Büyük çadırın girişi bir hışımla açıldı ve Sirius içeri daldı.
"Hey, Marl-"
"Sirius!" Marlene uzun elbisesinin eteklerini toplayarak koşar adım erkek arkadaşının yanına gitti. "Burada olmaman gerek!"
"Sorun değil, M."
"Evans." dedi Sirius çadırın uzak köşesindeki Lily'ye doğru ilerleyerek. "Yoksa müstakbel Mrs Potter mı demeliyim?"
Lily onun söylediği şeye kıkırdarken, Marlene de yanlarına gelip Sirius'un koluna girdi. Kızın pudra rengi elbisesiyle Sirius'un boyun bağı aynı renkti ve ikisinin de omuzlarında mürdüm rengi pelerinler asılıydı. Lily ise kırık beyaz gelinliğinin içinde oldukça asil ve güzel görünüyordu. Duvağıyla kızıl saçlarının birleştiği yerde minik güller göze çarpıyordu.
"Patiayak." Birbirlerine gülümsedikten sonra sıkıca sarıldılar.
"Harika görünüyorsun." Abartılı bir şekilde boğazını temizleyip hala yanında duran Marlene'e doğru eğildi ve üçünün de duyabileceği bir fısıltıyla konuştu. "Tatlım, biliyorsun bugün Lily'nin günü yoksa her daim favorimsin."
Marlene bir yandan da gülerek elinin tersiyle Sirius'un karnına bir şaplak attı. Bunun karşılığında Sirius kızın yanağına minik bir öpücük kondurdu.
"James ne durumda?" diye sordu Lily dudağını ısırarak.
"Son yirmi dakika içinde sekiz kere boyun bağını tekrar tekrar çıkarıp taktı. Ve saçlarıyla o kadar çok oynuyor ki balayını kel bir adamla geçirmek zorunda bile kalabilrsin."
Lily mutsuz bir şekilde homurdanınca Marlene teselli edercesine elini kızın omzuna koydu.
"Üzülme." dedi arkadaşına. Buna karşılık kız ona bitkince gülümsedi. "Bence kel erkekler de çok seksi." Lily'nin suratındaki gülümseme yerini bir kahkaya bıraktı.
"Herneyse.Ben de buraya seni almaya gelmiştim." dedi Sirius Marlene'e dönerek. " Lily'yi gayet iyi idare etmişsin, bizi de bu çileden kurtarabilirsin. Damat çadırında tam bir kaos ortamı var."
"Saçmalama, Sirius. Lily'yi yalnız bırakamam. Remus James'i sakinleştirir."
"İyi de onu kim sakinleştirecek? Dolunay gecesindeymişiz gibi görünüyor. Ve farkında mısın bilmiyorum ama, ADAM Bİ KURTADAM."
"Abartma." diye gözlerini devirdi cadı.
"Ah, hadi ama Marla. Koskoca kız, yalnız kalabilir."
"Şey, aslınd-" diye araya girmeye çalıştı Lily ama Marlene Sirius'u çimdiklediği için genç adamın bağırışı onu böldü.
"Ah!"
"Sensin Marla! Ayrıca yalnız kalıp heyecandan kafayı yemesini istemiyorum. Senin o makyaj için ne kadar uğraştığımdan haberin var mı?"
"Kız geyiğini kendine sakla Marla. O kadar istiyorsan, öbür çadırda gerçeği seni bekliyor."
"Az önce.Geyik.Esprisi mi.Yaptın?" dedi Marlene tane tane, gözlerini kısarak. "Tam bir rezilsin, Patikafa."
"Çocuklar!" diye araya atladı sonunda Lily. Sirius tam ağzını cevap vermek için açmışken durdu. "Marlene, gidip James'i kendine getir."
Sirius'un suratında kendini beğenmiş bir ifade oluşurken Marlene itiraz etmek için ağzını açmıştı ki Lily onu susturdu.
"Ben iyi olacağım. James de iyi olursa daha da iyi olacağım." Arkadaşının şüphe dolu bakışlarına karşılık "Gerçekten." diye ekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hogwarts Günlükleri
Fiksi PenggemarBir zamanlar Hogwarts'ta bulunmuş olanların hikayeleri... Belki bir zamanlar aynı yatakta uyudular, aynı sandalyede oturdular. Hatta belki bir sıraya kazıdıkları isimleri yan yana duruyor. Ama siz hiç onların hikayelerini onların gözünden görmedini...