N'OLUR GİTME

▪22▪

Şaşkınca karşımdaki kadına bakmaya devam ettim. Meğerse bu tanıdık his, Uzay'la benzerliklerindenmiş.

"T-tedavide.." dediğimde, başını salladı ve topuklu ayakkabılarını yere vura vura geçip koltuğa oturdu.

"O halde gelene kadar bekleyebilirim."

Uzun bir sessizlik oluştu, o koltukta bense Uzay'ın yatağında öylece oturuyordum. Bir süre beni umursamadan oturdu ve ardından bakışlarını üzerimde gezindirdi. Karşımda sevdiğim adamın annesi vardı ve ben çok gergindim. Üzerimde bakışları böylesine gezinirken, nasıl olur da gerilmezdim ki?

"Sen kimsin?" diye sordu pek fazla duygu barındırmayan sesiyle.

"Ben Uzay'ın arkadaşıyım..." dedim sesinin çok utangaç çıkmamasına özen göstererek.

"Anladım." dedi ve rahatsız olmuşçasına nefesini üfledi.

"Nasıl Uzay? İyi mi?" diye sorduğunda, annesi olarak merak ettiğini düşündüm. Ama madem annesiydi, o zaman neden ben hiç Uzay'ın yanında görmemiştim bu hanımefendiyi? Evladı kanser olan hangi anne, bir kez olsun ziyaretine gelip neyi olduğunu merak etmezdi?

"Gayet iyi. Bu hastalıkla güçlü bir şekilde savaşıyor." Gözlerindeki ışığı gördüm o an kadının.

"Oysa hiç umudu yoktu." dediğinde, kadın görmeden alaycı bir şekilde başımı olumsuz anlamda salladım.

"Umudu var. Biz ikimiz birbirimize söz verdik. Ben onu bırakmayacağım, o da beni. Bu sözü tutmak için de elinden gelen her şeyi yapıyor." diye kendimden emin bir şekilde konuştuğumda kadın beni baştan aşağı süzdü.

"Aranızda farklı bir ilişki olmalı. Uzay soğuk bir çocuk oldu hep. Şaşırdım doğrusu böyle bir söz vermiş olmasına."

Artık iyice sinirlerim gerilmeye başlamıştı.

"Demek ki oğlunuzdaki değişikliği göremeyecek kadar uzun bir zaman ona vakit ayıramadınız." dediğimde, iç çekip başını olumsuz anlamda salladı.

"Düşündüğün gibi değil küçük hanım." Diye aksi bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Uzay'ın babasını kaybettik. Yıllar önce, büyük bir kazada öldü. Bense yeniden evlendim ve kendime yeni bir düzen kurdum. Uzay hep sert bir çocuk olmuştur. Eşimi kabul etmedi. Eşim de ona pek ısınamadı. Hasta olduğunu öğrendiğimizde ise, Uzay'ı reddetti. İkisi arasında bir tercih yapmak zorunda bıraktı beni. Bir yanda oğlum, diğer yanda kocam..."