Gözlerimi Uzay'ın yatağında açtım. Yastığına sımsıkı sarılmış olduğumu fark ettiğimde, hafifçe gülümsedim ve burnumu yastığa gömüp kokusunu içime içime çektim. Az sonra kapı açıldığında, içeriye giren kişi babamdan başkası değildi. Toparlanıp oturur hale geldim. Ne işi vardı ki burda?"Konuşalım mı?" diye sordu utana sıkıla. Benimle konuşacak olmak bile onu bu denli rahatsız ediyordu işte.
"Peki. Konuşalım." dedim ifadesiz bir ses tonuyla. Kalbimin kırıkları öyle fazlaydı ki.
Kenardaki koltuğa oturdu ve bir süre önünde birleştirdiği ellerini izledi. Ardından boğazını temizleyip konuştu.
"Bak, Uzay'la aranızdaki ilişkiyi biliyorum. Yani evet, sana bir baba gibi yaklaşamadım bu zamana kadar. Senin nasıl bir psikoloji içinde olduğunu hiç düşünmedim. Uzay şu an zor bir dönemde ve biz onun için gerçekten çok uğraşıyoruz. Sizi görüyorum ve çoğu zaman da duyuyorum. Aranızda olanlar, basit değilmiş. Yani değil, farkındayım. Ben kendi kızımı hiç tanıyamadım. Bunca zaman sana iyi bir baba olamadım ve doğru söylemek gerekirse işim her zaman, her şeyden önce geldi. Kendi ailemden bile. Belki hataydı ama, böyleydi işte. Uzay'ı nasıl bu kadar sevdin, onun gibi içine kapanık birisini nasıl böylesine düzelttin inan hiçbir fikrim yok. Bilmiyorum, belki de benden göremediğin ilgi ve sevgiyi onda aradın. Sevmek çözümmüş, anladım. Uzay senden sonra çok değişti ve sende ondan sonra çok değiştin bunu fark ediyorum. Uzay kollarının arasında kriz geçirirken, nasıl bağırdığını duydum. Nasıl ağladığını, nasıl canının yandığını gördüm. Biliyorum, hala bana kızgınsın, ya da kızgınlığın bile geçmiştir belki de. Ama demek istediğim şu, sen Uzay'ı iyileştiriyorsun Gece. Sana doğru düzgün babalık yapamadım, o yüzden bu cümleleri sana bir ağabey olarak söylediğimi farz et. Uzay ve senin ilişkini destekliyorum Gece. O bu durumdayken, onun elini asla bırakma olur mu? Onu hep sev, kızım."
Tuttuğum nefesim, ciğerlerimi yakarken bu nefesi vermek istemedim. Boğazıma oturan yumru ile, yutkunamadım bile. Gözyaşlarım kirpiklerimde dans ediyordu adeta. Düşmemesi için savaştım. Ama elimde olmadan yanağıma döküldüler. Ben senden asla nefret etmedim demek istedim. Ben hep senden bir şey bekledim. Hep bir sevgi istedim. Beni biraz sev, sarıl istedim. Benim babam var diyebileyim... Ama diyemedim ki hiç. Şimdi de gelmiş, bir ağabey gibi diyor. Ben bunu nasıl kaldırırım ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
N'OLUR GİTME
ChickLit"Bir şey soracağım.." "Sor" "Bu sabah ölüm haberimle uyansan ne yaparsın?" "Tekrar uyurum.." " Vay be.." " Ve bir daha uyanmam"