KENDİNİ BULMA YOLUNDA İLERLERKEN KAYBOLMAK

20 1 0
                                    


Nereden başlayacağını bilmeden yazmak.İşte bunu seviyorum ve bu sebeple yazıyorum. Duygular. Düşünceler. Bilgiler. Kendimi olma yolunda ilerlerken birden yanlız ve çaresiz görüyorum. Çelişiyorum çoğu zaman.Bilmiyorum neden.İçimden gelen diğer ses durmadan başka şeyler söylüyor? Ne oldu başamı döndüm? Dönemeyecek kadar uzaklaştım ama.Arkam bomboş.Yalızım konuşacak kimsem yok,yol arkadaşım yok. Mükemmelin peşinde koşan biri de değilim ki.Tam aksine ne kadar zayıf olduğumu farkediyorum her geçen gün. Sevdiklerimle olmak, iç huzur bana zulüm vermeye başladı.Saçmalıyorum çoğu zaman. İç huzur adına nelerden vazgeçiyor insan.Çok saçma.evet her seçiş bir vazgeçiş biliyorum.Vazgeçtiklerimi aramak değil içimdeki özlem.Seçtiklerimin yetmemesimi acaba?Neden yetmesin ki? Herşey benim istediklerimin bir bütünü değilmi şuan hayatımda? Belki bu bir depresyon hali kim bilir.Doğru dediğim şeylerin benim bilgileriml orantılı doğrular olması doğal bana göre ama neden içimden yeraltından sesler yükseliyor?Neden saçma sapan fikirler üşüşüyor beynimde? Herşeye hakim olduğumu zannettiğim anda neden bu hiç birşey bilmediğim hissi? Ailemle mutluyum,herşey düzgün gibi görünüyor.Ama ben mutsuzum.Ruhuma hakim olamıyorum.Başka bir dünya kuruyor bana ve beni burada yaşamaya zorluyor.Keyif alıyor gibi hissediyorum o diğer dünyada.Ancak beni kopartıyor,sessizleştiriyor ,içime kapatıyor.Kendimi yalancı hissetmeme sebep oluyor bu durum.Yalancı hissetme sebebim aslında mutlu olduğum kendi seçişlerimden oluşturduğum dünyada mutluymuş gibi boy göstermem.Ben hiç birşey bilmediğimi farkettim,hiç bir konuda.Yürüdüğüm yol o kadar uzun ki,bunu öğrenmek içinmi yürüdüm bu uzun yolu? Bumu yani? Ben eşittir boşluk. Elbette boşluk dediğim şeyde pekçok insan için ciddi bir kalabalık. Bunu da biliyorum.Ama yinede eğer mutlu hissetmiyor ve hayatınızı size olan bölmünü yaşarken başka bir sese kulak verip onun sihirine kapılıyor ve bu durum size mutluluk veriyorsa , gerçek hayata olan bağınız zayıflıyor ve o kaçışa doğru hergün artan bir zaman ayırmaya başlıyorsanız ,durum ciddi demektir. Herkes sormaya başlıyor çevrende.Neyin var? Canınmı sıkkın? Bir sorununmu var? Aslında haykıramıyorsun gerçekleri.Evet seçtiğim hayattan sıkıldım.O hayat olmadan asla yaşayamayacağımı bilerek susuyorum.Bu hayattan vazgeçmek,balığın denizden sıkılması gibi birşey.Sudan çıktığında en fazla birkaç dakika nefes alabilmesi gibi birşey. Ama neden o zaman bu yetmezlik durumu? Etrafımın bana olan ilgisi veya ilgisizliği değil sorun.Benim onlara dayanma gücümün tükenmesi mesele.Peki neden? Ah bir bilsem. Bilsem bu sorun kendiliğinden kalkmayacakmı ortadan? Evet bu bir bunalım.Biliyorum. Neden yazıyorum ozaman? Çünkü bu da hayata dair bir durum.Eminimki yürümekten vazgeçmeyeceğim ve geriye bakmak için elbette duracağım. İşte o zaman beni ben yapan,ilerideki yaşantımda geçmişimde bu hisse verdiğim tepkinin sonuçlarında yaşadığım anlara bakıp evet bu benim işte demek sanırım. Ama sadece rahatlamak da olabilir yazma sebebim. Ne olursa olsun asıl mesele benim ne yazzdığım değil şuan nasıl hissettiğim.Berbat hissediyorum. İşte gerçek. Kayboldum.

