The Chosen One Part 1

1.2K 71 73
                                    

"Karanlık Lord'u alt edecek güce sahip olan biri, ona üç kez karşı çıkmış olanlardan yedinci ay biterken doğacak. Bu erkek çocuk Karanlık Lord tarafından kendine denk olarak görülüp işaretlenecek. Ancak bu çocuğun Karanlık Lord'un bilmediği gizli güçleri olacak. İkisinden biri diğerinin elinde ölecek. Çünkü diğeri varlığını sürdürürken ikisi de yaşayamaz."

*****

Artık sadece eski yıkıntılardan oluşan Godric's Hollow kasabası, dışarıdan bakıldığında terk edilmiş gibi görünüyordu. Rüzgarın, tüm o harabelerin arasında uğuldayarak esmesinde insanın tüylerini diken diken eden bir şey vardı. Kasabaya yolu düşen kimse bu ölü yerde durmak istemezdi. Fakat tüm bu karmaşanın en ortasında küçük, zavallı bir kilise zorla ayakta durmaya çalışıyormuş gibi görünüyordu.

Ve kilisenin içi görülebilse, kasabanın aslında hiç de boş olmadığı anlaşılabilirdi.

Zümrüdü Anka Yoldaşlığı, Albus Dumbledore'un ölümünün ardından Godric's Hollow'daki bu küçük kiliseyi kendilerine yeni karargah olarak belirlemişlerdi. Kasabada artık kimsenin yaşamıyor olması ve bu terk edilmişlik görüntüsü, burayı iyi bir saklanma yeri haline getirmişti.

Şimdi ise, kilisenin çan kulesinin tepesinde üç arkadaş kafa kafaya vermiş ve hararetli bir konuşma içine girmişlerdi.

"O sadece bir çocuk, James."

"O artık bir yetişkin. On yedi yaşına gireli aylar oluyor."

"On yedi! James, kendini duyuyor musun? Çocuk on yedi yaşında! Ve sen onu kurbanlık koyun gibi Kim-Olduğunu-Bilirsin'in önüne atmak istiyorsun."

"Dumbledore'un planı-"

"Dumbledore öldü." diye tartışmayı sonlandırmak istedi Remus ama asıl noktayı koyan şey James'in söylediği olmuştu,

"Dumbledore öldürüldü."

Kuleyi soğuk bir sessizlik kaplarken üç arkadaş da acı içindeydi. Dumbledore öldürülmüştü. Ardından Ölüm Yiyenler bunu kutlamak için, onun çocukluğunu geçirmiş olduğu Godric's Hollow'u yakıp yıkmış, burada yaşayan herkesi katletmişlerdi.

Ama onlara acı veren tek şey Dumbledore'un kaybı değildi.

İhanete uğramışlardı. En yakınları tarafından.

"Bize ihanet edeceğine, keşke ölseydi." diye fısıldadı James. "Yemin ederim, ölseydi bu kadar-"

Sözünü bitiremeden yaşlar gözlerine hücum ettiğinde dişlerini sıkarak konuşmayı kesti. Onun arkasından bebek gibi ağlamak istemiyordu ama kendini durduramıyordu da, sonuçta o en yakın arkadaşıydı. Ama hepsine ihanet etmişti.

James omzunda hissettiği elle dönüp kendini arkadaşının kollarına teslim etti. Ama bu sarılmayı üçünün de iyiliği için kısa tutmuştu, yoksa tekrar kafalarını toparlayabilmeleri zor olacaktı.

"Teşekkürler, Kılkuyruk." dedi sadece arkadaşına, ondan uzaklaşırken.

"Sorun değil, Çatalak." derken Peter'ın gözleri ışıldıyordu. Ama sonra tekrardan yüzü asıldı. "Sonuçta Sirius hepimize ihanet etti."

James tekrar asıl konuya dönmeyi planlamıştı aslında ama Peter'ın sözleri üzerine artık içindekileri tutamayacağını hissetmişti. Sonunda patladı.

"Yıllarca birlikte yaşadık! Aynı evi paylaştık, o benim kardeşimdi! Böyle bir şeyi nasıl yapabilir, aklım almıyor. İnanmak istemiyorum."

"Belli ki içindeki Black sonunda yüzeye çıkmış." dedi Remus acı bir şekilde yüzünü buruşturarak.

"Dumbledore'u öldürdü, Rem! Dumbledore'u! Sirius Dumbledore'a tapardı."

Hogwarts GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin