The Greater Good Part 2

2K 145 13
                                    

"Onu indirmeliyiz. Onu indirmeliyiz hemen!" dedi Aberforth hırsla.

"Hayır." dedi Albus sakince.

"Albus!" Ağbeyinin omzunun gerisinde durmuş inanamamazlıkla ona bakıyordu.

"Gitmeme izin mi vereceksin? Hem de bunca niyetime karşın?" dedi Gellert duygusuzca.

"Evet."

"Albus!" dedi Aberforth tekrar.

"Anlamalısın ki, eninde sonunda peşime düşmek sorunda kalacaksın." derken elini yavaşça cebine soktu Grindelwald. Albus da göz ucuyla onun bu hareketini görmüştü.

"Belki de."

"O zaman bunu şimdi halledeceğiz." diyerek hızla asasını çıkardı Grindelwald. "Asanı kaldır, Dumbledore!"

Aberforth çoktan asasını çıkarmışken, Albus hala Grindelwald'un yüzüne kıpırtısızca bakıyordu.

"Öyle olsun." dedi Grindelwald onun bu tepkisizliği karşısında. Yüzünü ifadesiz tutmaya çalışsa da, gözlerinin arkasında çakan şimşekler onu ele veriyordu. Gözlerini tehditkar bir şekilde kısarak asasını Aberforth'a doğrulttu.

"Crucio!"

Genç büyücü acıyla kıvrılarak yere düştü. Görünürde hiçbir şey olmasa da vücudu acı içinde kasılıyor, ağzından haykırışlar yükseliyordu. Albusun yüzündeki ifade bir anda değişerek tehlikeli bir hale geldi. Yeleğinin cebinden asasını o kadar hızlı bir şekilde çekmişti ki eli bir an için bulanık göründü. Anında çevik bir hareketle asayı Grindelwald'a doğrulttu. Büyücü karnından ağır bir darbe yemişçesine iki büklüm olup denize doğru uçtu. Arkasında bir toz bulutu bırakarak denizin ilerideki bir yerinde suya düştü.

Albus o sırada kardeşini yerden kaldırıp onu omuzlarından tutarak konuştu.

"Ariana'yı al ve buradan gidin."

"Hayır!" diye bağırdı Aberforth.

Tam o sırada Grindelwald ıslak ve oldukça kızgın bir şekilde önlerine Cisimlendi. Önce Aberforth'a sözsüz bir büyü yollayarak onu kumların üzerinde sürükleyerek uzakta bir yere fırlattı. Sonra da Albus'a döndü. Onu, kardeşinin gittiği yere bakarken gafil avladı ve bir büyü de ona yolladı. Büyücü yerden metrelerce havaya yükselip sahilden uzaklaştı. Tam geriye, aşağı düşecekken Grindelwald bir büyü daha yaparak onu ilerideki kayalıklara doğru fırlattı.

Kayalar gittikçe yaklaşırken, Albus'un yüzüne çarpan rüzgardan gözleri sulanmıştı. En sonunda zorla, asa tutan kolunu kaldırarak hızla üzerine doğru gittiği kayalıklara doğru uzattı.

"ARRESTO MOMENTUM!" Anında, sanki belinden çengelle çekilmiş gibi kayalıklara bir kol mesafesi kala durdu ve onlara çarpmadan ayakları üzerine düştü. O sırada arkasından gelen uğultuya döndü. Kendisine yaklaşan devasa alev topunu görünce asasını kaldırıp alevlerin yönünü Grindelwald'a çevirdi. Albus'un kendini bu kadar çabuk toparlayıp büyülerinden kaçmayı kolaylıkla başarmasına sinirlenen Grindelwald, alevlerden korunmak için hırsla asasını kaldırdı.

O sırada hala kayaların arkasından gizlenen Ariana gürültüden korkmuş bir şekilde ellerini kulaklarına bastırmış, gözlerini yummuştu.

Albus Grindelwald'a doğru koşmaya başlamıştı. Aynı zamanda da birbilerine lanetler yağdırıyorlardı. Biri bir lanet yolladığında, öteki bundan ustalıkla kurtuluyor ve kendi lanetini yolluyordu. En sonunda Albus Grindelwald'a iyice yaklaşmıştı.

"Relashio!" diye bağırdı.

Kalın ipler ıslak büyücünün etrafına, hareket etmesini engelleyecek şekilde sarılmıştı.

Hogwarts GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin