27. Bölüm: "Yeniden Mutluluk"

262K 9.1K 1.2K
                                    


İnstagram hesabım: yusraergn
Tiktok hesabım yusraergunkitaplari


Keyifli Okumalar ☘️


Yiğit'ten

Derinden gelen telefon sesiyle gözlerimi araladım. Kendime gelmeyi beklemeden, kollarımda uyuyan Arya'yı uyandırmamaya çalışarak başucumdaki çekmecenin üstünde duran telefonuma uzandım. Ben bakmadan kapanan telefonumu tekrar yerine bıraktım ve arayanı umursamayıp hâlâ uyuyan güzelimi izledim. İki gündür gülmeyen ve gittikçe solan yüzüne baktım. Elimi yanağına koyup pürüzsüz ve yumuşak tenini okşadım. Çok masumdu, çok yaralıydı ama bir o kadar da ayakta durabilmeyi bilen ve güçlü duran bir kadındı. O kendi gücünün farkında olmasa da öyleydi. Bu nedenle her zerresine âşık olduğum gibi, ona hayrandım da. Onun üzülmesini engelleyememek canımı sıkıyordu. Yaraladığım yerden onu sarmaya ve iyileştirmeye çalışıyordum fakat bu sefer de başka acılar yaralarının üstüne ekleniyordu. Ben bıkmadan, sıkılmadan aldığı her yarayı ruhundan silmeye hazırdım ama onun üzülmesine dayanamıyordum.

Kalbimin sızısı onun mutsuz olmasıyla artıyor, ağırlaşıyordu. Yine kendi içine kapanmış, aramıza farkında olmadan mesafe koymuştu. Ona ulaşamamak beni öfkelendiriyordu. Acı çektiği zamanlar kendini dışarıya karşı öyle bir kapatıyordu ki, ona ulaşmak çok zor oluyordu. Onu çok özlemiştim. Yine eskisi gibi gülünce gözleri parlayan Arya'yı istiyordum. Bu nedenle de iki gündür Kerim amcanın kapısına gidiyor, sebep olduğum bu durumu düzeltmek için uğraşıyordum. Elim o çok sevdiğim yumuşak saçlarına gitti, usulca okşadım ve eğilip kokusunu içime çektim. Dudaklarımı şakağından alnına doğru hareket ettirip her bir noktasını teker teker öptüm. Arya kıpırdansa da uyanmamıştı. Ondan kollarımı çekmek zor olsa da mecburdum. Artık işe gitmemin zamanı gelmişti. Yataktan çıktım ve önce banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Ardından giyinme odasına geçerek üstümü değiştirdim ve tekrar odaya döndüm. Hâlâ uyumaya devam eden Arya'ya yaklaştım ve saçlarına bir öpücük bırakıp odadan çıktım. Kahvaltıyı es geçerek konaktan çıktığım gibi arabaya atladım ve şirkete doğru yol aldım. Şirkete vardığımda direkt odama girdim ve masamda duran birkaç dosyayı inceledim, bana rapor veren sekreterim ile diğer işlerimi de hallettim. Aslında erken bir saat olmasaydı yine Kerim amcanın kapısına dayanırdım fakat bu saatte rahatsız etmek olmazdı. Bu yüzden şirkette oyalanabildiğim kadar oyalandım ve işlerimi bitirerek Kerim amcanın evine gitmek için çıktım. Kapıdan beni çevirmeyip içeri alsa da konuşmuyor ve dinlemiyordu ama bugün onunla konuşup her şeyi halletmeye kararlıydım. Daha fazla Arya'yı o hâlde görmeye tahammülüm kalmamıştı. Konağa vardığımda beklemeden arabadan indim ve içeri girip direkt yukarı çıktım. Yine iki gündür olduğu gibi karşıma Rojin çıkmıştı. Geleceğim saati biliyor, karşıma çıkmak için tetikte bekliyordu. Bu kızın yüzünü bile görmek midemi bulandırıyordu ama Arya için katlanacaktım.

"Ben de nerede kaldığını merak etmiştim Yiğit Ağa," dedi yüzündeki iğrenç gülümsemesiyle.

"Beni merak edecek en son kişi bile değilsin," dedim buz gibi bir sesle. Yanından geçip gideceğim sırada kolumdan tuttu. Kolumu tutan elini sertçe itip benden uzaklaşmasını sağladım. "Sakın bir daha bana dokunma cüretinde bulunma!" dedim sıktığım dişlerimin arasından.

"Neden, karın mı kızar?" dedi ve "Merak ediyorum da gerçekten onu seviyor musun?" diye devam etti. Yüzümü mekânik bir şekilde ona döndürüp bakışlarımı öfkeyle karşımdaki bu iğrenç varlığa diktim. Bakışlarımdaki sert ifadeyi görüp bir adım geriye attı ve sertçe yutkundu. Gözlerindeki korkuyu net bir şekilde görebiliyordum ama hâlâ beni öfkelendirmekten geri durmuyordu. Ona açıklama yapmak istemiyordum fakat sırf onun bozulan yüzünü görmek ve gerçeği anlaması için söylemekten bıkmayacağım sözleri sarf ettim

SESSİZ GELİN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin