▪26▪

840 40 10
                                    


Üzerime giydirdikleri kıyafet, başımdaki bone ve ayaklarıma geçirilen galoşla hazırdım Uzay'ı görmeye. Onu görmeyi o kadar çok istiyordum ki. Onun iyi olduğunu bilmeyi, hala nefes alıyor olduğunu görmeyi...

"Bu taraftan..." diyen Tuğçe'yle beraber içeri girdik. Yoğun bakım servisindeydik artık. İnsanların çoğu yarı baygın, çoğu da kötü haldeydi. Onları bile görmek gözlerimi doldurmuştu. Onların aileleri kim bilir ne haldeydi?

"Beni duyamaz öyle değil mi?" diye sordum gayrı ihtiyari. Gülümsedi ve başını olumsuz anlamda salladı.

"Duyar. Adından da anlaşıldığı gibi, sadece yoğun bakımdalar. Gözleri kapalıdır, hareketsiz yatarlar baygın zannedersin ama öyle değildir. Sadece kıpırdayamayacak kadar yorgundurlar. Uzay da bunlardan bir tanesi."

Gözümden düşen damla damla yaşların arasından hafifçe gülümsedim. En azından beni duyacaktı. Elini tuttuğumu hissedecekti. Ellerim titriyordu, Tuğçe'nin kolunda olmasam belki de ayakta bile duramazdım. Beni bir perde çekilmiş yerin önünde durdurdu. Her iki hasta arasında perde oluyordu, sanırım bu perdenin ardında Uzay vardı.

Perdeyi hafifçe araladı ve benim koluma yeniden girip sandalyeye oturttu. Sonra da gitti.

Başımı kaldırdığımda, Uzay'ın yanıbaşındaydım. Sanki bir gün bile onu kötü etkilemişti. Gözlerinin altı mosmordu. Rengi bembeyaz olmuş, göz kapaklarının üzeri kızarmıştı. Üzerinde bir şey yoktu. Çıplak göğsüne yapıştırılmış bazı şeyler vardı. Sadece belinin biraz altında ince bir örtü vardı. Bu halini görmek yerine ölmeyi tercih edebilirdim. Zaten ölmüşten beter haldeydim. Onsuz olma fikri bile beni mahvediyordu işte.

Elimi kaldırıp elinin üzerine koydum ve avucumun içine aldım. Teni soğuktu. İşaret parmağında takılı olan alete dikkat ederek avucunun içine hafif bir öpücük kondurdum.

"Uzay..." diyebildim sadece. Ne diyecektim, ne anlatacaktım ona bilmiyordum. Sadece içimden ne geçiyorsa öyle davranmaya karar verdim.

"Yanındayım s-sevgilim." Hafifçe gülümsedim. "Sevgiliyiz öyle değil mi? Sen benimsin, bense senin. Uzay'ın Gece'si... Ne kadar da güzel geliyor kulağa..."

Bir süre izledim onu. Başını okşadım, ellerine sayısız öpücükler bıraktım. Ardından izledim onu uzun uzun.

N'OLUR GİTME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin