***CEMRE***
Bu konuşmayı asla yapmamak zorunda kalmayı umuyordum. Yine de sakin olup kendimi toparladım. İyi bir şey yapıyorsun Cemre. Baran öyle dedi.
Merdivenlerden inerken aklımdan bunları tekrar edip durdum. Arda'nın annesiyle babası terasta çay içiyorlardı. Daha kahvaltı sofrası kurulmamıştı ama güneş alırken bu saatte gerçekten çok keyifli oluyordu burası. Adahan Bey'in elinde bir tablet vardı , hisse analizlerine baktığını görebiliyordum ama hangisi olduğunu bilmiyordum. Annesi kitap okuyordu.Beni görünce "Günaydın Cemre gel. Çay al."diye buyur etti babası.
-"Günaydın Cemrecim. Kahvaltı hazır değil daha ama acıktıysan şunlardan atıştırabilirsin Rümeysa sabah yapmış. Çok tazeler."
-"Günaydın."diyip oturdum karşılarına ama nasıl devam edeceğimi bilemedim. Neyseki yardımcıları çay getirdi de ona teşekkür ederken falan zaman geçti biraz.
-"Rahat uyuyabildin mi canım? Arda fırına gitti kahvaltılık bir şeyler almaya. Gelir birazdan."
-"Evet evet biliyorum haber verdi. Çok rahat uyudum teşekkür ederim. Gerçekten çok güzel bir eviniz var. Ardayla Nazın buradan ayrılıp Ankara'da yaşamak istemesi akıl alır gibi değil."
-"Eh. Biraz daha büyüyünce geri dönmek isterler diye umuyoruz biz de. Burada biz rahatsız ediyorduk onları."diyince annesi , babası da "İki tane bacaksız için de bu evi bırakacak değildik biz de. Siz gidin nereye gidiyorsanız dedik kurtulduk. Şimdi kafa dinliyoruz."diye şakalaştı.
-"Ben aslında sizinle bir şey konuşmak istiyordum."diye lafa girdim o aşamada ama önümdeki çay fincanını kaldırsam ellerimin titreyeceğini biliyordum. O yüzden sadece sıcağın acısı elimi yaksın diye sıkı sıkı tutuyordum fincanı . Çok vaktim de yoktu. Aybars'a Nazı arayıp oyala demiştim ama ne kadar başarabilirdi bilmiyordum. Naz bazen çok aç biri olabiliyordu. Hele mutfaktan gelen kokuları aldığı zaman Aybars yeterli gelmeyebilirdi. Onlar da anladılar tabi ne olduğunu konunun. Adahan Bey tabletini kapatıp masaya bırakırken "Rümeysa. Bizi yalnız bırakır mısın?"diye rica etti. Evde birden çok yardımcıları vardı ama Rümeysa anladığım kadarıyla aileye en yakın olan ve en çok sevilendi.
O çıkınca "Naz dün Arda'ya benimle ilgili durumu öğrendiğinizi söylemiş. Öncelikle içtenlikle bu durumun beni çok üzdüğünü söylemek istiyorum. Karşınıza asla böyle bir durumla çıkmak istemezdim. Bu konuşmayı yapıyor olmak da çok utandırıyor beni şuanda. Kimsenin haberi olmadan kurtulmak istiyordum bu alışkanlığımdan. Özellikle de sizin. Detaylarla sizi sıkmak istemiyorum , demeye çalıştığım şey... Arda'yla birbirimizi çok seviyoruz ve zor zamanlar geçirdik. Ben birini bu kadar sevebileceğimi düşünmezdim hiç. Ve aslında bana bir şans verebilirseniz tüm bu bağımlılık olayını bir kenara bırakıp , bence beni de seversiniz. Resmin kötü göründüğünün farkındayım ama önyargılı olmazsanız gerçekten çok sevinirim."diye konuşmamı yaptım. Bildiğim halde umursamamazlıktan gelmiş gibi gözükmek istememiştim. Bildiğimi ama umursamadığımı düşünmeleri daha kötüydü. Baran böyle demişti. Evet senin kötü bir yanını gördüler ama daha iyi bir çok yanın var. Sen de onlara onları göstermeye başla demişti. Elimden geleni yapacaktım beni sevmeleri için. Çocuklarını mutlu gördükçe onlar da mutlu olurdu diye umuyordum. İkisi kendi aralarında bir bakışınca kötü bir tepki verecekler , oğlumuzdan ayrılmanı istiyoruz diyecekler diye panik olmaya başladım.
Böyle bir şey derlerse verecek cevabım yoktu çünkü.Adahan Bey konuşmaya girince beni nispeten daha çok seven o olduğu için iyi gidiyor diye düşündüm ama.
-"Gelip bizimle konuştuğun için teşekkür ederiz Cemrecim öncelikle. Zor olduğunun farkındayız senin için. Biz de dün Mahpeyker'le konuştuk bu konuyu , Naz da bir şeyler anlattı zaten size de gelip anlatmış sonra. Biz senin meziyetlerinin ve ne kadar özel biri olduğunun farkındayız. Herkesin zor zamanları olur , her ilişkinin iniş çıkışları olur. Mahpeyker'le bizim de oldu , bazen hala oluyor. Bunlar normal şeyler. Oğlumuzla birbirinizi ne kadar sevdiğinizi de görüyoruz. Üstesinden geleceğine inancımız tam. Oğlumla birlikte bir hayatı paylaşmayı planlıyorsunuz. Biz de annen baban sayılırız artık , kötü günlerinde çocuklarımızın yanlarında olmak görevimiz. Dert etme o yüzden bir de böyle şeyleri kendine. Yardımcı olabileceğimiz bir şey olursa da gelip konuşmaktan çekinme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞMAN
Fiksi UmumHayatın yapayalnız bıraktığı 4 çocuk. İki kadın iki erkek. Kadınların biri, Cemre, zekasını kendine kalkan yapmış, kalbine duvarlar örmüş. Adaletin kılıcı olmaya niyetli, acımasız ama bir o kadar da merhametli bir kadın. Oğlum diyor erkeklerine. Bul...