Voldemort Harry'yi öldürmeye geldiğinde, Lily ve James Potter her nasıl olduysa o gece Voldemort'un elinden kurtulmuşlardır. Voldemort ise yine de Harry'yi yok etmeye çalışırken başarısız olmuş ve kayıplara karışmıştır.
Harry yıllar sonra Hogwarts'taki ikinci senesi için King's Cross istasyonundaydı. Ron ile ikisi Peron Dokuz Üç Çeyrekten geçemeyince, Mr. Weasley'nin Ford Anglia'sıyla okula uçup Şamarcı Söğüte zarar verdikleri için ve birkaç Muggle uçan arabayı gördüğü için başları belaya girdi.
Ertesi gün Büyük Salon'a kahvaltıya indiklerinde sihirli tavan kasvetli ve bulutlu görünüyordu. Hermione, tepeleme yiyecekle dolu olan Griffindor masasında oturmuş, bir süt sürahisine dayadığı Vampirlerle Seyahatler kitabını okuyordu. Ron'la birlikte kızın yanına oturduklarında, ikisinin okula geliş biçimlerini onaylamadığını belli edercesine sert bir şekilde "Günaydın." dedi. O sırada çoktan masaya oturmuş olan Neville Longbottom onları neşeyle karşılarken yuvarlak yüzü gülümsemeyle aydınlanmıştı.
"Birazdan posta gelir - sanırım büyükannem unuttuğum birkaç şeyi yolluyor."
Artık Harry ve Ron da masaya oturmuş, kahvaltı etmeye başlamışlardı. Harry tam yulaf lapasından bir kaşık alıyordu ki kanat sesleri eşliğinde yüz kadar baykuş Büyük Salon'a daldı. Neville'in önüne düşen yamru yumru pakete bakarlarken kocaman bir şey yuvarlanarak Hermione'nin sürahisinin içine düştü.
"Errol!" dedi Ron, baygın olan baykuşu sürahiden çıkararak. Hayvanın gagasında tuttuğu Çığırtkanı görünce nefesi kesildi.
"Ron'a Çığırtkan gelmiş." dedi Harry gülerek.
"Komik değil! Aman Tanrım şimdi ne yapacağım." Ron'un tüm dikkati, köşelerinden tütmeye başlayan mektup üzerindeydi.
"Aç gitsin." dedi Harry gayet rahat bir şekilde omuzlarını silkerek. Ron titrek ellerle mektubu Errol'un gagasından alırken Neville parmaklarıyla kulaklarını tıkamıştı. Mektup baygın baykuşun ağzından kurtulur kurtulmaz Mrs Weasley'nin normalden yüz kat gür sesi tüm salonu doldurdu. Kadın bağırdıkça Ron da iskemlesinden daha da aşağı kayıyordu. Herkes Çığırtkanın kime geldiğini görmeye çalışırken, onun sadece vişne çürüğüne dönmüş alnı görülebiliyordu. Kırmızı zarf alev alıp küle dönerken tüm salona bir sessizlik hakim olmuştu. Profesör McGonagall Gryffindor masasındakilere ders programlarını dağıtırken Harry gülerek hala rengi kırmızımsı olan Ron'a döndü.
"O kadar da fena değildi, ha?" dedi sırıtarak bir yandan da saçlarının tepesini dağıttı.
"Ya, tabi. Sana bir Çığırtkan gelseydi görürdüm."
O sırada içeriye, geç kalan bir baykuş girdi. Süzülüp Harry'nin önünde durduğunda Ron gülmekten iki büklüm olmuştu. Bu baykuşun ağzında da bir başka kırmızı zarf duruyordu. Harry tavrını bozmadan yapmacık bir gülümsemeyle zarfı aldı.
"Şimdi görürsün sen."
"HARRY POTTER, BU KESİNLİKLE İLHAM VERİCİYDİ. BİR ARABAYI O APTAL AĞACA ÇARPTIRMAK... PATİAYAK BİLE BUNU DÜŞÜNEMEZDİ. KESİNLİKLE DAMARLARINDA AKAN ÇAPULCU KANINA GÖRE YAŞIYORSUN."
"HAYIR JAMES HAYIR! BAŞI ÇOK BÜYÜK BİR DERTTE, ONU BU ŞEKİLDE CESARETLENDİREMEZSİN!" Annesinin uzak bir mesafeden gelen sesini duyduğunda kendini gülmemek için zor tutuyordu.
"LİLY DOĞA KANUNLARININ ÖNÜNE GEÇEMEZSİN!"
Tüm Büyük Salon'da kahkahalar duyulurken Ron Harry'ye pis bakışlar atıyordu.
"HEY, SÜMSÜKUS, BURNUNUN ALTINDA TEZEK VARMIŞ GİBİ BAKMAYI KES DE GİDİP SAÇLARINI YIKA." derken Snape'e dönmüştü kırmızı zarf.
Herkes gülmelerine bıyık altından devam ederken Ron'un suratı daha da düştü. "Senden nefret ediyorum." Harry ise iskemlesinin iki bacağı üzerinde geriye yaslanmış kendinden memnun bir şekilde sırıtıyordu. Profesör McGonagall onlara ders programlarını vermeye geldiğinde bir anda kafasını kaldırıp tavana doğru baktı.
"Sanırım bu da sana Potter."
Harry kafasını kaldırdığında başka bir baykuşun daha ona doğru uçtuğunu gördü. Bu sefer annesinden gelen Çığırtkan, Ron'un suratına memnun bir gülümseme yerleştirecek kadar korkunçtu Harry için. Lily onu sorumsuzluğu için haşlarken, kadının her duraksamasında James araya bir iki laf sokuşturmaya çalışıyordu.
Çığırtkan yanıp kül olmadan, en son, artık sabrı taşan Lily'nin James'e parladığını duyabildiler.
Daha uzun yazmam gerektiğiyle ilgili yorumlar alıyorum ve bu çok hoşuma gidiyo. Umarım bunun anlamı hikayelerimi beğendiğinizdir. Daha uzun yazmamı istiyorsanız lütfen oy verin ki buna göre isteklerinize yanıt verebileyim. Ayrıca özellikle yazmamı istediğiniz bi hikaye olursa yorumlarda belirtin elimden geleni yaparım :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hogwarts Günlükleri
FanficBir zamanlar Hogwarts'ta bulunmuş olanların hikayeleri... Belki bir zamanlar aynı yatakta uyudular, aynı sandalyede oturdular. Hatta belki bir sıraya kazıdıkları isimleri yan yana duruyor. Ama siz hiç onların hikayelerini onların gözünden görmedini...