√ 8.BÖLÜM

57.3K 2.6K 220
                                    

Merhaba arkadaşlar bölümleri elimden geldiğince geciktirmemeye çalışıyorum. Bu hafta sıralamaya girdik. Okunma sayımız artıyor, her gün ailemize yeni birileri katılıyor. Sizden isteğim satır arası yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmemeniz. Facebook grubumuza üye olmak için biomdan linke ulaşabilirsiniz. İnstagram adresimizi de bölüm sonunda bulabilirsiniz. Lafı daha fazla uzatmadan diyorum ki Herkese keyifli okumalar...

**

"Anlamadım annecim! İsmi ne?"

"Duman. Çok güzel değil mi annecim? Babası koymuş adını."

Aydan'ın sesi sonlara doğru hüzünlü çıkmıştı.

"Evet canım."

Benim gerildiğimi anlayan İpek hemen konuyu değiştirdi. Yemek boyunca ben sessizlikle boğuşurken İpek de benim çaresiz halimi kapatmaya çalıştı.

Hani hayallerin yok olur ya, bütün umutların tükenir ya benimde işte öyle oldu. Ben amcamın yanına giderken Duhan'dan, hayallerimden o kadar uzaklaşmışım ki değil bir adım, kilometrelerce adım atsam yine de kavuşamıyacağım. Biliyorum.

Yemekten sonra canavarlarım odalarında oyun oynarken biz de İpek'le birlikte mutfakta kahve içiyorduk.

Sessizliğim hâlâ devam ederken elimde bir el hissettim. O ana kadar güçlü duran ben İpek'in küçük bir temasıyla acım gözlerimden damlalar halinde aktı. Elimi sımsıkı tutan dostum sandalyesini yanıma çekip sarıldı bana.

"Ben, hep yanındayım senin unutma olur mu Esmeray? Ben buraya gelirken benimle dönmeni istedim. Çünkü yüzleşmedikçe acın geçmeyecek biliyorum! Eğer sana o teklifi yapmasaydım sen hep kendini suçlayacaktın. Canavarları babasız bıraktığın için..... Ama bir bebeğin zarar görmemesi için yaptığını da biliyorum. Diyeceğim o ki ben hiç pişman değilim, sen de Olma! Baksana, canavarlar ne kadar mutlu. Ben onları hiç bu kadar mutlu görmemiştim. İnan bana her şey çok güzel olacak. Gözlerindeki özlem bitsin artık, hüzün kalksın, ışıltıların geri gelsin."

Sizi tanıyan dostlarınızın olması güzel bu hayatta. Size yol gösterecek olan, her zaman dimdik durmanıza yardım edecek bir dostunuzun olması hayatla savaşacak cesareti verir. Benimde savaşçı olmama yardımcı olan bir dostum var.

Gözlerimdeki yaşları silerken gülümseyerek cevap verdim.

"Çok mutlular değil mi? Aydan bile daha fazla gülümsüyor."

"Evet bir tanem. Ay! Sana ne anlatacağım? Şu patronumun kuzeni var ya zampara çıktı. Çok çapkınmış, bu yüzden hic benlik değil. Azıcık sert erkek olması lazım. Neyse ne ya! Aman onu da boşver sen anlat bakalım ilk iş günün basıldı?"

Hiç bir zaman hızına yetişemiyeceğim bir İpek ile yine karşı karşıyayım.

"Kuzum, bir nefes al istersen! İlk iş günüm gayet iyiydi. İşten çıktıktan sonra kuzenim Çağla ile konuşmaya gidecektim maalesef O'nunla karşılaştım."

"Nasıl yani? Sen şimdi canavarların babasıyla mı karşılaştın? Konuştunuz mu? Ne konuştunuz? Sana nasıl seslendi? Onu görünce ne hissettin? "

"Anlatmıştım ya hani ilk tanışmamız da çarpışmıştık. Yine öyle oldu, gözlerinden alamadım gözlerini. Sonra aklıma onun evlendiği, bir yuva kurduğu, hatta bir çocukları olduğu geldi. Er ya da geç yüzleşeceğim biliyorum ama kaçtım ben, gerçeklere dayanamadım."

Hüzünlüydü sesim, hatta konuşurken ses tellerim titremişti.

"Sanırım çocukların Duman diye bahsettikleri çocuk Duhan'ın çocuğu.İşte canımı en çok yakan nokta da bu. Aydan gök mavileri demişti. Duhan'ın da gözleri gök mavileri. Benim canavarlarım hayatlarına yeni birilerini almak istemezler. Duman onlar için şimdiden ayrı bir yere sahip olmuş,bu canavarlarımın gözlerinden okunuyor. "

Minik Kalpler Senfonisi  •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin