1k okunma olmuş teşekkür ederriim💙
Şuan da Chanyeol'un yanından uzaklaşmam lazımdı. Çünkü hiçbir zaman gözyaşlarıma söz dinletememiştim.
Koşmaya başladım, ne de olsa koşudaydık değil mi? Koşabildiğim kadar koştum. Artık boğazım yanmaya başlayınca yerdeki kütüğe oturdum. Lanet olsun ki hala gözyaşlarım göz pınarlarımda hazır halde bekliyordu.
Etrafta kimse olmadığından emin olduktan sonra dizlerimi kendime çektim ve başımı kollarıma gömdüm.
Gerçekten kötü hissediyordum. İlk defa güzel duygular hissetmeye başlamıştım. Ama başlamışken bitmek zorundaydı. O Nayeon'u seviyordu Nayeon da onu. Benim yapabileceğim bir şey yoktu.
Omzumda bir el hissetmemle kalbim boğazımda atmaya başladı. Chanyeol olamazdı değil mi?
"Kimsin?" Başım hala kollarımda olduğu için sesim boğuk çıkmıştı.
"Ağlıyor musun?" Ses tanıdıktı. Kafamı kaldırıp baktım. Baekhyun'un abisi Taehyung'tu bu.
"Sanırım ağlıyorum." Gelip yanıma oturdu.
"Ben yokmuşum gibi davran fazla yoruldum biraz oturacağım." Dediği gibi yaptım ve ağlamaya devam ettim sessizce. Ağlama ihtiyacımı giderdikten sonra gözyaşlarımı silip elimle kendimi yelpazeledim.
Eminim ki saçımla aynı renk olmuştum. Yanımdaki şahıs ise bir şey olmamış gibi oturuyordu.
"Neden ağladığımı sormayacak mısın?"
"Dertleşmek mi istiyorsun?"
"Emin değilim."
"Hoşlandığın çocuk başka birinden hoşlanıyor. Olay bu değil mi?"
"Nasıl.."
"Ben bir ressamım duyguları anlamak benim işim."
O sırada elindeki boya izleri dikkatimi çekti. Turuncu renklerdeydi.
"Bu sabah resim çizdim ama elimi yıkayınca geçmedi."
Kaşlarımı çattım, bu çocuk aklımdan ne geçtiğini duyabiliyor muydu?
"Sana bir tavsiye vereyim mi Rose? Kendini bu kadar üzme, çünkü duygular değişir. Hatta ne zaman değiştiğini anlayamazsın bile."
Doğru söylüyordu. Kendimi üzmemeye çalışacaktım.
"Teşekkür ederim Taehyung."
"Garip hissettirdi genelde benden küçük kızlar bana oppa derler."
"Hadi ama sadece bir yaş."
Ayağa kalktı, "En önde biz varız. Ödülü kazanmaya ne dersin?" Sonda da göz kırpmıştı.
"Tamam derim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK
Short Story"Cidden Rose. Bütün sınıf ondan hoşlandığını öğrendi ama o öğrenemedi. Sence de artık söylemenin vakti gelmedi mi?" Lisa bunu bilmem kaçıncı kez söylüyordu. Ne derse desin platoniklik benim kaderimdi. Ondan kurtulamıyorum.