~11~

475 43 14
                                    

JİMİN

Aceleyle sınıfa girdim. Amacım sınıfa erkenden gidip sınıf arkadaşlarımla tanışmaktı. Fakat bu sabah olanlar yüzünden dersin başlamasına beş dakika kala sınıfa anca girebilmiştim. Sıralar tekliydi. Boş bir sıra var mı diye bakarken Wonwoo'yu gördüm. Onunla yanı sınıfta olmak beni mutlu etmişti. Yanına gittim. Beni görünce o da mutlu olmuştu.

- Merhaba, Jimin. Önümdeki sıra boş oraya otur, hemen. Kimse kapmasın.

Dediklerine gülüp önüne oturdum. Biraz lafladık. Kapının sertçe açılmasıyla kapıya baktım. Üç tane çocuk içeriye girmişti. İçlerinde Jungkook da vardı. Sınıfta gözlerini gezdirdi. Beni görünce kapıya yaslanıp sırıtmaya başlamıştı. Sadece bana bakıyordu ve beni rahatsız etti. Gözlerimi ondan kaçırıp diğer iki çocuğa baktım, bize doğru geliyorlardı. İçlerinde sarışın olan arkasını dönüp Jungkook'a seslendi.

- Gel buraya, Jungkook.

Jungkook gözlerini devirip yanımıza geldi. Şuan üç uzun çocuk Wonwoo ile benim sıralarımın orada duruyordu.

- Yine görüştük, Jimin hyung. Oysaki dün bir daha görüşmeyelim dediğini hatırlıyor gibiydim.

Aklıma Jungkook ile olan konuşmalarımız geldi. Ve Wonwoo'ya yavşadığı geldi. Acaba bunun için buraya gelmiş olabilirler miydi?

Kollarımı açıp Wonwoo'ya siper oldum.

- Sana Wonwoo'ya yaklaşmamanı söylememiş miydim?! Wonwoo'yu hayatta sana vermem!

Ben bağırınca Wonwoo ve diğer iki çocuk şaşkınlıkla bana bakmıştı. Jungkook ise gülüyordu. Yanındaki esmer çocuk soran gözlerle Jungkook'a döndü.

- Jungkook?

- Yok bir şey Mingyu. Jaehyun sor artık sorunu da gidelim?

Böylece isimlerini de öğrenmiş oldum. Esmer olan Mingyu, sarışın olan Jaehyun. İkisinin yüzlerine bakıp isimlerini aklımda tutmaya çalışırken kolumda bir el hissettim. Elin sahibi Jungkook'du. Beni Wonwoo'nun önünden çekmişti.

- Çekil de sorusunu sorsun artık, geç kaldık.

Cevap vermedim. Jaehyun'un sorusunu merak etmiştim.

- Wonwoo hyung, senin o oda arkadaşın olacak olan sapık nerede?! Sabahtan beri ulaşmaya çalışıyorum! Açmıyor!

Wonwoo ile dün konuştuklarımızı hatırladım. Oda arkadaşının ismi Taeyong idi. Sırf onun nerede olduğunu sormak için mi gelmişlerdi?

- Nereden bilebilirim, Jaehyun. Sabah okula diye odadan çıktı, gerisini bilmiyorum. Ayrıca sevgilisi ben miyim, sen misin? Bunu senin bilmen gerekmez mi? Ayrıca neden arıyorsun ki?

Demek Jaehyun denen sarışın, Taeyong'un sevgilisiydi. Okulda eşcinsel çiftleri gördükçe mutlu oluyordum, çünkü yalnız olmadığımı anlıyordum.

- Geçen sene bana yavşamak için benimle proje almıştı. Proje ayağına bana yürüyüp durmuştu. Bugün de o projeyi teslim etmemiz gerekiyor ve beyefendi ortalarda yok.

- Projeyi alıp çıktı sabah. Sen merak etme, gelir o birazdan. Hatta belki siz buradayken gelmiş de olabilir.

- Evet, öyle de olabilir hyung. Neyse, ben gidiyim artık. Dersinizi yeterince aksattım. Görüşürüz ve teşekkürler hyung. Seninle de pek tanışmış sayılmasak da, memnun oldum Jimin hyung.

Jaehyun'u sevmiştim. Çıkmadan önce bana göz kırpan arkadaşı Jungkook'tan kesinlikle daha sevimliydi. Wonwoo'ya döndüm.

- Sen mi bana açıklarsın, ben mi sorularımı sorayayım?

Bana şaşırarak baktı.

- Bunları tanımıyor musun?

- Hayır.

- Bunlar okulumuz 97'lileri. Geçen sene üç öğrenciyi almışlardı, duymuşsundur. Gerçi Jungkook'la tanışıyormuşsunuz. Konuşmadan da diğer ikisinin isimleri öğrenmişsindir. Jaehyun içlerinde en sevilebilecek kişi. Taeyong'un da sevgilisi zaten. Bu arada Taeyong da bizle yaşıt fakat bir sene okula erken başlamış. Neyse, bu üçünün popülaritelerinin şakası yok. Baksana hoca bile onların bizle konuşmalarını bitirmelerini bekledi. Başkası olsa hemen kızar ve sınıftan yollarlardı.

Tahtaya doğru baktım. Gerçekten de sınıfta bir öğretmen vardı. Wonwoo'ya teşekür edip önüme döndüm. Arkamdan biraz daha sosyal ol diye fısıldamıştı. Gülümsedim.

Baek hyung, bize sadece Chanyeol hyung ve arkadaşlarını tanıttığından; basket takımında olmayan Mingyu ve Jaehyun'u bilmemem normaldi.




Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin :)

Coming For L.O.V.E    #Tamamlandı#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin