Pizza başlığını görüp acıkanlar olarak çok tatlısınız bence gdhdgvfh
Sıramda oturmuş, çizerken yakalandığım ona en çok benzeyen resmi izliyordum. Konuşmalarımız zihnimde takla atıyor, ölen bir insanın gözünün önünden geçer ya, öyle akıyordu anılarımız gözüm önünde.
Yanıma biri oturunca hızla defteri kapattım. Bu defterde de ne varsa, her açtığımda yakalanıyordum zaten.
"Selam." diye mırıldandı neşeli bir sesle Yasemin. İç geçirdim. "Arkadaşınla aranız açıldığına göre, korkusuzca yanına gelebilirim diye düşündüm. Ona ne oluyorsa." dedi kaşlarını hafifçe çatarak. Sinirle güldüm.
"Bak nedeni onun istememesi değildi. Ben kendim..."
"Son birkaç gündür üzgün görünüyorsun." diyerek böldü lafımı. Göz devirdim.
"Yasemin." dedim uyarıcı bir sesle.
"Seni üzen oydu, biliyorum. Ve seni üzen insanları hayatından çıkartmak gibisi yoktur." dedi gülümseyerek.
"Ya çıkartmak istemiyorsam?" diye mırıldandım başımı eğerek. Gözleri defterimi buldu.
"Resim mi çiziyorsun? Bakabilir miyim?" derken defterime uzandı. Elini iterek uzaklaştırdım defterimden.
"Onlar özel." Bir homurtu çıkarttığında onu fark ettim. Sınıfa girerken bize bakıyordu. Sırasına oturduğunda biz arkasında kaldık. İç geçirip Yasemin'e döndüm. "Kendi sırana geçer misin?" Yasemin'in bakışları Berkay'a kaydı.
"Onun himayesi altına giriyorsun."
"Hayır. Sanane bundan hem?" dedim kaşlarımı çatarak.
"Bak seni koruması hoşuna gidiyor olabilir ama bunu yaparken özgürlüğünü kısıtladığını unutma. Buna izin verme."
"Acaba anlama kıtlığı mı yaşıyorsun? Onunla alakalı değil, takılmayı cidden istemiyorum." Gözlerini kısarak bana birkaç saniye baktıktan sonra kalkıp sırasına gitti.
Yiğit yanıma çöktü. "Hatunu yine reddettin sanırım?" Omuz silktim. "Çıkışta takılalım mı?"
"Ne yapacağız ki?" diye mırıldandım. Omuz silkti.
"Pizza yemeye gideceğiz." diye cevapladı beni. Gözlerimi hafifçe kıstım.
"Kim kim?" Bakışlarını kaçırdı.
"Bizim grup işte." İç geçirdiğimde hızla bana dönüp ellerini iki yana açtı. "Bak, senden rahatsız oluyorsa kendisi gelmez olur biter. Ben seninle de takılmak istiyorum. Yusuf da seni davet etmemi söyledi. Berkay'ın da seni yanımızda görmek istediğine kalıbımı basabilirim. Lütfen." Kaşlarını kaldırdığında ikinci defa iç geçirdim.
*
Üzerime kırmızı uzun bir tişört geçirip altıma siyah darpaçamı giyindim. Kırmızı converselerimi de giyinip üzerime siyah boyfriend kot ceketimi geçirdim, başıma kırmızı beremi takıp kıvırcık kumral saçlarımın bir kısmını dışarı ittim.
Annem işteydi ve abim oturma odasında televizyon izliyordu. Kapının önünden geçerken içeri seslendim. "Ben çıkıyorum!" Koltuğun arkasından başını sarkıtıp gözlerini bana dikti.
"Nereye?"
"Arkadaşlarla pizza yiyeceğiz." Şaşkınlıkla kaşlarını kaldırırken koltukta bana doğru döndü.
"Sen ve arkadaş?" Göz devirdim. Bunun geleceğini biliyordum.
"Sınıftan." diye mırıldandım. Gözlerini kıstı. Siktir.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esmer (Gay)
Teen FictionDÜZENLENDİ! Ve birini çok sevmek yasaklanmıştı. Sen cezalandırıldın. O kadar çok seviyordun ki elinden alındı. Ve sen de elimden kayma diye, o gün bir tık daha az seveceğime seni, yemin ettim. Yemin ederken bile biliyordum başaramayacağımı. Özür dil...