×KIRKINCI BÖLÜM×

60 4 0
                                    

Hepinize hobidik dolusu okumalar! Umarım gülümseyerek okuduğunuz bir bölüm olur!

× × ×

"Erva'cım neden ağlıyorsun? Bak, burada ne varmış? Aa! Neymiş bu?"

Annesi gittiğinden beri ağlayan Erva'yı susturmaya çalıştım. Ama ne yaparsam yapayım kısa süreliğine ağlamayı kesiyor hemen ardından tekrar ağlamaya başlıyordu.

Kapı çalınca Berkhan'ın gelmiş olduğunu anlayıp Erva'yı kucağıma aldım ve kapıyı açmaya gittim.

Berkhan kucağımda çocukla beni görünce, "Bu tatlı kız da kim böyle?" diye sordu.

"Bir tanıdığımızın kızı. Annesinin işi olduğu için bana bıraktı ama durmuyor."

"E ne yapacaksın?" diyerek salona geçti.

"Bilmiyorum. Oyuncaklarını veriyorum almıyor. Dışarı baktırıyorum susmuyor. Video falanda izlettim ama nafile."

"Bir de ben deniyeyim bakalım." diyerek kucağına aldı.

"Merhaba küçük prenses. Ben Berkhan. Senin adın ne bakalım?"

"Erva." dedim. "Daha 1.5 yaşında. Konuşamıyor. Anne, baba, dede ve mama diyor sadece."

"Erva demek. Ne yapalım istersiniz küçük hanımefendi?" diyerek yere çömelip Erva'nın oyuncaklarından birini ellerine aldı.

"Bununla oynamak ister misin?"

Erva ağlamaya devam edince, "İstemiyorsun demek. Haklısın ben de sevmedim onu." dedi.

Sarı saçlı, orta boylu bez bebeği eline alıp," Merhaba Erva. Ben Sarışın. Nasılsın? Mutsuzsun demek. Ama senin gibi tatlı bir kıza mutsuz olmak hiç yakışmıyor." diyerek sesini kalınlaştırdı. Berkhan konuşmaya devam ettikçe Erva ağlamayı kesip şaşkın şaşkın Berkhan'ı izlemeye ve ne olduğunu anlamaya çalıştı.

"Ben Sarışın. Ben Sarışın.Bu hayata küçük bir kızı mutlu etmek için geldim. Hadi biraz daha tanışalım!"

Bebeği eline alıp Erva'nın bacağının üzerinde yürütüp, "Zıp zıp sarışın. Zıp zıp sarışın." dedi ve gülümsedi. Erva'da şoktan çıkıp gülmeye başladı.

"Hadi zıp zıp oynayalım Erva! Zıp zıp! Hop hop!"

Ayağında bez bebeğini her zıplattığında Erva daha da gülüyordu.

"Seni yiyebilir miyim? Yiyeceğim işte. Bana ne. Bana ne. Geliyorum Erva. Seni ham yapacağım."

Bez bebeği karnına götürüp, "Ham, ham, ham. Yedim işte. Ohh yarasın." dedi.

Bu hareketine Erva daha çok gülmüştü.

"Demek sizi ham yapmamdan hoşlandınız. Bir daha yiyebilirim. Ben doymadım ki. Geliyoruum! Haaam!"

Erva kıkır kıkır gülünce yere çömelip, "Seni çok sevdi baksana." dedim.

"Bende onu çok sevdim." diyerek bana bakmadan aynı ses tonuyla söyleyip Erva'yı güldürmeye devam etti.

Diğer esmer ve orta boylu bez bebeği ben de elime alıp ses tonumu değiştirerek, "Merhaba ben Esmer. Tanışabilir miyiz?" diye sordum.

"Bilemiyorum. Bunu prensesime sormam lazım. Prensesim onunla tanışabilir miyim? Prensesim, tamam, dedi."

"Prensesim, teşekkür ederim."

"Prensesim, rica ederim, diyor. Ee, Esmer? Nereden geldin?"

"Ben çoook uzaklardan geldim."

 İLANİHAYE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin