Yarın hafta sonuydu ve benim yegane planım yarım kalan dizim Gossip Girl izlemek ve yatakta pineklemekti. Fakat bugün yapılan duyuru planımın içine etmişti. Koşu maratonu olacaktı ve herkes katılmak zorundaydı.
Aslında gitmemeyi düşündüm ama korkunç beden eğitimi öğretmenimiz gelmezsek puan kıracağını söyledi. Beden dersi olsa bile derslerime önem verdiğim için malesef ki gidecektim.
Gerçekten moralim bozulmuştu.
"Hey Rosie! Neden suratın asık?" diyerek yanıma geldi Lisa. Bir kolunu da omzuma atmıştı. Tam bir oppaydı.
"Dizi maratonu yapmayı planlıyordum ama koşu maratonu çıktı karşıma." diyerek söylendim.
"Dizi maratonu her zaman yapılır. Ama koşu maratonu sırasında kurulan arkadaşlıklar her zaman değil." diyerek göz kırptı.
"Hem belki dikkatini çeken biri olu. Ten ve ben de geçen sene maratonda tanışmıştık."
"Sanmıyorum Lisa" dedim.
"Neden? Birinden falan mı hoşlanıyorsun?"
Hoşlanıyor muydum?
"Hayır. Sadece neyse..."
"Sadece ne?"
"Fazla utangacım ve kimseyle konuşamıyorum. Birisi konuşmak istediğinde de tersliyorum. Bir kaç ay sonra 18 yaşımda olacağım ama daha hiç erkek arkadaşım olmadı."
"OMG! Nasıl olmadı senin gibi güzel bir kızla kim çıkmak istemez ki?"
Omuz silktim.
"Ama Rose, sen Chanyeol'le gayet iyi anlaşıyordun geçen sefer karşılaştığımızda." dedi tek kaşını havaya kaldırarak.
"Bilmiyorum Lisa. O biraz farklı diğer erkekler gibi yanaşmıyor. Belki de ondan bana yaklaşmasına izin vermişimdir."
"Yani onu arkadaş olarak görüyorsun?"
"Imm, daha yeni tanıştığımız için bir şey söyleyemem. Ne hissettiğimi bilmiyorum."
"Peki, zamanla anlarsın." diyip gülümsedi.
"Lisa sen çok iyi birisin teşekkür ederim."
"Hahaha! Okulda bad girl olarak görülürken bu dediğin biraz komik geldi."
Kaşlarımı çattım. "Neden öyle görülüyorsun?"
"Başlarda koreli olmadığım için zorbalık görmeye başlamıştım. Bunun için de kendime güçlü bir imaj vermeye çalışırken bad girl oldum. Ama bu benim için sorun değil. Arkadaşlarım beni biliyor ve diğer gereksizler bana karışmıyor."
"Anlıyorum." dedim.
"Okul çıkışı kız kıza gezmeye ne dersin? Jisoo ve Jennie'yi de çağıralım."
"Süper olur." diyerek onayladım onu ve beraber sınıfa doğru gittik.
Kaldırmaya kıyamadım. Devam ettireceğim. Ama bundan gerisinin benimle alakası olmayacak. Normal kurgu olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK
Short Story"Cidden Rose. Bütün sınıf ondan hoşlandığını öğrendi ama o öğrenemedi. Sence de artık söylemenin vakti gelmedi mi?" Lisa bunu bilmem kaçıncı kez söylüyordu. Ne derse desin platoniklik benim kaderimdi. Ondan kurtulamıyorum.