▪19▪

930 52 17
                                    

Hala dizlerimde uyuyan Uzay'ı izliyordum. 2 saat geçmişti ama hala uyanmıyordu ne kadar yorgundu kim bilir..
Parmaklarımı tekrar saçlarının arasından geçirdim. Her ne kadar saatler sonra saçları olmayacak olsa da.. Üzülüyordum onun için ama kendini yalnız hissetmeyecekti en azından.

Az sonra hareketlendi ve gözlerini yavaş yavaş açtı. Ardından bakışlarını bana çevirdi. Sanki dizimde uyumuş olmasından hoşnut olmamış gibi başını kaldırıp yatağın kenarına oturdu. Uykudan kalktığı için o kadar tatlı görünüyordu ki.. Saçları dağılmış, gözleri kızarmış, dudakları dolgunlaşmış..

Gülümsedim ve elimi eline uzatıp parmaklarımı parmaklarının arasından geçirdim. Beni hissetsin istiyordum yanında olduğumu bilsin. Gözleri gözlerimi bulduğunda, tebessüm ettim. Koca bebeğimdi o benim, canımdan parçamdı.

"Hadi saçlarını keselim" dediğimde, gözlerindeki hayal kırıklığına şahit oldum. Ardından başını salladı ve elimi bırakıp banyoya gitti.

"Makine çekmecede." dedi banyoya girerken, sesindeki çaresizliğe diyecek sözüm yoktu.

Kalkıp çekmeceyi açtım ve kablosuna sarılmış makineyi gördüm. Yüzümü buruşturup makineyi aldım ve ağır adımlarla banyoya girdim. Uzay aynanın karşısında kendisine bakıyordu. Belki de saçlarıyla vedalaşıyordu.. Ama hiç mutlu olmadığı gün yüzü gibi ortadaydı.

Onun bu halini sessizce izledim bir süre daha saçlarını izlesin istedim. Kendini hazır hissetsin istedim. Benim kapıdan izlediğimin farkında bile değildi o kadar dalmıştı ki..

Bir müddet sonra öksürüp varlığımı belli etmek istedim ki istediğim oldu ve bakışları bana kaydı.

"Ben kesebilir miyim?" dediğimde, başını hafifçe salladı. Gittikçe daha da yorgun görünüyordu ve buna üzülüyordum. Saçlarını kesmeme de izin vermesi beni çok mutlu etmişti açıkçası. O kadar soğuk davranıyordu ki şu sıralar.

Makinenin fişini takip çalıştırdığımda o sinir bozucu ses yayıldı banyoda. Saçlarını karıştırdım ve küçük bir öpücük bıraktım saçlarına.

Aynadan Uzay'a baktığımda, gözleri kapalıydı. Yavaşça yaklaştırıp saçlarına götürdüm makineyi. Değdiği yerdeki saçları gidiyordu. Gözlerim doldu bu manzarayı görmek istemezdim ama bu anında yanında olmaya mecburdum. Gözyaşlarım istemsizce akarken, saçlarına bir kez daha daldırdım makineyi. Saçları yavaş yavaş düşüyordu yere. Biraz sonra artık saçları girmişti ve kafası olduğu gibi ortadaydı. Bu hali bile o kadar yakışıklı ve şirindi ki... Ama o, buna asla inanmazdı. Keşke benim gözümden görebilseydi kendini belki o zaman anlardı..

N'OLUR GİTME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin