Sahile gelip yürümeye başladım. Her şey yalanmış. Her şey birer yalanmış. Bir banka oturarak kısa bir aranın ardından ağlamama kaldığım yerden devam ettim.
Berkhan'ın aramasını bir kere daha reddererek denize baktım. Açmadığım her süre zarfında tekrardan arıyor ya da mesaj atıyordu. En son sinirlenerek numarasını engelledim. Bana acıyarak, merakla, endişeyle bakan insanları umursamadan saatlerce ağladım.
En son kızlarla olan grubumuza mesaj atarak onlara ihtiyacım olduğunu ve acilen gelmelerini söyleyerek konumumu attım. Telefonumu sessize alarak bankta oturmaya devam edip denizi seyretmeye başladım.
Yarım saat süre sonra kızlar panikle yanıma geldi. Halimi görünce iyice telaşlanarak, "Yavyum bu ne hal?" "Miro'm ne oldu sana?" gibi şeyler söyleyerek yanıma oturdular.
Hıçkırıklarımın arasından, "Her şey yalanmış." diyebildim.
"Ne yalanı? Neler oluyor yavyum?"
"Berkhan... İlişkimiz, sevgisi, her şey yalanmış..."
"Nasıl ya?" diye sordu Eslem.
"Beni ailesiyle tanıştırdı ya. O kişiler ajanstanmış. Babası aslında 6 yıl önce ölmüş."
"Ne!" Dolunay ve Eslem aynı anda şasırdığını belli edercesine bağırırken Beril, "Nasıl... Emin misin? Bunu nereden öğrendin?" diye sordu.
Beril'e, "Nereden öğrendiğimin ne önemi var? Eminim. Kendisi de itiraf etti." diye cevap verdim.
"Babası öldüyse o zaman bunun sevgili rolü yapıp babasını kandırma oyunu da yalandı... Üniversiteye hazırlanma muhabbetleri..."
Eslem'in bahsetmiş olduğu şeyi hatırlayınca hayal kırıklığım ve acım daha da arttı. O kadar son olaylara odaklanmıştım ki bu gerçekleri unutmuştum bile.
"Böyle bir şeyi nasıl yapar? Hepimizi nasıl ayakta uyutur?" dedi Beril.
"İyi ama Dedikodutellam sana bakışları gerçekti. Her şeyi geçtim sana olan bakışları da mı yalandı? Bir insanın birine öyle bakması için aşık olması gerek. Kimse kimseye yalandan öyle bakamaz ki..."
"Ben artık neyin doğru neyin yalan olduğunu bilmiyorum. Eğer gerçekten beni sevseydi gözümün içine baka baka bana yalan söylemezdi. Hem neden bana doğruyu söylemeyip ajanstan kişilerle tanıştırdı ki? Gerek var mıydı bu oyunlara? Bana açık açık her şeyi anlatsaydı anlamaz mıydım?"
"Ben bile ne diyeceğimi bilemiyorum yavyum."
"Ben de oburiks. Ayrıca ben bile bu olanlara inanamayıp bunu Berkhan'a yakıştıramıyorken sen nasıl kabul edesin ki?"
"Kabul edemiyorum işte." Ağlamaktan sesim kısılmıştı.
"Tamam ağlama artık yavyum. Bir çaresine bakıp ne olduğunu anlayacağız."
Ağlamamı durdurmaya çalışsamda gözyaşlarım beni dinlemeyip akmaya devam ediyorlardı.
"Canım o kadar yanıyor ki."
Kızlar bir şey demeyerek bana sıkı sıkı sarıldılar.
× × ×
Eve gitmeyerek Beril'lerde kalmaya gitmiştim. Kızlarda orada kalarak bana destek olmaya devam etmişlerdi. Beril'in babası güvenlikçi olduğu için geceleri evde olmuyordu. Annesi ise hemşireydi. Evde kimse olmadığı zaman Beril alt katta oturan babaannesine gidiyor ve orada kalıyordu. Anneme Beril'in evde tek başına sıkıldığı için kızlarla birlikte onlarda kalacağımızı ve bir de tabii iyi olduğuma ikna ederek izini kapmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLANİHAYE
Fiksi RemajaKırgınlıkların kalbine battığı bir kız düşünün. Gülümsemeleri çoğu zaman burukla dolu. Bir gün, tüm acılarına rağmen, gülümsemeyi benliğinden uzak tutamayan bir çocuk giriyor hayatına. Gülümsemeyi öğreniyorlar birlikte, sonsuzluk da; sonla. ~ Her ş...