*** ARDA ***
Gazeteyi masaya atıp " Daha fazla uzatmasınlar artık. Ne bu ergenlik? Çıkıyorsan çıkıyorum dersin. " diye yorumda bulundum.
-" Cemre sikecek birazdan ortalığı bak gör. Bence çıksalar saklamazlar zaten. Düşünsene ikisini yan yana. Aksine gözümüze sokarlar. "
Cemre dün gecenin o saatinde o kılıkla Koray'ın odasına gidiyorsa bence çıkmaktan fazlasını yapıyorlardı. Just friends tarzı takılıyorlardı belki de. İnsanların çok farklı tercihleri vardı artık. Sabahta hiç bir şey olmamış gibi onun odasındaydı. Cemre bu yönlerini nasıl gizliyordu herkesten ona şaşırıyordum. Gerçi aklım almıyordu. Soyunma odasında o kadar utanan kız, dün gece o kıyafetle. Ecem, Koray,Furkan geldi kafeteryaya oturdular. Herkes verecekleri tepkiyi merak ediyordu tabi. Başta Cemre olmak üzere. Kahvelerini aldılar gazetelerini aldılar bir masaya yerleştiler. Cemre tahminimce sınıf defterlerini dağıtıyordu, gelirdi birazdan. Koray'ların gazeteyi okumalarını izledik. Koray okuyunca gazeteyi öylece attı masaya. Canı sıkılmıştı tabi. Aslında çok güleç bir çocuktu gerçekten. Kaç gündür ne zaman görsem gülüyordu, kahkaha atıyordu ya da birilerine sataşıp şakalar yapıyordu. Hakkında "Öyle güler yüzlüdür ama tersi tam terstir. Acımadan siker" demişlerdi ama o çocuğu kaşları çatık düşünemiyordum. Bizim grup odasında hepsi ile ilgili hazırlanmış dosyalar vardı, tüm A grubu öğrencilerinin dosyaları. Yaptıkları, zayıf yönleri, tehlikeli yönleri, kazandıkları puanlar. Bazılarının ki bir kağıdı doldurmuyordu elbette. Cemre gibilerinse koca koca dosyalardı. Cemre'ye tamamen bir köşe ayrılmıştı nerdeyse. Onun sınıfından hemen herkesin çok kalabalık bir dosyası vardı. Koray, Furkan, Ecem, Aybars, Berrak,Baha. Henüz incelemeye fırsatım olmamıştı doğal olarak ama detaylı bir inceleme mutlaka yapacaktım. Bu düşmanlık işi sandığımdan daha kapsamlıydı. Çok daha kapsamlı. Artık grup başkanı olduğum için beni bir sürü whatsapp grubuna almışlardı ama A'lara nasıl sövülüyordu. Hani gözleri kapalı sövülüyordu bir de. Gerçekliği umursanmadan. Cemre gelince gazeteleri sakladılar zaten. Farketti tabi, kısa bir konuşmadan sonra aldı gazeteyi. O okurken kafeteryada yemin ederim herkes ona bakıyordu. Kaşları çatıldı. Çatıldı. Ayağa kalktı bir hışım herkes sus pus oldu. Ne vardı bu kadar pırsacak? Tamam gözleri şuan beni de biraz korkutuyordu ama Cemre de bu korkudan alıyordu gücünü. Tüm kafeteryaya göz gezdirdi birini arıyordu. Gözüne kestirdi birini ama Furkan kolundan tutacak oldu. Furkan'a bir bakışı var. Ben uzaktan şahit olmama rağmen burdan bir titredim . Ki Furkan da buz gibi bir çocuktu. Koridorda falan yanından geçerken soğukluğundan bir irkiliyordun. Koray'ın aksine onu kahkaha atarken düşünemiyordum. O çocuk bile korkup kolunu bıraktıysa benim bu kızla işim var demekti. Gerçi ben böyle dişi, tuttuğunu koparan kız severdim ama boş teneke de çok ses çıkarırdı. Bunlar hiç bir şeyin ispatı değildi. Bizim masamıza doğru geldi bir erkek grubunun olduğu masaya yaklaştı. Daha kimin kim olduğunu tam öğrenememiştim ama çocuklardan biri Cemre'nin temsilcilerinden biriydi diye biliyordum. O da sevgilisinden aklımda kalmış. Basın kulübü başkanıydı sevgilisi. Çocuk bir üst dönemdi bizden. Kız bir alt dönem. Onların masasına gidip ellerini masaya koyarak eğildi. Dudaklarını okudum.
-"Nerdeler? "
Basın kulübünün toplantıda olduğunu öğrendi, bilmemesi tuhaftı zaten. Ben bilirken yani. Kafeteryadan hızlıca çıkarken topuk seslerini o kadar net duyuyorduk ki. Sağ ve sol. Peşinden kalktım hemen. Ne yapacak merak ediyordum. Bana deli gözüyle bakanlar oldu cidden. Ne vardı bu kadar abartılacak? Dün hepimiz ordaydık, kendi arkadaşları demişti onları. Havuzdaki o kucak kucağa halleri. Orda sevişseler daha masum olurdu. İkinci kata çıktı sola döndü. Soldan üçüncü kapı. Sadece kulüp üyelerinin ve başkanların girebildiği yer. Koridor çok hazırlıklıydı bu senaryoya. Kapıyı çalmadan pat diye
daldı içeri. Hadsiz. Peşinden içeri girdim ama farketmedi bile. Geride kaldım zaten. Tüm masa şaşkınlıkla bakarken gazeteyi masaya attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞMAN
General FictionHayatın yapayalnız bıraktığı 4 çocuk. İki kadın iki erkek. Kadınların biri, Cemre, zekasını kendine kalkan yapmış, kalbine duvarlar örmüş. Adaletin kılıcı olmaya niyetli, acımasız ama bir o kadar da merhametli bir kadın. Oğlum diyor erkeklerine. Bul...