√ 2.BÖLÜM

80.6K 3.5K 457
                                    

🌹

Hayatın bize ne sunacağı belli olmaz. Hayat şu anda olduğu gibi karşımıza ne zaman, ne çıkaracağını çok iyi bilir. Bizi her zaman bir oyunun içine sürükler, bize her zaman sınav yapar. Ben de bir oyunun, bir sınavın içindeyim sanki. Hayatımda cevabını veremeyeceğim sorular var, üçüzlerim için bile veremeyeceğim sınavlar var. Her zaman onlar için iyi bir anne olmaya çalıştım. Daha doğrusu anne ve baba olmaya çalıştım. Bir tanelerimi ben sevdiğim adam yerine de sevdim ama görüyorum ki kuzularıma yetmemiş sevgim.

Ben çocuklarına yetememiş bir anneyim.

Her anlarında yanlarında olmaya çalıştım. Şimdi düşünüyorum da ben çocuklarımı babasız bırakmışım. Meğer benim kuzularımın içi kan ağlıyormuş. Kalpleri burukmuş.

Onları bütün kötülüklerden korumaya çalışırken meğer en büyük kötülüğü onları babasız bırakarak yapmışım.

Kuzularım bana belli etmemişse ben de acımı içimde yaşamalıyım değil mi ama? Evet! Evet! Pekâlâ, kendini toparla bakalım Esmeray! Şimdi daha güçlü bir anne olman lazım.

Ben kendimi toparlayınca herkesin benden bir tepki beklediğini fark ettim. Kuzularımın biraz önceki gülüşleri gitmiş onun yerine bana endişe içerisinde bakıyorlardı.

Onların endişelerini yok etmek için dudaklarımda küçük ama içten bir gülümseme oluşturdum.

Küçük mucizelerimdi onlar benim, ben nasıl onların üzülmelerini isterim ki, isteyemem.

Benim gülümsememle hemen yanımda koltuktan kalkıp bana doğru koştu Aycan, küçük kollarını açıp, kucağıma tırmanırken, "Kızmadın mı şimdi bize?" dedi.

"Hayır, bir tanem niye kızayım, bu sizin en özel en güzel hakkınız. Hem bu hediye fikrini ben ortaya çıkarmıştım. Hadi bakalım pastayı keselim." diyerek kucağımdaki Aycan'ı indirip pastanın üstündeki mumları çıkarttım.

Pastalar yenildikten sonra ortamda huzurlu bir hava vardı. Küçük mucizelerimin kreşteki günlerinden konu açılmış, onların daha küçücük hallerinden konu açılmış, benim küçüklüğümden konu açılmış ve sonra da dalga geçilmişti.

"Hadi bakalım hediye faslı başlasın." diyen İpek hediyesini alıp kuzularımın kucağına koydu.  Hediyelerin  hepsi açılmıştı. Amcam,hepsine ayrı ayrı müzik kutusu almış, Esma Sultan, üçüzlerime bere ve eldiven örmüştü. İpek ise Aycan ve Aydan'a etek, İlkay'a ise çok sevdiği gömlek üstü kazak kombine yapmıştı.

Sıra benim hediyemde iken fotoğraf makinesini alıp hediyelerini açarken fotoğraflarını çektim. Kutuyu açıp içinden kalın defteri çıkardılar Aydan ile İlkay. Defterin ilk sayfasında doğdukları güne ait bir fotoğraf vardı. Altında da canavarlarıma diye bir not yazmıştım. İlerleyen sayfalarda ilk adımlarına ait fotoğraflar, ilk yemek yemeleri, ilk gülüşleri, ilk koşuşları, ilk kucaklaşmamız, ilk kavga edişleri, ilk hediyeleri,şu ana kadar olan tüm özel anlarımız vardı. Elimdeki fotoğraf ise bugüne ait dilek dilerken çekilmiş bir fotoğraftı. Elimdeki fotoğrafı son kalan yere yapıştırdım ve altına Bir Baba İstiyoruz!  yazdım. Sanki bu defterin sonu yeni bir başlangıcın olduğunu vurgular gibiydi. Yeni bir hikayenin oluşunu, yeni maceraların varoluşunu belirtiyordu.

