Merhabalar canlarım. Bomba Haber: 10K'yi gecmisiz. Daha ilk 10 bölümden böyle olması beni çok sevindirdi.
Eunha'nin Ağzından
Yoongi'ye sakin davranmamın bı sebebi vardı. Normalde o yapay zekalının saçını başını yolmasını bilirdim de zor tuttum kendimi.Çünkü aklımda daha iyi bi plan vardı: İntikam!! Çok mu abartiıyorum bilmiyorum ama ben orda çok kötü bir kaza geçirim, Yoongi Beyciğimiz burada keyfine baksın. YOK ÖYLEEE!!
Yoongi tekrar bişey olup olmadığını sorunca kolumun azıcık yandığını söyledim. Hemen hastaneye gidip gerekli ilaçları aldık.
Doktor çok önemli bişey olmadığını ama yinede mikrop kapmaması gerektiğini söyledi. Hastanedeki işimiz bitince eve uğradık. Cidden evin son durumu ne çok merak ediyordum.
Arabadan inip bahçenin kapısını açtım. Aslında dışardan pek bişey gözükmüyordu. İçeri girince salonun yanındaki mutfak kapısının yanmış olduğunu gördüm.
Mutfak da aynı şekilde her yeri yanmış ve kararmıştı. Muhtemelen yeni bir eve geçecektik. Ailelerimiz varlıklı olduğundan bu pek zor olmazdı. Yoongi yanıma gelip elini koluma koydu:
- Neyseki sana çok bişey olmamış.Onay verircesine başımı salladım.
-Babamlar burda kalmamızı istemiyorlar ki zaten kalamayız. Yeni ev buralara yakınmış. Eşyalarını istersen al yok alışverişe çıkalım diyorsan fark etmez.Şu anki yorgunluğum yüzünden kendimi yormak istemiyordum. Bu yüzden:
+ Hayır. Zaten çok yorgunum. Eşyalarımı toplayayım ben . Bekle sen. Dedim.Tamam manasında kafası salladı.
Min Yoongi'nin Ağzından
Eunha odasına çıktıktan sonra koltuğa oturdum.Ne kadar salak bı adamım ya ben. Kız beni arıyor orada canı tehlikede ben telefonu suratına kapatıyorum. Üstelik başına daha kötü şeyler gelebilirdi.
Valiziyle aşağı indi. Elinden alıp evden çıktık. Yanıma oturduğunda cidden yorgun gözüküyordu.
Arabayı çalıştırıp babamın konum attığı eve doğru sürdüm. Yolda ikimiz de sessizdik. Konuşmaya bile halimiz yoktu.
Adresin dediği yere geldiğimizde arabayı garaja bıraktım. Valizi tekrar aldım. Ve kapının önüne geldik. Babamın bı adamı bizi bekliyordu.
Elindeki anahtarlıkları uzatinca anahtarımızın olmadığı aklıma geldi. Alıp teşekkür ettim. İçeriye geçtik.
Diğer evimize nazaran daha küçüktü ama 2 kişilik bı çifte göre büyüktü. Tek katlı ve sadeydi. Babam eşyalarla uğraşmayalım diye mobilyalı almıştı.
Eunha direk soldaki yatak odasına gitti. Ben de karşısındakini aldım. Valizi içeriye götürdüm. Ve odama geçtim. Kendi kiyafetlerimi almadığımı hatırladım.
Neyse yarın alırdım. Bugün bunlarla yatabilirdim. Biraz daha uzandiktan sonra Eunha'yi merak edip kapısının önüne geldim.
Kapıyı açmamla elindeki telefonu yatağa atması bı oldu. Endişelenmiş gözüküyordu.
-Deli misin ya SEN?!!? İnsan kapıyı çalmadan bı bayanın odasına girer mi??
+ Eunha o bayan benim karım oluyor. Nolmuş ki üstünü değiştirmiyosun bişey yapmıyorsun. Hem sen telefonda neye bakıyorsun ki...Dememle yatağın üstündeki telefonu ışık hızıyla alması bir oldu.
-Bir şeye bakmıyorum. Uf. Neyse ben bir şeyler atıştırıcam. Geliyor musun?Merakım biraz azalmıştı. Geliyorum diyip arkasından yürüdüm.
Buzdolabında pek bişey yoktu. Peynir,zeytin gibi kahvaltılık şeyler vardı. Neyseki Eunha dolapların birinde makarna buldu. Sabahki yangın olayı aklıma gelince yemeği ben yapmaya başladım.
Eunha masayı kurup beklemeye başladı. O sırada kapı çaldı.
Şaşırmıştım çünkü daha yeni taşınmıştık. Ve komşu felan beklemiyorduk. Eunha ayaklanıp 'Ben Bakarım' dedi.
Kapıyı açtığında tencereyi ocaktan alıyordum ki 'Mark' demesiyle donakaldım.
Mark bu hani düğün gününüzde Eunha'ya sırnaşan bebe!!
Tencereyi tezgaha bıraktım. Mutfaktan çıkıp kapıya bakcaktım ki, Eunha'nın o piç kurusunun boynuna atladığını gördüm.
Nasıl?? Yb 100 oy ve 50 yorumdan sonra 540 kelime. Bb😘😘😘😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MINE°MYG
FanfictionElimdeki siyah, dantelli geceliği havaya kaldırırken Yoongi'ye dönüp "Bu ne böyle?!" dedim. O ise sırıtarak "Valizi annemler hazırlamış. Belki işimize yarar diye koy..." Sözünü bitiremeden yanımdaki yastığı kafasına geçirdim. . . . .