Doğrularım beni zorluyor.Olması imkansız gibi gelen şeyler çok basitleşmiş gibi duruyor karşımda.Yanlış dediğim şeylere neden olmasın demeye meğilliyim. Herşeyin birbirini doğurduğu bir evrende yaşadığını farketmek ne zor.Sevginin nefreti doğurması gibi. En olmayacak şeylerin bile akla yatkın gelmesi gibi.Bir an bir bakışta hissedilen nefretin,en sevdiğin hayatını adadığın birinin gözlerinde sana karşı belirmesi ne acı verici. O zaman o nefrete sebep olabilecek hareket veya davranışın bilinçsizce içinizde sizinle birlikte yaşadığını farketmeniz.Size duyulan anlık nefret duygusunu tetikleyen gereksiz bir sözünüzün,anlık bir tepkinizin nefreti tetiklemesi ne garip.Peki bu farkettiğiniz nefreti hakedecek şeyleri hangi ara yaptınız ki? Ne sinsi bir şeymiş bu,benim bile farkında olmadan beninle birlikte dolaşan şey,hangi zamanlarda çıktı ortaya ve bana karşı sevgi duyana benden habersiz sızdı? Bu çok değişik bir bilgi oldu benim için.Değişik olan bu benden nefret edilmesi hissini tetikleyen şeyin benim içimde olmasını öğrenmem. Empati ne oldu? Haydi koy senden nefret edenin yerine kendini.Evet bende ettim. İçime baktım ve benden nefret ettim.Ne olacak şimdi? Susacağım. Neden? Çünkü ben birşey bildiğimi sanıp,o bilgimle seçtim ve vazgeçtim herşeyden.Evet ne var bunda? Ne mi var? Bir virüs gibi bilgilerime girip orada yaşayan ve benim göremediğim ama bende zaman zaman görünen bir nefret sebebi var.Daha ne olsun? Neden susuyorsun peki? Susuyorum çünkü; Bundan sonra konuşacaklarımı içerisinde gizli başka nefretlerin olup olmadığı hakkında bilgim yok. Mantıklı değilmi? Bana göre evet. Bu beni kapatacak biliyorum.Daha fazla içimdeki sesi ön plana çıkartacak ve diğer alemde daha fazla yaşamama sebep olacak bu da doğru. Belkide kendi ellerimle inşaa ettiğim yaşantımı sarsmaya başlayacak. Bu durumu düzeltmek elimdemi? Bilmiyorum. Enazından şimdilik bilmiyorum. Kötü hissediyorum. Normal yaşama isteğim törpüleniyor.Normal dediğim ne ki? Hangi normal? Bumu normal? Kusurluyum bunu farkettim.Bilmiyormuydum? Elbette biliyordum? O zaman sorun ne ? Sorun bu kusuru benim kusurum deyip kabullendiğimi düşünüp içe doğru yaptığım veya yaptığımı sandığım yolculukta kendimi bulma çabalarımın sonucunda kaybolmam. Evet belkide kaybolmam gerekiyor ki kendimi bulayım.Neyse ben şuan bir çıkış yolu göremiyorum.Yola devam edeceğim,geri dönüşüm imkansız artık.Belki çevrem beni cezalandıracak,haketmediğimi düşündüğüm gibi davranışlara maruz kalacağım.Belki de haklı oldukları göremediklerimle yüz yüze tanışma şansım olacak.Bu durum ellerimle yaptıklarımı yıkmama sebep olacak.Belkide daha da sağlamlaştıracak. Bilmiyorum. Yaşayacak ve göreceğim. 

DENEMELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin