Merhabalar yeni bölüm geldi. Keyifli okumalar.
Müziği bölüm başında açmayı unutmayın.
Seksendört ° Yorma °
**
Bir gülümseme kondu dudaklarıma. Bin öpücük kondu yanaklarıma. Canavarlarım bir kıkırtı koparıp öpücük yarışı yaparlarken bende gülümsememi saklamaya çalışarak uyuyor numarama devam ettim.
Bir öpücük kondurup Aycan'ım "Annecim, hadi uyan." dedi. İlkay'ım "Annecim, seni özledik biz." Deyip bir öpücük de o kondurdu. Aydan'ım da bir öpücük kondurup "Annecim, uyanmalısın artık. Çok acıktık. Sen acıkmadın mı?" dedi.
Birkaç homurdanma çıkartıp gözlerimi araladım. Canavarlarım bana bakıp gülümsüyorlardı.
"Anneyi mi uyandırmaya çalışıyorsunuz siz?" hafif kızgın çıkarmaya çalıştığım sesim aslında birazdan olacakları saklamak içindi. Kollarımı açıp canavarlarıma kızgınlığımın sahte olduğunu gösterdim. Aile kucaklaşmasını yaparken geri çekilip canavarları gıdıklamaya başladım.
Çığlıkları havada uçuşurken deli gibi kahkaha atıyorlardı."Anne-annecim! N-ne olur dur! "
"Ayy! Gı-gıdık-gıdıklanıyorum."
"An-anne! Anne! Du-dur artık."
Ağzımdan bir kahkaha kaçarken canavarlarım nefeslerinin düzelmesini bekliyorlardı."Annecim, niye gıdıkladın bizi az daha altıma yapacaktım ben." bana kızgın ses tonuyla söylenen Aycan'a şaşkın şaşkın baktım. Ağzımı açıp konuşacakken Aycan elini ağzına koyup kıkırtısını durdurdu.
"Şaka yapıyorum annecim. " diyip yanaklarımı sıkan Aycan ile şaşkınlığım katlandı.
Aydan kucağıma çıkıp o da yanaklarımı sağa sola çekiştirmeye başladı.
"Nasıl da tatlı olmuş benim kuzucum." diyen Aydan'ım yanaklarımı çekiştirmeye ara vererek kokumu içine çekerek yanaklarımdan öpmeye başladı.
İlkay'ım bana masum masum bakarken, hep birlikte bağırdılar."Gıdıklama partisi!"
Hangi ara yatağa devrildim hiçbir fikrim yok ama canavarlarım ben gülmekten ağlayana kadar beni gıdıkladılar.
**
Mart, sonunda gelip çattığında bende rahat bir nefes alabilmiştim. Uzun zamandır bu kadar yoğun tempoda çalışmamış olmanın getirisiyle çok yorulmuştum. Bir de psikolojik yorgunluk vardı üzerimde. Bir yandan Duhan'a olan kızgınlığım, özlemim bir yandan da canavarlarımla fazla ilgilenememe düşüncesi beni haliyle çok fazla yıprattı.
Havaların bir güneşli bir yağmurlu olduğu mevsime giriş yaptığımızda içimde eskiye nazaran daha az bir ümit vardı. Çünkü yoruldum. Ailemi özlemekten, Duhan'ı kaybetmemek için sineye çektiğim acıya bağışıklık kazanmaktan artık yoruldum. Canavarlarım için katlandığım acıların boşa gitmesine izin vermeyeceğim. Ailemin arkamda olmayışını, Duhan'ın yanımda olmayışını sonuna kadar yaşamış biri olarak, onlara bu kadar yaklaşmışken pes etmeyeceğim.
Daldığım düşüncelerden ise bana ellerini açmış gülümseyerek bakan Aydan'ım çıkardı.
"Annecim, neredeyse gelmek üzereler. Annecim, ellerim yoruldu tabağı uzatır mısın?" söylenmekle
meşgul olan kızıma bir gülümseme gönderip tabağı uzattım. O önde ben arkada arka bahçeye ilerlerken canavarlarımın bu pazar kahvaltısına önem verdikleri yüzündeki gülümsemelerinden, etrafa neşe saçmalarından, bugün her zamankinden daha çok kahkaha atmalarından belli olduğunu düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Minik Kalpler Senfonisi •TAMAMLANDI•
General Fiction"Hadi anneciğim bir dilek tutun." diyerek üçüzlerimin gözlerinden okunan heyecanlarına ortak oldum. Biliyorum geçen yıl olduğu gibi bu yılda ortak bir dilek dileyecekler. Ellerini birleştirip pastanın mumlarını üflerlerken beni pişman edecek bir di...