19 - Söz

29.4K 2.1K 1K
                                    

Beni bir anda kucağından ittiğinde göt üstü yere düştüm. O sırada Yusuf inlemeye başladı. "Alın şunu yoksa kafasına kusacağım." Berkay iri gözlerini benden alıp ayağa kalktı, Yiğit'i Yusuf'un kucağından çekip Yusuf'un ayağa kalkmasına yardım etti. Zorlukla tuvalete gittiler ve öğürme sesleri gelmeye başladı.

Ben de ayağa kalkmayı denedim ama sendeleyip tekrar götümün üstüne düştüm. Etrafı incelemeye başladım. Bayağı, cidden bayağı bir boş bira şişesi vardı. Şişelerin arasında yere sızan Yiğit yerlere ağzından salya akıtmasına rağmen çok sevimli görünüyordu.

Yiğit'e uzanıp sırtına başımı koydum, gözlerimi kapattım. Yiğit'i kendime yastık yapmıştım kısaca. Uykuya dalmaya yakınken içeri döndüler Yusuf ve Berkay. Yusuf Berkay'dan destek alıyordu, eli omzundaydı. "Uyku işini nasıl yapacağız?" diye homurdandı Berkay.

"Yiğit dedi ki... Biz birlikte onun annesiyle babasının yatağına yatcakmışız. Siz de birlikte Yiğit'in yatağına." dedi baygın bir sesle. Berkay kaşlarını kaldırdı.

"Allah Allah. Neden?"

"Çünkü Yiğit'in yatağı biraz daha dar ve sizin sıkışık yatıp işi pişirmeniz gerekiyormuş." Berkay'ın gözleri irileşirken ben gözlerimi zor açık tutuyordum.

"Nerden çıktı bu?" dedi Berkay yine ona bakarak. Ağzımı açıp Yusuf'a artık susmasını söylemek istedim ama açamadım.

"Sen uykunda ona aşık olduğunu mırıldanınca..." Yusuf bir anda gürültüyle yere devrildi, bir inilti doldurdu odayı. Berkay gözlerini bana dikti. Kaşları öyle çatılmıştı ki, gücüm olsa koşa koşa kaçardım.

"Sen biliyor muydun bunu peki?" Başımı hızlı hızlı iki yana salladım. Göz devirdi. "Tabi biliyordun." diye homurdanıp aceleyle çantasını sırtladı, salonun karşısındaki banyoya girdi. Kapıdan zorlukla kurutma makinesinden kıyafetlerini çıkardığını gördüm. Çantayı doldurup koridora çıktı.

"Üç sarhoşu evde tek bırakamazsın!" diye bağırdım koridora doğru.

"Ben mi dedim için diye amına koyayım!" diye bağırdı. Biraz sonra dış kapının sesi geldi, aniden kapı çarpıldı. Adım sesleri yaklaştı, içeri girip çantasını omzundan düşürürken hırsla duvara çarptı bağırarak. Sonra yere çöküp ellerini saçlarından geçirdi. "Sana aşık değilim." dedi güçsüz bir sesle. Gözlerimi sıkıca yumdum. İstediği kadar itiraz etsin. Sarhoştum ama tavırlarındaki çaresizliği fark etmeyecek kadar değil.

"Beni yatağa taşır mısın?" diye mırıldandım. Gerçekten kolumu kaldıracak halim yoktu. İç geçirdi, beni hafifçe çekelediğinde yerde sürükleyerek götürecek sandım ama o Yiğit'i kucakladı, çıktı odadan. Biraz sonra gelip Yusuf'u da taşıdı. Sıra bana geldiğinde kollarımı zorlukla boynuna doladım. Beni bir odaya taşıyıp çift kişilik yatağa bıraktı, üzerimi örttü. Odanın çıkışına yöneldiğinde seslendim. "Nereye?"

"Salonda uyuyacağım." Işığı kapatıp çıktı. Odada tek kaldığımda başımı yastığa sürttüm, gözlerimi sıkıca yumup kendimi uyumaya odakladım.

*

Gözlerimi araladığımda oda hâlâ karanlıktı. Yatakta sırt üstü dönerken başıma ufak bir ağrı girdi. Yavaş yavaş ağrı dozunu artırırken ellerimle yüzümü ovalayıp geceyi düşündüm. Anılar ağır ağır zihnime dolarken bir siktir çektim. Berkay her şeyi anlamıştı çünkü Yusuf orospusu ağzından kaçırmıştı.

Berkay bir daha hiçbirimizin suratına bakmasa yine iyiydi. Bunu değiştirmenin tek yolu ise Berkay'ın düşüncelerini değiştirmekten geçiyordu. Beni kendine yasak olarak görmemeliydi.

Esmer (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin