:

"ELBET BİR GÜN BULUŞACAĞIZ"
(ZEKİ MÜREN)

"YOK! "




Sabah uyandığında Bekir'in yastığına sarılıp kokusunu içine çekerek, bulantısının biraz hafiflemesini bekledi.

Kokusu ilaç gibiydi bu adamın.

Kocasının baş ucuna bıraktığı tuzlu krakerleri görüp hemen iki tane attı ağzına gülümseyerek.

"aşkım nasıl da düşünür beni"

Biraz toparlanıp Isparta'yı gezmeyi düşünüyordu bu gün.

Bekir geç geleceğini söylemişti.

Giyinip kahvaltı yapmak için odasından çıktı, yemekhaneye değil de, çay bahçesine gidip tostla, açık bir çay söyledi kendine.

Orada duran askerlerden, çarşıya gitmek için, askeriyenin dışındaki duraktan otobüse ya da minibüse binebileceğini öğrendi.

Harika bir hava, gezmek için ideal bir gün, akşama kadar da bol bol vakti vardı, odasına çıkıp, boynuna taktığı küçük çantasının içine telefonunu ve cüzdanını koyup minibüse binmek için nizamiyenin dışına doğru yürüdü,  kapıdaki askerler de yardımcı olup durağın yerini, çarşıyı ve nasıl döneceğini tarif ettiler.

Midesi de iyiydi, yeni bir şehri keşfetmenin heyecanıyla ilk gelen minibüse binip çarşıya doğru keyifle yolculuğuna başladı.






************************************

İSTANBUL

Selim ısrarla çalan telefonunu nereye koyduğunu bulmak için koca evi dolanıyordu, Tuana oyun oynamak için almış kimbilir nereye bırakmıştı?

İlk çaldığında aldırış etmedi, ama ısrarla çalmaya devam edince aranmaya başladı, salon masasında oturmuş bu gün gönderilecek düğün davetiyelerini düzenlemekle meşguldü.

Yakında karısı olacak, sevdiği kadını elinde çalan telefonuyla kendisine yaklaşırken görünce, yanağına öpücük kondurup kimin aradığına baktı, Muhittin Dayı beş kez üst üste aramıştı.

Kafası düğünle ve yanında duran aşkıyla öyle doluydu ki, önemsemeyip masaya bıraktı telefonu ve Gül'ü biraz daha kendisine yapıştırıp dudaklarına kapandı.

-mmmm bu dudakların tadına asla doyamıycam,

Telefon tekrar çalmaya başladı,

-aşkım bir bak bence Muhittin Dayı bu kadar ısrarla aramazdı bir şey mi oldu acaba?

-yaa ne olacak aşkım, asayiş berkemal, Simirna kocasının yanında, dün sen konuşmadın mı araları iyi, ayrıca sevdiğim kadın kollarımın arasında...

Telefon susup, tekrar çalmaya başladı!

-hayyyy sikicemm!

Gül'ü kollarından bırakmadan telefonu alıp açtı,

-heee dayı noldu, bu kadar ısrarla arıyorsun?

-Selim ben bir halt ettim oğlum,

-ne yaptın dayı? Dedi gülerek...

Birazdan duyacaklarıyla yüzündeki gülümseme yerini endişeli bir ifadeye bırakacaktı...

-telefonlarını falan almadın mı dayı bu adamların?

Karşı tarafı biraz dinledikten sonra burun kemiğini sıkarak odada volta atmaya başladı.

Gül'de endişelenmiş Selim'e merakla bakıyordu.

YAKAMOZUN KARANLIĞI (TAMAMLANDI ve DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin