31 • 'Dokunmasın!'

110K 8.9K 3K
                                    

Multimedya: Lana Del Rey | Summertime Sadness

Keyifli Okumalar...
(Yarı mizah yarı dram içerikli mi oldu ne?)

Yorumlarınızı merakla bekliyorum 🥰

🍀

Maçın ikinci yarısı başlarken yine herkes yerli yerine kurulmuştu. Benim öfkeli gözlerim ise Azman'ın üzerindeydi henüz. Onun da gözleri kısa bir an ekrandan bana kaydı. Önce sırıttı, sonra göz kırptı. Totem ha!

Dudaklarımı oynatarak 'Ben seni öptüm.' dedim. 'Bu maç bizim.'

O da dudaklarını kıpırdatarak 'Sen öyle san,' dedi bilmiş bakışlarla.

Dudaklarımı kıpırdatarak ona bir küfür gönderdim. Gözleri irileşti ve "Gül!" diye atıldı. Allah'tan Elif onu maç başlamadan önce odadan çıkarmıştı. Yoksa Burak Elif'i boğacak gibiydi.

Gül sanki kırk yıllık spor izleyicisi gibi ekrana kilitlenmişken bu çıkışla irkildi ve "N-Ne?" diye kekeledi.

"Asi bana küfretti," dedi Azman, annesine şikâyette bulunan küçük bir çocuk gibi.

"Kanıtla!" dedim sırıtıp arkama yaslanırken.

Öne doğru eğilip sinsice sırıttı. "Sizi çiğ çiğ yiyeceğiz, hamsiler."

Kaşlarım çatıldı. "Kodluyorum iyi dinle. B nokta k yersiniz."

Azman işaret parmağını bana çevirip parmaklarını şıklattı. "Al işte küfretti."

Oyuna geldim iyi mi? "Seni sinsi!" deyip ayağa fırlamıştım ki Gül koluma asıldı. "Sakin ol hamsi! Bugün küfür serbest. Tabii sadece Trabzonspor taraftarlarına."

Burak burun kıvırdı. "Çifte standart ama bu." Gül ise sadece omuz silkti. Harbiden ciddiydi bu kız. Önce Gül'e baktım şaşkınlıkla, sonra gözlerim ağır ağır Azman'a kaydı. Yüzümde ise pis bir sırıtış vardı.

"Duydun mu seni şerefsiz?"

"Hey!" dedi yükselen sesiyle. "Bu benim senin sevgilin olduğum gerçeğini değiştirmiyor. Bana küfredemezsin."

"Hasbiptir oradan!" dedim hala sırıtırken.

Birden karşı takım ayağa fırladı ve "Goooool!" bağırışları havaya karıştı. Bu kez ikimizin de gözleri ağır ağır ekrana kaydı. Ekranın sol köşesinde aynen şu ibare vardı artık.

1 : GS | TS : 0

Yine aynı anda Azman'la gözlerimiz birleşti ve onun dudakları yukarı kıvrıldı. Anında bana atılıp kucakladı ve "İşte bu be!" diye bağırdı. "Hadi küfret bana güzelim."

"Bırak lan beni!" dedim sinirle. Ya totem yapan benken ne diye bu herifin takımı gol atıyordu?

Azman beni sıkıca kucaklarken ben ondan kurtulmaya çalışıyordum. Gül ve Elif'in bizi ayırma çabaları da sonuçsuz kalınca pes edip yerlerine oturdular. Sonunda ayaklarımı yere basmamı sağlayan domuz sevgilim yine de beni ahtapot gibi sarmaktan vazgeçmemişti. Şimdi görümcenin kime çektiğini anlamıştım. Darwin'in evrim teorisi şu sıralarda sulara gömülmüştü. Zira bu herifin sülalesi maymunlara değil olsa olsa ancak ahtapotlara dayanırdı.

"Bıraksana oğlum!" diye kükredim.

"Dur daha seninle işim bitmedi," dedi sırıtarak. Sonra hızla dudaklarını dudaklarıma bastırdı. O beni öperken hem öfkeyle hem de utançla dudaklarının arasına bu kez gerçek bir küfür gönderdim ve yalnızca saniyeler sonra yine rakip takım ayağa fırlayıp sevinç çığlıkları atmaya başladı. Azman benden ayrılıp başını hızla ekrana çevirdi ve bu kez o bir küfür savurdu. "Vay anasını! Resmen takımımı adım adım zirveye taşımanın formülünü buldum. Bir taşla iki kuş!"

KÜFÜR YOK! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin