********************************
"Mezarım mı?! Yoongi bak kafayı yedin biliyorum ama beni cidden korkutuyosun. Dediğim gibi güldük bitti artık şakan. Hem sana burası neresi diyorum. Cevap versene düzgünce!?"Bana bakıp gözlerini devirdi. Eli bana doğru gelince geriye çekildim. Daha sonradan torpidoya ulaşmak istediğini anladım.
İçimdeki rahatlamayla nefesimi verirken elindeki silahı görmemle gözlerim yuvalarından çıkıyordu.
"Y-yoongi napıyosuun yaa?!! Bı-bıraksana elindekini!!"
Titrememe engel olamıyordum.
Uzun parmaklarını yavaşça silahın üstünde gezdirdi. Sanki yeni görmüş gibi inceliyordu.
Birden bana doğru tuttuğunda kapıya dayanmış, korkuyla ona bakıyordum. Tekrardan önüne çevirdi.
Yandan bi gülüş atıp konuştu,
"Ne oldu, korktun mu Eunha?"
Silahı yüzünün önünden çekmesi beni az da olsa rahatlatmıştı.
"B-bak Yoongi, neler o-oluyor bilmiyorum ama in-indir o silahı, lütfen."
"Bu silahı mı?" diyip silahı tekrardan bana döndürdüğünde tekrar geriye sıçradım.
"Biliyor musun Eunha, aslında fark ettim de işimi burada halledebilirim. Seni illaki o evde öldürmeme gerek yok."
Dediği şeylerle kanım dondu. Beni öldürecek miydi?
O bana aşıktı.
Yapamaz dedi iç sesim. O sana aşık Eunha diye tekrarladım.
Beni öldüremezdi. Hangi insan yapabilirdi ki bunu, hem de sevdiği kadına.
Söylediği kelimeler teker teker beynimde yankılanırken gözlerimi kapadım.
"Ahh Eunha gerçekten senin kadar safını da görmedim. Gerçi en başta anlamıştım kolay bir yem olucağını, ki oldun da."
O bana aşık felan değildi. Beni sevmiyordu. Şuan beni öldürebileceğinden korkmak yerine, üzgünce o aşık olduğum gözlerine baktım.
O beni sevmiyordu.
Tetiği çekmesiyle başımı önüme eğip sıkıca gözlerimi kapadım.
Alt dudağımı sertçe ısırırken annemleri düşündüm. Arkamda bırakacağım onca insanı... Yoongi kahkaha atmaya başladığında içimdeki korkuyla göz yaşlarım yavaşça yanaklarımdan süzüldü.
Küt diye bir ses gelince yerimden sıçradım. Silah birdenbire camın önüne uçmuştu.
Yoongi'ye baktığımda gözleri açık ve korkmuştu. Daha neden silahı oraya attığını anlayamadan kendini benden uzaklaştırdı.
"Ö-özür dilerim. B-ben bu kadar korkcağını düşünmemiştim. Oyundu hepsi, artık endişelenmene gerek yok." deyip sessizce başını önüne eğdi.
Adam sen şaka mısın?! Hala emin olamadığım için ona bakmaya devam ettim. Dediği şeyler peki?? O kadar gerçekçi söylemişti ki...
Yoongi'nin Ağzından
Çok pis sıçmıştım. Ama çok pis. Sadece birazcık onu gerip korkutmayı düşünmüştüm ama mal gibi çok sert ve gerçek davrandım.
Zaten onu öyle ağlarken görünce boku yediğimi anladım. Şimdi ise yaptığı tek şey bana hala korku dolu gözlerle bakmaktı.
Ağzını açtı ve geri kapadı. Elini tutmak için elimi uzattığımda hızlıca geri çekti. Sonra ise yaptığı şey kemerini hızlıca açıp arabadan kaçmak oldu.
Ne olduğunu anlayamadığım için 4-5 saniye boş koltuğa baktıktan sonra hemen ben de indim. Yolda koşuyordu. Hemen ona yetiştim ve bileğinden tuttum.
Bileğini benden kurtarıp iki adım geriledi.
Sessizce fısıldadı"İstiyorum...""Ne?" dedim hemen. Ne istiyordu? Kendimi affettirmek için her şeyi yapmaya razıydım. Onu hem korkutmuş hem de resmen onu sevmediğimi belirten şeyler demiştim. Dediği her şeyi yapabilceğimden eminken ağzından çıkan cümle ile bunun mümkün olmayacağını anladım.
"Ayrılmak istiyorum..."
****************************************
ÖNEMLİ LÜTFEN OKUYUN!Biliyorum ki gerçekten uzun zamandır bölüm atmıyorum. Hem de çok uzun zamandır. İlk öncelikle bunun için hepinizden içten bir şekilde özür diliyorum. Gerçekten çok üzgünüm. Ama emin olun ki böyle olmasını ben de istemezdim. Bu kitaba başlarken aklımdan ne geçiyordu hiç bir fikrim yok ama şuan cidden artık bitirmek istiyorum. Bu yüzden bölümleri kısa zaman dilimleri içinde atıp, elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum. Lütfen bekleyin. Sizi seviyorum.💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MINE°MYG
FanfictionElimdeki siyah, dantelli geceliği havaya kaldırırken Yoongi'ye dönüp "Bu ne böyle?!" dedim. O ise sırıtarak "Valizi annemler hazırlamış. Belki işimize yarar diye koy..." Sözünü bitiremeden yanımdaki yastığı kafasına geçirdim. . . . .