Voldemort: Origins of the Heir

1.5K 57 61
                                    

Belki birçoğunuz Voldemort: Varisin Kökenleri adlı fan yapımı filmi duymuş, belki bir kısmınız da çoktan izlemişsinizdir. Filmin fragmanı bir süredir ortalarda dolaşıyor ve biz, Potterheadler olarak, Harry Potter'la bağlantılı en ufak şeye aç olduğumuz için bu film için oldukça heyecanlıydık. Ben Voldemort'la ilgili bir fan filmi olucağını duyduğumda ilkten heyecanlanmıştım. Ama sonra fragmanı izledim... Açıkçası, kurgunun tamamını bilmiyor olsam da fragmandan anlaşıldığı kadarı da benim beklentimi bi hayli düşürmüştü zaten. Gryffindor'un varisi Slytherin'in varisinin peşine düşer falan, biraz fazla yapmacık ve zorlama gelmişti bana. (Filmin olayı tam olarak bu değil ama fragmandan öyle anlaşılıyordu.)

Film çıktı ve ben ilk çıktığı gün izledim. Ben filmler konusunda profesyonel falan değilim ama bu filmi eleştirebilcek kadar Harry Potter profesyoneli olduğumu düşünüyorum sljfnkja

Filmi Türkçe altyazılı bir şekilde fantastikcanavarlar.com'dan bulabilirsiniz. Filmi izlemediyseniz, buradan sonra spoiler döşüycem, haberiniz olsun.

İkinci bi uyarı olarak da, bu yazı inanılmaz derecede gömme içerir. Siz filmi sevmiş olabilirsiniz, buna kesinlikle saygı duyarım. O yüzden lütfen siz de benim düşüncelerime saygı duyun. Bunu beceremiyceğinizi düşünüyosanız da yazının buradan sonrasını okumayın.

Çünkü cidden gömcem...

Şimdi, filmin kamera çekimleri, mekanları, görsel efektleri falan aslında amatör bi yapım için oldukça iyi. Yani, esasen bu bakımdan izlenebilesi. Ama kurgu derseniz...

Arkadaşlar film 52 dakika ve ben 1 buçuk saatte falan bitirdim, sadece aralarda kahkahalarla gülerken konuşulanları kaçırmayayım diye. Ve hayır. Film komedi filmi falan değil. Kurgunun saçmalığını bi kenarı bırakıyorum (hayal gücüdür olabilir, burda neler neler okuyoruz sonuçta) ama resmen bu fimi yapan insanların Harry Potter bilgisi sanki kitaplardan rastgele sayfaları okumuşlar ve hikayeyi bildiklerini sanmışlar gibi. Ara ara gülme krizleri, ara ara sinir krizleri geçirdim.

Neyse çok tribe girmeden size sakince açıklayayım...

1-      ASALAR GÖTE Mİ KAÇTI?

Film, aslında oldukça etkileyici bir şekilde başlıyor. Gizemli bir müzik var ve yapım ekibinin isimleri verilirken arada Slytherin'in madalyonu, Hufflepuff'ın Kupası, Tom Riddle'ın güncesini görüyoruz. Hatta sadece elini görebildiğimiz bir büyücü(bkz. Voldemort) küçük bir asa hareketiyle bavulunu kapıyor ve ilk görsel efektimizi görüyoruz. Küçük ama etkili. Gerçekten güzel bi giriş aslında. Bir yandan da parşömenlerin arasında hareketli bir fotoğrafın kenarını görüyoruz, bir cadı ve büyücü görünüyor. Ve en son, Voldemort'un "delici bakışları" bizi karşılıyor.

Aslında bu sahne bize filmin sonuna ilişkin olarak bi ipucu. Ama oraya sonra gelicem...

Buraya kadar her şey güzel ama sonra bi anda kadının biri maskeli abilerle dövüşmeye falan başlıyo?

Rusya'dayız. Bizim kadın, Grisha McLaggen, maskeli abilere lanet manet yolluyo "Nerede o?" falan diye yakasına falan yapışıyo. Ama dövüşüyo derken, cidden, DÖVÜŞÜYO. İki büyü yolluyo, sonra sanki Sersemlet'ten bihabermiş gibi dirsek mirsek atıyo.

Eğer Harry Potter'ı iyi biliyorsanız, büyücülerin fiziksel şiddeti neredeyse hiç kullanmadığını biliyorsunuzdur. Çünkü büyücülerin zaten asaları varken herhangi bir saldırı için fiziksel şiddete gerek duyması zaten son derece saçma olurdu. Ama bu kadın iki büyü yapıyo sonra adamların boynuna atlıyo falan, sonra yok efenim yumruk yok efenim dirsek. Ne alaka?!

Bayılan maskeli abilerden birinin cebinden ELİYLE KOYMUŞ GİBİ anahtar buluyo ? Oyunculuğa gel bee! İnsan biraz arar falan. Hadi en kötü, cadısın sen, yap bi Çağırma Büyüsü öyle bul anahtarı. Bi çığır Accio diye kulaklarımızın pası silinsin. Bu tür aksiyonlara açız biz, yumruk dirsek falan ne?

Hogwarts GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin