İnstagram hesabım: yusraergn
Tiktok hesabım yusraergunkitaplariKeyifli Okumalar ☘️
Günler hızla geçiyor, hayatın temposuna ayak uyduruyorduk. Artık evliliğimizin dördüncü ayına girmiştik. Yiğit, geçip giden bu aylarda işaret dilini tamamen öğrenmiş, konaktaki herkesin de öğrenmesini sağlamıştı. Artık herkes işaret dilini biliyordu ve iletişim kurmak benim için çok daha kolay olmuştu. Avşin, canım arkadaşım, o hoca gelmeden internetten videolar izleyerek az çok kapmıştı ama ders alarak tamamen öğrenmişti. Bundan sonra sürekli defter ve kalemle gezmek zorunda değildim. Böylelikle herkesle daha rahat konuşuyor, derdimi daha rahat anlatabiliyordum. Tüm bunlar sevdiğim adam sayesinde olmuştu. Hayat artık benim için daha kolay akıyordu ve geçip giden günler beni daha çok mutluluğa yaklaştırıyordu. Bunun yanında geçen günlerde değişen pek bir şey olmamıştı, Yiğit ile aramız aynı şekilde devam ediyordu. Bana olan yakın davranışlarına alışmıştım fakat bunun nedenini artık öğrenmek istiyordum. Birkaç kere sormayı denesem de yapamamıştım. Her zaman ortaya çıkmayan cesaretim yine bir yerlere saklanmıştı ve bu sefer çıkmamaya yeminli gibiydi. Aynı zamanda son günlerde Yiğit ile iş yoğunluğu nedeniyle pek bir araya gelemiyorduk ve Yiğit oldukça gergindi. Şirkette sürekli çıkan birtakım sıkıntılar olduğundan bahsediyordu. Onlarla uğraşan biri veya birileri vardı ve sürekli yaptıkları işlerine engel oluyorlardı. Hem bunu yapanı bulmak için hem de şirketteki iş yoğunluğu yüzünden son günlerde eve geç geliyor ve evden erken çıkıyordu. Erken geldiği günler de ise çalışma odasına girip geç saate kadar çalışıyordu. Doğru dürüst uyuyamayan Yiğit, çok gergin ve sinirliydi. Bana olan davranışları aynı olsa da aramıza bu sefer de işler yüzünden mesafe girmişti. Onunla iki ay öncesinde dolu dolu yaşadığımız o günü özler oldum. Yine Yiğit'in olmadığı bir sabaha uyanmıştım. Odadan çıkıp aşağı indiğim esnada Avşin'in telefonla hararetli bir şekilde konuştuğunu gördüm. Önden yürüyen Avşin, henüz beni fark etmemişti.
"Tamam abi," dediğini duydum ve ardından da telefonu kapatmıştı. Arkasını dönüp beni fark edince, "Günaydın," dedi her zamanki güler yüzüyle.
Ellerimi harekete geçirip, "Günaydın. Abin miydi konuştuğun?" dedim.
"Evet. Akşama misafir varmış onu haber verdi," dedi.
Kaşlarımı çatıp ellerimi tekrar harekete geçirdim. "Kimmiş bu misafir?" diye sordum meraklanarak. Merdivenleri inmeyi bitirip kahvaltı masasına doğru yürümeye başladık.
"Abimin okuldan bir arkadaşı ve ayrıca işlerle ilgili yardımcı olacak, bunun için bir hafta burada kalacak," dedi demesine ama benim merak ettiğimi sanki anlamış gibi söylemiyordu.
"Erkek mi gelecek kişi?" diye sordum en sonunda dayanamayarak. Bu sorumla beraber kahvaltı masasına yetişmeden Avşin durmuş ve sırıtarak bana bakmıştı. Onun durmasıyla ben de durunca konuşmaya başladı.
"Asıl merak ettiğin bu, değil mi yengecim?" dedi gıcık bir şekilde.
"Of Avşin! Evet, merak ettiğim bu, artık söylesen?" dedim ellerimi hızlıca kullanarak.
"Tamam ya, sinirlenme hemen," dedi ve, "Gelen kişi bir kadın ama hemen söyleyeyim, öyle sandığın gibi biri değil. Abimin çok yakın arkadaşı ama sadece arkadaşı. Bu konuda için rahat olsun, aksi olsa bilirsin hemen el atarım," diye devam etti. Son cümlesiyle kendini beğenmiş bir şekilde göz kırpmıştı. "Ayrıca Hale abla abimin tek kadın arkadaşı, biliyorsun abimin kadınlara olan tutumunu. Eğer Hale abla da abime asılan kadınlardan olsaydı abim onu yakınında tutmazdı."
![](https://img.wattpad.com/cover/113710010-288-k892088.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ GELİN (Tamamlandı)
RomanceSessizliğe haps olmuştu kadının ruhu ve o, kadının sessizliğine bile ölen, ruhunu sevdasıyla iyileştiren bir adamdı. Fakat aşka giden yol dikenliydi, ayaklar kan revan içinde kalmıştı, yol uzundu ama yürek yine de pes etmiyordu. Aşk, kadının adıyla...