Hâlâ hayran hayran deftere bakan canavarlarımın dikkatini ise, "Ne o bir teşekkür yok mu? Bir kucaklaşma faslı falan bekliyordum ben." diye sitem ederek çektim. Benim onlara sitemim işe yaramış olacak ki Aycan ve Aydan sağ dizime, İlkay ise sol dizine oturup beni öpmeye başladılar. Her öpücükten sonra bir teşekkür hediye ettiler bana. İyi ki diyorum iyi ki bir adım atmışım. Bazen pişman ediyorlar beni ama onlar benim küçük mucizelerim, canavarlarım, bir tanelerim ve iyi ki onlara sahibim.

Canavarlarımın neşelerine ortak olurken saatin baya ilerlediğini fark ederek onları yatırmak için ayağa kalkınca İpek ve Esma Sultan da ayağa kalktı. Ben de benim canavarları pijamalarını giymeleri için odalarına gönderirken, Esma Sultanları yolcu etmek için kapıya doğru ilerledim.

**

İpek ve Esma Sultanı yolcu ettikten sonra üçüzlerimin odalarının kapısının önlerinde bekledim. İlkay'ın onlara kızışını, Aycan ve Aydan'ın da İlkaykızdırınca gülüşmelerini dinledim.

"Biraz sessiz olun ya, annem gelecek şimdi, çok yoruldu o bugün. Ya kime diyorum ben çok çirkin oldun Aycan tamam mı? Çıkarın hadi onları ya uykum var benim." diyen oğlumun imdadına ben yetiştim. Benim odaya girmemle kızlar odanın içinde donup kaldılar, İlkay ise benim gelmemle rahat bir nefes alıp, kızların hallerine gülümsemişti.

"Hadi bakalım uyku vakti, çok geç oldu saat." Aydan ve Aycan'ın kıyafetlerini çıkarmalarına yardımcı olurken oğlumun da beni izlediğini fark ettim.
"Ne oldu oğlum?" diyerek oğlumun yatağının kenarına oturup ona sarıldım.
"Anne biz seni üzmüyoruz değil mi?Bugün o dileği diledik ama sen üzülmedin mi cidden?" hafif endişeli bir tonda üzüntüsünü , pişmanlığını dile getirdi. Aslında bu sözleriyle bana benzediğini bir kez daha kanıtlamış oldu. Her şeye rağmen karşısındakinin üzülmesine dayanamayan, şefkatli ve merhametli bir çocuk olması tekrar gözlerimi kamaştırdı. Sevdiğim adama da çok benziyordu.

"Aycan ve Aydan sizde yanıma gelin." kızlarımın yanıma gelmesiyle sözlerime devam ettim. "Bakın çocuklar siz şuan 4 yaşındasınız ve şuana kadar sizi ben babasız büyüttüm. Siz fark etmiyorum zannediyorsunuz ama öyle değil, sizin bir babaya ihtiyacınızın olduğunu görüyorum ama bu elimde olan bir şey değil. Bazı hatalar affedilmez ben bugüne kadar babanızı her zaman size anlattım onu hiç kötülemedim. Sizi babasız bırakmak istemezdim ama elimde değil. Siz ne yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin ben sizi hep severim size asla kırılmam tamam mı? Anlaştık mı? " diyerek onların sevimli suratlarından, yanaklarını öptüm.
"Hadi bakalım tatlı rüyalar." dedim. Hepsi birlikte, "İyi geceler anne." diyerek gülümsememi derinleştirdiler.

Odalarından çıkarken bir kez daha çok şanslı bir anne olduğumu hissetmenin mutluluğu vardı içimde.

Sabah ise benim uykumdan uyandıran zil sesi oldu. Petrol mavisi sabahlığımı giyip koşar adım zili alacaklı gibi çalan kişiye bakmak için kapıyı açmaya gittim. Üçüzlerden Aydan ve İlkay da uykulu gözlerle dudaklarını büzmüş ama meraklı bir ifadeyle kapıya bakıyorlardı. Biraz sonra amcam çıktı odadan. Bende daha fazla beklemeden kapıyı açtım. Kapıyı açtığımda ise beni dehşete düşürecek bir kişi karşıladı.

Merhaba arkadaşlar uzun bir aradan sonra yeni bölüm geldi. Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Sizce kim gelmiş olabilir? Tahminlerinizi hikaye hakkındaki sorularınızı yorum olarak belirtin lütfen.

Bana ulaşmak isteyenler için;
Instagram: gamzzeeli.wattpad

Hoşça kalın...

Minik Kalpler Senfonisi  •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin