Ve geldim~ Geldiğimdeyse Bbf'yi 2K gördüm :) Bu yüzden mutluyum, bu hafta bol bol yb atmaya çalışacağım. Sonuçta gitmeden önce dilediğim iki dilek de gerçekleşti dimi ;)
Gitmeden önce size sorduğum soruya gelecek olursak; daha sayamadım ama baktığım kadarıyla JOB önde gidiyordu. Zaten dediğim gibi üçünü de yayımlayacağım ama kendime bir yayın sırası yapıyorum :)
ÖNEMLİ: Sizden bir isteğim olacak. Eğer benim ficlerime çoook benziyen ya da geçen gün attığım konulardan olmuş herhangi bir fic görürseniz lütfen bana haber verin. Emek hırsızlığını hiç sevmem, bu yüzden siz bana haber verip spamlayın lütfen :)
(Taehyung'un Gözünden)
Sarı rahat bir şort ve üstüne beyaz bir tişört giydim. Çantama yedek kıyafetlerimi koydum ve hazırdım. Sırada Jimin'i beklemek vardı. Baekhyun hyung klübe Chanyeol hyung ile birlikte gitmişti bile. Sevgili insanı ne kadar değiştiriyordu?
Odanın anahtarını da alıp çıktım. İyice kilitledikten sonra Jimin ile Jin hyungun kapısını tıklattım. Kısa bir süre sonra kapıyı Jin hyung açtı.
- Gel Tae. Jimin'in hazır olmasını daha bekleyecekmişsin gibi duruyor.
Gözlerimi devirerek içeri girdim. Alt tarafı bir şort bir tişört giyinecekti, neden bu kadar uzatmıştı ki?
Jin hyunga döndüğümdeyse bacaklarıma baktığını farkettim. Ama yavşayan bakışlardan çok sorgulayan bakışlarla bakıyordu. Hyunga ne olduğunu sordum.
- Bacakların kız bacakları gibi! Ben de hep böyle bacaklarım olsun istemişimdir ama maalesef bacaklarım kazma gibi! Ayrıca o şort bir erkeğe göre kısa değil mi?
Şortum dizimin -küçük- bir karış üstünde bitiyordu ve bacak boyum uzun olduğundan sıkıntı çekmiyordum. Oturunca ise baya yukarı çıkıyordu şortum. Ama acayip rahattı.
- Kısa ama çok rahat hyung.
- Belki de ben de onlardan bir tane almalıyım. Fena erkek etkiler.
- Ama benim öyle bir amacım yok hyung, baştan söyleyeyim sonra yanlış anlaşılma olmasın.
- Tamam Taetae, senin yok ama Jimin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Şuna baksana!
Gerçekten de Jimin tüm spor kıyafetlerini çıkarmış hepsini üstüne deniyor sonra da yeterli değil deyip çıkarıyordu. Tam alay etmelik bir sahneydi.
- Jimin, makyajın biraz kötü olmuş sanki. Ruj sürsen daha güzel olursun bebeğim. Kız sadelik sadelik nereye kadar ama? Dimi, Jin unnie?
Jin hyungsa bana eşlik etmişti.
- Aynen bir tanem. Jimin, o renk seni açmadı ya. Imm... Bence şu tişörtünü giy hayatım. Ten rengine daha uyumlu.
Jin hyungla kahkaha atarak high-five yapmıştık. Jimin ise ters ters bize bakıyordu.
- Dalga geçin siz anca dalga geçin. Ben burada hayatımın en zor kararlarından birini vermeye çalışayım; siz de dalga geçin tabii!
- Ne zor kararı, alt tarafı ilerki saatler içinde terleyip kokutacağın kıyafetlerini seçeceksin. Bunun nesi zor?
- Jimin, Tae çok haklı. Ayrıca bu kısa süreli oda arkadaşlığımızdan anladığım kadarıyla zaten dolabın siyah beyazdan oluşuyor. Sabahtan beri hangi siyah şort ile hangi beyaz tişörtü giyeceğine karar veremedin.
- Tamam ya giyiyorum şu ikisini.
Elindeki siyah şort ile beyaz tişörte bakıp güldüm.
- Modayı kendi üstünde ne kadar iyi gösteriyorsun? Oldukça yenileyici, güzel ve şaşırtıcı kombinler yapıyorsun! Senden en şaşırtıcı kombinler nasıl yapılır diye ders almalıyım bence. Yani gittin siyah-- Oha! Hiç aklıma gelmedi ya! Siyah şort ile beyaz tişört...! Wow yani Wow!
Sona doğru kalkıp gözlerimi büyütmüş ve el kol hareketleri yaparak konuşmama devam etmiştim.
Benim dediklerimde Jimin gözlerini devirip giyinmeye başlamıştı. Jin hyungla bense kahkaha atıyorduk. En sonunda Jimin giyinip gelince onu çekip Jin hyungla aramıza oturturdum.
- Anlat bakalım Chimchim.
- N-neyi?
Kekelemesi iyiye işaretti. Bir şeyler dönüyordu, anlamıştım.
- Niye bu kadar güzel gözükmeye çalıştığını?
- Imm... Öyle bir şey istediğimi de nerden çıkardın?
- Çocukluk arkadaşınım senin ben ya! Tabiki bileceğim. Şimdi dökül.
- Ya şey... Jungkook ile geçen günkü konuşmamızı hatırlıyor musun?
Havuzda benim hakkımda konuşmaya başlamışlarken konu değişmişti. O gün havuzda olan o konuşmayla birlikte geri kalan her şeyi Jimin anlattığından biliyordum. Ve artık Jungkook ile Jimin'i yakıştırıyordum.
- Evet, tabiki de.
- Ben o konuşmadan sonra... Nedenini bilmediğim bir şekilde garip hissediyorum. Şimdiyse ona iyi gözükmek istedim. Böyle yani... Sizce neden böyle oldu?
Jin hyungla bakıştım. İkimiz de sırıtmaya başlamıştık. Konuşmaya başladım.
- Gazdan değilse Chimchim...
Jin hyung ile tekrar bakıştık ve cümlemin devamını birlikte getirdik.
- Aşktandır o!
Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin:) Aklımda güzel şeyler var, hızlıca onları yazmak istiyorum. Belki bugün başka yb gelebilir:)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coming For L.O.V.E #Tamamlandı#
Fiksi PenggemarGrup: Bts Çiftler: Jikook, Vhope (biraz Chanbaek, biraz Namjin, biraz da Meanie) Konu: Bir müzik okulu... İki yakın arkadaş... Odalar, dersler, sınıflar, projeler, klüpler, insanlar... L.O.V.E serisinin ilk sezonudur. İlk bundan başlanması önerilir.