39 • 'Kız İsteme'

106K 8.1K 5K
                                    

Multimedya: Ersay Üner - İki Aşık

Instagram: e.s.mare
Twitter: e_smare

Keyifli Okumalar...


Esra Yağmurlu
🍀

Yarıyıl tatili gelmiş çatmıştı ve kesinlikle bu kadar güzel(!) geçebileceğini tahmin etmemiştim. Şu an karşımda elinde terlikle bana bağırıp çağıran annemin sesinin derinlerden gelmesini sağlasam da görüntü hala feciydi. Onu karıncalandırmayı bir türlü başaramamıştım. Kafasına sıkıca bağlı olan yazmanın içi patates dilimleriyle doluydu ve baş ağrısını almak yerine sadece etrafa kızartma kokusu yayıyordu. Gözlerinden çıkan ateş alnına vurduğundan bu gayet normaldi de.

"Kızım kime diyorum?" Annem elindeki terliği önümde tehditkâr bir şekilde salladı.

Evet, o lanet olasıca isteme gününden herkese merhaba. Bendeniz Azman denen domuzun evlenme teklifini kabul edip nasıl bir zekâ küpü olduğuna kanıtlayan Esra yağmurlu. Burada ne kadar salak olduğumu tekrar anlatmayacağım, zira herkes nasıl büyük bir salak olduğumu gayet iyi bilir.

O tüm dillerde evet diyen dilimi eşek arıları değil de dev Japon eşek arıları soksaydı, Yeraltı canavarı yerinden fırlasaydı, Alien Predetorle bizim kampüste karşılaşsaydı, Trump'la Kim Jong-Un o gün halay başı kavgası yapıp birbirine nükleer bomba fırlatsaydı da ben bugünler görmeseydim.

Bir de annem var tabii. Ayşe Sultan'a her şeyi anlattığımda beni terlik manyağı yapsa da sevgili kaynanam tarafından arandıktan sonra küf tutan çeyizimi ortaya sermeye başlamıştı. En usta rallici bile böyle U dönüşü yapmamıştır yani, o derece. O dönüşün yaydığı lastik kokusu evin içine sinmişti adeta. Pencereden eser rüzgârla burnuma burnuma doluyordu.

"Ayşe teyze sen gidip içerideki hazırlıklarla ilgilen istersen," dedi Elif. "Ben onu kendine getirecek bir yol biliyorum." Ona kayan donuk bakışlarım yüzündeki sırıtışı yakaladı.

Oklavalı beyin canlandırma seansına hoş geldiniz!

Annem söylene söylene dışarı çıkarken, "Yüzüne vurma bari!" dedi Gül. "Birazdan istemeye gelecekler garibimi."

"Merak etme!" dedi Elif sinsice sırıtarak. "Sopa yediği belli olmayacak. Beynine biraz oksijen gitmesini sağlayacağım, o kadar."

"Ya bir durun Allah aşkına! Zaten hayatı 4x hızında yaşıyorum. Kimse de çıkıp şurada durduralım da şu kız nefes alsın demiyor." Temizlikten elimde kalan bezi tezgâha bırakıp mutfaktaki sandalyeye çöktüm.

"Dur be kızım!" dedi Elif yumuşayan yüzüyle. "Hemen karalar bağlama. Tıp çok ilerledi. Olmadı kısırlaştırırsın."

"Ney?" dedim ona dönerek.

"O azgın tekeyi diyorum. Kısırlaştır gitsin."

"Ben yeğen sevmek istiyorum ama!" dedi Gül itiraz ederek. Gözlerimi ona çevirip ağzımı bozdurma benim şimdi diye çığıracaktım ki Elif'in tezgâhın üzerine dizdiği malzemeler görünce gözlerim irileşti. "Ne yapıyorsun lan?"

"Kahve malzemelerini hazırlıyorum," dedi sırıtarak.

"Kızım orada çamaşır suyu, tuz ruhu ve kireç sökücü var."

Elif şeytani bir kahkaha attı. "Kahveye asıl tadı veren onlar kanka ama haklısın kireç sökücü abartı olmuş."

"Öldürecek misiniz lan erimi?" dedim ayağa fırlarken. Gül ve Elif'i bir hamlede geri itip onların lügatinde kahvenin olmazsa olmazlarını kucağımda topladım. Arkamı döndüğümde ikisi de bana şaşkınlıkla bakıyorlardı. Sonra Elif Gül'e dönüp gözlerini kıstı.

KÜFÜR YOK! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin