Multimedya: Dua Lipa | New Rules
Keyifli Okumalar...
🍀
Esra YağmurluDomuz herif beni arabaya tıktıktan sonra sesi de kesilmişti ama ben susmamıştım elbette. Ağzıma geleni saymış ve kendimi arabadan dışarı atmaya çalışmıştım. Tabii kapıları kilitlemiş olması bana sürpriz olmamıştı. Adam ne kadar manyak olduğumu biliyordu neticede ama asıl manyağın aslında kendi olduğundan haberi bile yoktu. "Allah'ın belası domuz herif!" Onuncu kez aynı cümleyi tekrarlarken Azman hiç oralı olmadan arabayı sürmeye devam etti. "Sana diyorum," dedim sesimi yükselterek.
"Farkındayım," dedi sonunda ve başını kısa bir an bana çevirdi. "Peki, sen, sana söylediğim son cümlenin farkında mısın?"
"Bok öpersin. Denersen bile seni öldürürüm."
"Bunu daha önce de duymuştum ama bak hala canlıyım," dediğinde kaşlarım çatıldı. Ne demek istemişti şimdi bu?
"Ne?"
Güldü ve "Boş ver," dedi. "Artık susup da beni dinleyecek misin?"
"Dinlemeyeceğim," dedim ve başımı yan cama çevirip kollarımı önümde bağladım. Sonunda pes edip beni bu kahrolası arabadan indirecekti.
"Beni indiğim dağ başındakiler dinler öyle değil mi?" dedi alayla.
"Aynen öyle," dedim başımı çevirme zahmetine girmeden. Araba yavaş yavaş hızlanırken bulunduğum pozisyonu korumaya çalıştım, aslında çok hızlı gidiyor sayılmazdık ama hurdaya dönmüş bir arabadan sağ çıkınca normalin üstünde her hız beni korkutuyordu artık. Sonunda tedirgin olarak ona döndüm. "Ne yapıyorsun?"
"Araba kullanıyorum," dedi umursamazca.
"Farkında olman güzel. O yüzden yavaşla biraz."
"Şu kadarcık şeyden korkacak değilsin ya, huysuz!" Yine de arabanın hızı yavaş yavaş azalttı ve derin bir nefes verdi. Küfür ve hakaretlerime sonunda ara verdiğimi anlayınca, "Bak!" dedi gergin bir sesle. "Sana onları söyledim çünkü..."
Elimi kulaklarıma kapatıp yüksek sesle şarkı söylemeye başladım bu kez. Onun hakaret cümlelerini daha fazla duymak istemiyordum. Yeterince aşağılanmıştım ve tekrarına izin verecek değildim. O yüzden iyiden iyiye karanlıklaşan havada dikkatimi sokak lambalarının ışıklarına verip şarkıma devam ettim.
Ofladığını duydum sadece ve arabayı anayoldan çıkarıp bir yan yola saptı. Tam ona nereye gittiğimizi soracaktım ki vazgeçtim ve bu zamana kadar aklıma gelmemiş olan teknolojik aleti o an düşündüm. Hala şarkı söylerken ona fark ettirmeden arka cebimden telefonu yavaşça çıkarıp mesaj kısmına girdim. Elif'e konumu mesaj atacaktım. O bir yolunu bulup beni bu manyaktan kurtardı.
Ta ki telefon elimden sertçe çekilene kadar... Başımı ani bir hareketle yana çevirdiğimde "Telefon yok!" dedi Azman. Pencereyi açmasıyla telefonumu dışarı fırlatması bir oldu.
Telefonumu...
Dışarı...
Attı!Benim telefonumu!
Sırtımdan bir ürperti tüm vücuduma yayıldı ve gözlerim ardına kadar açıldı. Adam saniye düşünmeden telefonumu dışarı fırlatmıştı. Ben bu sahnenin sadece dizilerde ve filmlerde olabileceğini düşünürdüm ama az önce birebir yaşamıştım. "Lan ne yaptın sen?" dedim şok içinde. Bozuktu mozuktu ama o benim telefonumdu. Ciğerim yanıyordu ciğerim!
"Huysuzluk yapmayıp beni dinleseydin buna gerek kalmazdı."
"Allah'ın belası, telefonumdan ne istedin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜFÜR YOK!
Humor*Tamamlandı* "Sence bizden bir cacık olur mu?" dediğimde önce bana öylece baktı, sonra kahkahalarla gülmeye başladı. Öyle ki boynumdaki kolunu çekip dizlerine dayadı ve katıla katıla gülmeye devam etti. "Lan ne gülüyorsun?" diye sinirle sordum. Teyz...