"İYİ Kİ DOĞDUN!"
Şiltesine inen sert darbeyle yattığı yerde zıpladı. Homurdanarak yan dönüp yastığını başına çekti.
"Ah, hadi ama Marlene. Uyan!" Yastık başının üzerinden zorla çekilip alındı. Gerçek olmayan hıçkırıklarla omuzları sarsıldı.
"Ühü ühü! Biraz daha uyusaydım." Avuçlarını gözlerine bastırdı.
"Saçmalama, bugün senin doğum günün! Hemen kalk giyin de kutlamalara şimdiden başlayabilelim."
"Dün geceden beri kutluyorsun zaten, Lily."
"Dün de söyledim, şimdi de söylüyorum. O sadece bir başlangıçtı." Bir çift el bileklerine sarılıp ellerini yüzünden çekti.
Güneş ışığı Lily'nin saçlarından yansıyordu. Bu yüzünden bir an için görebildiği tek şey 'turuncu' olabilmişti. Yatağın kenarında oturan arkadaşına tısladı.
"Uzak dur, kızıl. Işığın beni kör ediyor."
"Ne?" Kızın boşluğundan yararlanıp yastığı elinden çekti ve tekrar eski pozisyonuna döndü.
"Beni uğraştırma McKinnon, yoksa sonun fena olacak."
Yastığı sadece tek gözü görünecek şekilde azıcık kaldırdı. "Beni lanetleyecek misin?" dedi en acıklı sesiyle. "Hem de doğum günümde."
"Hayır. Asa yok." dedi Lily yüzünde muzipçe bir gülümseme yayılırken. "Ama bunlar var." diyerek yüzünün önde parmaklarını oynattı.
"HAYIR!" Kendini yataktan atıp kızdan uzaklaşmaya çalıştı.
*****
Biraz boğuşma, bolca gıdıklama ve en son da yastık kavgasıyla, Lily Marlene'in tamamen uyanık olduğundan emin olmuştu. Onlar aşağı inene kadar Ortak Salon çoktan boşalmış, herkes kahvaltıya inmişti.
"Sabah boş olduğum tek günde beni bu kadar erken uyandırdığına inanamıyorum, Lily." diye yakındı portre deliğinden çıkarlarken.
"Diğer cumalar istediğin kadar uyuyabilirsin ama bu cuma olmaz. Bugün doğum günün!"
"Bunu daha ne kadar söylemeyi düşünüyorsun?" dedi gözlerini devirerek.
"Sen bugün doğum gününmüş gibi davranmaya başlayana kadar." diye cevap verdi o da, işaret parmağıya Marlene'in kafasını dürterek.
"İyi de erken uyanmakla ne ilgisi var?" diye yakardı.
"Çünkü Sirius'un sabah dersi var ve kahvaltıda karşılaşmanızı istiyorum."
"Ayy!" Gözlerini devirip bıkkınca nefesini üfledi.
"Ya, ne yani, ne hediye almış merak etmiyor musun?" dedi Lily heyecanla.
"Lily, biz senle Potter gibi vıcık vıcık bir çift değiliz. Hatta çift bile değiliz, sadece arada takılıyoruz." Umursamazca omuz silkti ama dudağını kemirip gözlerini kaçırması, gerçekte umursadığını belli ediyordu.
"Saçmalama tabi ki bir çiftsiniz, Sirius senden çok hoşlanıyor."
"Bilemiyorum."
"Remus sürekli söylüyor ya."
"Nezaketten söylüyordur, Remus'u bilirsin." diye tekrar omuz silkti.
"James de söylüyor ama." dedi Lily göz ucuyla arkadaşına bakarak.
"Cidden mi?" diye atladı Marlene hemen. "Ne ara söyledi? Tam olarak ne dedi?"
"Salı İksir çıkışı kütüphanedeyken konuştuk. Dedi ki, Linda Scarlet geçen hafta Sirius'a açık açık bir şeyler teklif etmiş ve-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hogwarts Günlükleri
FanfictionBir zamanlar Hogwarts'ta bulunmuş olanların hikayeleri... Belki bir zamanlar aynı yatakta uyudular, aynı sandalyede oturdular. Hatta belki bir sıraya kazıdıkları isimleri yan yana duruyor. Ama siz hiç onların hikayelerini onların gözünden görmedini...