***NAZ***
Gece boyunca uyku tutmadı doğru dürüst. Gidip abimi uyandırsam mı diye düşünmüştüm ama zaten dün iki gecedir araba kullanıyordu bu gece uyuması gerekti artık. İki gün önce gece Ankaradan yola çıkıp İstanbul'a gelmişti beni almak için. Gün boyunca benim toparlanmama yardım edip eksiklerimi tamamlamıştı oradan oraya gidip. Gece de beni Ankara'ya getirmek için . Yarın sabah okul başlıyordu , erken kalkması gerektiğini söylemişti. Benim karnım ağrıyordu ama gerginlikten. Daha yeni evimiz dr hazır olmadığından abimin misafir odasında kalıyordum alışamamıştım. Eşyalarım yığın halinde salonda duruyordu. Sadece okul için formalarım be ufak bir bavulum vardı bir haftalık. Evin altı üstüne gelmişti ama mutfağa inip su ısıtmayı başardım. Yeni ortamlara gelmekte hiçbir zaman iyi olmamıştım. Ama abimsiz hayat benim için çok zor oluyordu ve okulu eğlenceli gözüküyordu. Ailesiz yaşamayı da denemek istemiştim. Abim de aileydi ama olsun. En azından genç bir aileydi sosyal hayatı vardı.
Birkaç saat uyuduysam uyudum. Abim sabah 7 gibi kalktığında ben uyanıktım çoktan.
-"Kahvaltı hazırlardım ama ev ev değil şuan."diyince o da ofladı.
-"Ben de nefret ediyorum bu durumdan. Bir hafta dayanacağız artık. Hazırlan hadi bebeğim dışarıda bir kahvaltı yapalım. Öyle gideriz. İyi misin sen ?"
-"Gerginim biraz. Gece çok uyuyamadım."
Yanıma gelirken ben de sarılmak için hamle yaptım. "Neden uyandırmadın beni ?"dedi sarılırken bana.
-"İki gecedir uyumuyorsun diye. Karnım ağrıyor stresten."
-"Şişşt. Her şey iyi olacak merak etme."
Onun için demesi kolaydı. O her zaman çok sosyal , kolay sevilen , hayranlık duyulan biri olmuştu. Ben onun yanında çok ezik bir tiptim. Bunu söylesem bana kızacağını bildiğimden sustum.
Hızlıca giyindikten sonra basit bir kahvaltı yaptık. Okula da beni o götürdü. İlk defa geliyordum çok büyük ve devasa gözüktü.
-"Burası Güney kampüs. Merkez yani. Merak etme sana gezdirecekler. Önce öğrenci işlerine gitmen gerek oradan yönlendirecekler seni. Sonra tüm yeni öğrencilerle birlikte ben sizi almaya geleceğim. İyisin değil mi ?"
-"İyiyim. Neden kimse yok ?"
-"Biraz erken geldik benim yüzümden. Ama kampüsü dolaşabilirsin ya da kafeteryada oturtabilirsin."
-"Tamam tamam hallederim."
Arabadan çıkınca abim otoparka bir göz gezdirdi.
-"Noldu ?"
-"Cemrenin arabasına baktım da. Daha gelmemiş sanırım."
-"Süzme aşık seni."diyince ben hemen etrafına baktı.
-"Aşkım dikkat et bak burada. Gözünü seveyim tamam mı ? Hem de onun için bakmıyorum. Şuan sadece rakibim."
Kafamla onayladım. Normalde dersler 8.15 de başlıyormuş ama bugün ilk gün olduğu için 9.05 geçeymiş. Biz okula girdiğimizde saat 8di. Öğrenci işlerine gittiğimde erken gelenin tek ben olmadığımı gördüm. Sıra bile bekledim aslında evraklarımı almak için. Evrak dediğim tek bir kağıttı. Resmimin olduğu bir bilgilendirme ve hoşgeldin yazısı. Önce aralarına katıldığım için çok mutlu oldukları gibi zırvalıkları yazmışlardı. Sonra grubumu , sınıfımı, okul numaramı gibi bilgiler vardı. Bu belgeyi grup başkanınıza verin ve karşılığında kimlik kartlarınızı alın yazıyordu en altında. Abimden kimlik kartımı istediğimde dün gece daha onun da elinde olmadığını söylemişti. Onlar da bu sabah alıyorlarmış. Onun için de bugün bir ilkti. Geçen sene o da aynı benim gibi yeni öğrenciydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞMAN
General FictionHayatın yapayalnız bıraktığı 4 çocuk. İki kadın iki erkek. Kadınların biri, Cemre, zekasını kendine kalkan yapmış, kalbine duvarlar örmüş. Adaletin kılıcı olmaya niyetli, acımasız ama bir o kadar da merhametli bir kadın. Oğlum diyor erkeklerine. Bul...