Dolunay zamanları Sirius Remus'a normalden daha iyi davranıyordu. Ama aşırı ve fark edilebilir şekilde değil çünkü Remus'un bundan hoşlanmayacağını bilirdi. Yaptığı şeyler Remus'un asla fark edemeyeceği minicik iyilikler olurdu.
Mesela sabah baş ucunda -Sirius'un şafak vakti ev cinlerinin kafasını ütüleyerek aldığı- bir bardak sıcak çikolotayı bulmak gibi.
Ve eğer Remus ona ödev yapmasını ya da büyüleri çalışmasını söylerse dolunay zamanları hiç tartışmadan dediğini yapıyordu. Ve hatta kendi ödevini, Remus'un onunkini yapmasını isteyerek taciz etmeden, kendi kendine yapıyordu(Gerçi zaten Remus asla onun ödevini yapmazdı ama denemeye değerdi değil mi?). Bazen de gidip ona birlikte çalışmak isteyip istemediğini sorardı çünkü arkadaşlarının başarılı olmak için çabaladığını görmek Remus'u memnun ederdi.
Belli bir zaman sonra Remus, eski ve yamanmış kazaklarının arasında yenilerini bulmaya başladı. Aslında henüz yapmaya fırsat bulamadığı, titizce düzenlenmiş okul notları ve temizlenmiş tüy kalemler de. Ve bunları fark ederken yalnızca kendi kendine gülümseyip hiçbir şey söylemiyordu çünkü Sirius'un ne yaptığını anlıyordu.
Sirius eğer istese bu yaptıklarını sürekli Remus'un yüzüne vurabilirdi ama kendisinin de çok iyi bildiği gibi Remus küçük şeyleri takdir etmeyi bilirdi.
Sürekli çapulculardan gidiyo gibi oldum ama aklımda çok farklı şeyler de var, merak etmeyin. Hikayelerimi beğeniyorsanız lütfen oy verinn :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hogwarts Günlükleri
FanfictionBir zamanlar Hogwarts'ta bulunmuş olanların hikayeleri... Belki bir zamanlar aynı yatakta uyudular, aynı sandalyede oturdular. Hatta belki bir sıraya kazıdıkları isimleri yan yana duruyor. Ama siz hiç onların hikayelerini onların gözünden görmedini...