Hepinize hobidik dolusu okumalar!
× × ×
''Berkhan iki hafta sonra İngiltere'ye gidiyor. Babası her şeyini hazırladı. Orada okuyup orada yaşayacak.''
Söylediklerini idrak etmeye çalıştım. İki hafta sonra? İngiltere? Orada okuyup yaşayacak? İçime oturan öküzler sanki tepiniyor ve nefes alışımı zorlaştırıyordu. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Güçlükle çıkan sesim ile sordum. ''Gerçekten mi? Gidiyor musun?''
''Ops! Harbiden de söylememiş. Niye söylemiyorsun lan kıza gideceğini?''
''Yağız eceline mi susadın lan bugün?''
''Yo, kardeşim. Sen?''
Gözümden akan yaşı görmesin diye hemen elimin tersi ile sildim ve gülümsemeye çalıştım.
''Kaç yıllığına gidiyorsun peki?''
''4 yıllığına gidiyor Poki. Biraz ayrı kalacaksınız ama. Olsun atlatırsınız siz bunu. Neyse sen dua et de Berkhan oralarda kendine birini bulup seni unutmasın.''
''Ne birini bulup unutması ya? Eğer öyle bir şey yaparsan parçalarım seni Berkhan!''
''Yağız! Susacak mısın? Denizkızı saçmalama sende. Ne unutması?''
''Unutmaz mısın? Yok, yok. Unutursun sen. Kesin unutursun. Sonra dönmezsin de buraya. Orada evlenip çoluk çocuğa da karışırsın. Bırakırsın beni. Zaten bırakıyorsun da. Baksana gideceğini yeni öğreniyorum.'' diyerek ağlamaya başladım.
''Zaten bütün erkekler böyle. Önce aşık et kendine. Sonra bırak git.''
''Lan Yağız, ne yaptın lan kıza? Senin de yapacağın şakaya da edeyim. Kaybol lan çabuk karşımdan! Denizkızı'mı ağlatmanın hesabını da ayrı soracağım.''
''Kardeşim ne bileyim ağlayacağını. Ayrıca şu an karşımda Poki mi var, başkası mı var anlamadım.''
Ağlamaya devam ederken Berkhan'nın dediklerine odaklandım. Şaka mı demişti o?
''Şaka mı? Şaka mıydı yani?''
''Tabii ki şakaydı Pokemon. Bu deli seni bırakıp gider mi hiç bir yere? Görmüyor musun halini? Adam sana kör kütük aşık.''
Gözyaşlarımı hızla silip ayağı kalktım.
''Deli misin lan sen? Manyak mısın oğlum! Niye şaka yapıp yüreğime indiriyorsun!''
''Biraz eğlenelim, dedim. Hem fena mı ettim.''
''Çok güzel ettin hobidik beyinli. Şimdi de ben seni çok güzel fena edeceğim.'' diyerek gülümsedim ve üstüne doğru yürümeye başladım.
''Aman Pokemon Bey ağzımızın tadı kaçmasın şimdi.''
Tam ciddi ciddi davranmaya başlıyordum ki dediği ile kahkaha atmaya başladım. Şu an deli olduğumu düşündüklerine %100 emindim. Bu kadar çabuk değişen bir ruh halinin başka bir açıklaması olamazdı yani.
''Ulan Yağız, insanı iki dakika ciddi yaptırmıyorsun ha. Ben gidene kadar kaybol gözümden. Bugün seni görmeyeyim. Yoksa daha sonra olacak olan herhangi bir şeyden ben sorumlu değilim.''
''Görüşürüz Pokemon.'' diyerek koşa koşa üst kata çıktı.
''Manyak ya.'' diyerek gülümsedim.
''İyi misin Denizkızı?''
''İyiyim. Ama sen iyi olmayabilirsin.''
''Niye? Ben ne yaptım şimdi?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLANİHAYE
TeenfikceKırgınlıkların kalbine battığı bir kız düşünün. Gülümsemeleri çoğu zaman burukla dolu. Bir gün, tüm acılarına rağmen, gülümsemeyi benliğinden uzak tutamayan bir çocuk giriyor hayatına. Gülümsemeyi öğreniyorlar birlikte, sonsuzluk da; sonla. ~ Her ş...