25

403 57 46
                                    

25. Mektup / 1996, cuma.

Kumandanım,

Bu gün olan olaylara hala daha inanamıyor gibiyim. Beynim algılayamıyor ama kalbim çoktan algılamış ve sevinçten ölmüş durumda.

Bu sabah uyanıp hazırlandım ve revire indim. Dün bacağından yaralanmış olan asker revirdeydi ve düne göre çok iyiydi. Reviri düzenleyip tozları aldım. Johanna bu gün revire biraz geç inecekti. Dün ki askerle o ilgilenmişti ve yorgundu. Revirde işim bitince oturdum ve revirin penceresinden sizin odanızın penceresini izlemeye başladım. Tabi, kalbim sizin odanızı izlerken bile öyle bir atıyorki. Odanızı izlemeye o kadar dalmıştım ki konuşan kişiyi duymamışım.

"Aşık mı oldunuz hemşire?"

Bir kadının nâif sesini sonradan duydum. Aniden ayağa kalkıp kadına döndüm. Bana kocaman ve gamzeli bir gülümseme verince utançla gülümsedim.

"Duymamışım. Afedersiniz hanımefendi."

Tekrar gülümsedi ve sizin pencerenize bir kere bakıp bana döndü ve konuştu. "Cevap vermedin, nereye daldın bakalım?"

Aslında, kadını hiç tanımıyordum ama bir yabancıya bir şeyler anlatmak daha kolaydı. Bir an utançla iç çektim. Kadın daha çok gülümserken konuştum. "Buranın kumandanına aşık oldum sanırım."

Gözlerimi kaçırarak yutkundum. Kadın bir an kıkırdayınca ona döndüm. Elini masaya koyup yaslandı ve konuştu.

"Hım, demek oğluma aşık oldunuz güzel hanımefendi."

Save Myself || h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin