▪23▪

890 52 12
                                    

Temizlik bittiğinde bende bitmiştim. Ayaklarını koltuğa uzatıp rahatlamak istedim ama o kadar sızlıyordu ki her yanım.

Bir ev nasıl bu kadar kirlenebilirdi? Resmen her yer toz içinde kalmıştı. Gerçi hava girsin diye tüm camları, balkon kapılarını açık bırakmıştım kesin bu yüzden bu kadar tozlanmıştı.

Yatak odasına kadar resmen sürünerek gelmiştim. Pijamalarımı bile giymeden yatağa girip kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım...

***

Uyandığımda, saat 9'a geliyordu. Dün öyle yorulmuştum ki, duş bile almadan uyumuştum. Hemen duşa girdim. Çok geç olmadan Uzay'ın yanına gitmeliydim.

Duştan çıkıp hemen üzerime kıyafet geçirdim. Saçlarımın olmaması öyle büyük bir avantajdı ki..

Çantamı da kapıp dışarı çıktım. Hava biraz serindi. Hızlı hızlı yürüyordum. Onun bir anını bile kaçırmak istemiyordum. Hastaneye yaklaştığımda, biraz yavaşladım. Dünden kalan yorgunluk beni mahvetmişti. Nefes nefese hastaneye girip merdivenleri çıktım. Uzay'ın odasının önünde hemşireyi gördüm. Ela hemşireyi..

Beni görünce selam verdim ve içeri geçeceğim sırada "Gece hanım!" Diye hafifçe bağırdı.

Arkası dönüp baktığımda, yanıma geldi.

"Uzay bey dün gece uyuyamadı. Uyku ilacı verelim dedik almamakta diretti. Sabaha kadar uyumadı Gece hanım, tüm gece öylece camın önünde oturdu. Belki siz bir şeyler yaparsınız diye söylüyorum." dediğinde, Ah be Uzay dedim içimden. Neden yaptın bunu?

"Ben hallederim teşekürler." Diyip odasına girdiğimde, Uzay camın önünde oturuyordu. Gözlerinin altında morluklar çıkmıştı. Zaten varlardı ama bir gecede daha da belirgin hale gelmişti. Göz kapakları yarıya kadar inikti. Neden uyku ilacı almamıştı sanki?

"Uzay." Dediğimde, usulca arkasını döndü ve bu haliyle bile ufak bir gülümseme bahşetti bana.

"Hoşgeldin..." dediğinde, yanına gidip çantamı yatağa gelişi güzel attım.

N'OLUR GİTME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin