22. Mektup / 1996, salı.
Kumandanım,
Her yer aydınlandığında kollarınızı belimden çekmek zorunda kaldınız. Kokunuz çoktan her bir yanımı sarmıştı. Ne yapacağımı şaşırmış bir halde ayaklandım. Sizde yerinizden doğrulup yüzüme baktınız.
Gözlerinizdeki üzüntüyü ve hüznü gördüğümde tekrar ağlamamak için kendimi tuttum.
"Yanımda kalmanı isterdim."
Sözleriniz kalbime düşerken kendimi tutamadım ve gözlerim tekrar yaşlarla dolarken konuşmaya çalıştım.
"Kalmak isterdim..."
Sizinde gözleriniz yaşlarla dolarken akan göz yaşımı hemen sildim. Dudaklarınızda zoraki bir gülümseme oluştu ve konuştunuz. "Bir gün 'kalmak isterdim' demeyeceksin. Çünkü hemşire, seni asla yanımdan ayırmayacağım."
İçimde büyüyen ateş ve sevgi kalbimi sızlattı. Yutkundum ve dudaklarımın titrediğini hissederek konuştum.
"Peki... peki, şimdi size sarılabilir miyim?"
Kirpikleriniz bir an titredi. Bana çaresizce baktınız ve kafanızı salladınız. Kollarım yavaşça belinize sarılırken, sanki yıllardır bunu bekliyor gibi hissettim. Sanki, hayatım boyunca tek ihtiyacım olan şey buydu ve gerçekleşiyordu.
Dudaklarınız kulağıma değerken konuştunuz. "Çoktan benim olduğunu yazmıştın. Bende çoktan sana aitim. Ve bu asla değişmeyecek Carine."
Yutkundum ve kokunuzu içime çektim. Benden hafifçe ayrılıp gözlerimizi buluşturup konuştunuz. "Hayatım boyunca istediğim tek kadın sensin Carine. Ben ölene kadar bu hep böyle olacak."
Göz yaşlarım tekrar akmaya başlarken alınlarımız birleşti. Yavaşça konuştum. "Sizi seviyorum kumandanım."
Dudaklarınız güzel gülümsemenizle aydınlandı. "Bende seni seviyorum hemşire."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Save Myself || h.s
FanfictionSiz güzel bir kumandandınız. Ben ise güzel bir hemşire. Gönlüm size kapılırken bana sormadığı için bazen kızsam da susuyorum. Çünkü, sizi gördüğüm her yerde tuhaf hissetmekten gönlümde bende mutluyuz.