2. İstemiyorum

25.9K 537 14
                                    

Resimdeki kişi Esin. Yani öyle hayal edin :)

"Hasan ağam, Şeref ve mutluluk duyarım. Benim kızım artık sizin", demişti Mahmut bey.

Esin artık ayakta duramıyordu. Tüm vücudu ona ağır geliyordu. Birden yere düştü. Ne yani, o kadar basit miydi. Verdi gitti misali mi. Babası böyle değil de. Ne oldu da o kadar çabuk karar verdi.

"Tamam o zaman Mahmut bey, tez vakitte düğün hazırlıkları başlasın o vakit. Eğer sizede uygunsa bir haftaya kalmaz bu iş bitsin. Aileler birleşsin" dedi Hasan Ağa ve ayağa kalktı.

Yaşlı Ağa ve aşiretin diğer fertleri kalıp Mahmut beyden vedalaşıp gittmişlerdi.

Esin artık kendini tutamayıp bağırıyordu. Çıldırmak üzerindeydi. Ağlamaya başladı.
"Abla kendine gel lütfen, babamla konuşuruz. Anlatırız. Bedir Ağayı istemiyorsun deriz. Abla birşey buluruz sakinleş lütfen" dedi küçük kız.

Esin sinirlendi nereye saldıracağını şaşırmış bir vaziyetteydi.

"Sus Dilan! Sus!", diye bağırdı Kardeşine.

"Salaksın Dilan. Baba ben Bedir'i değil onun kardeşini, Emirhanı mi seviyorum diyeceğim. Bunu mu bekliyorsun. Eğer böyle birşey desem adım çıkar. Bütün Mardin beni konuşur. Babama Emirhanla sevgiliyiz mi diyeyim. He söyle bana" , diye fısıldadı çaresiz kadın.

Birden kapı açıldı ve Mahmut bey içeri girdi. Esin bir an acaba babası duydumu diye endişelendi. Hem üzgündü, hemde babası duymuş olabilir diye korkuyordu.

"Esin, Hasan Ağam seni oğlu Bedir için istedi. Bende seni verdim. Bundan iyi kısmet bulamazsın. Sende bu duruma alışsan iyi olur. Haftaya düğünün var" dedi babası ve odadan çıktı.

İşte bu ölüm demekti. Tüm hayallerini Emirhanla kurarken şimdi o hayati Bedir ile mi yaşayacaktı. Tanımıyordu bile onu. Ya Emirhan. Haberi varmıydı acaba.
Esin kendisini odaya atıp, odadan çıkmamayı tercih etmişti . Bütün gününü ağlamakla geçiren genç kadın kimseyi görmek istemiyordu. Kardeşi endişelendi ablası için ama elden ne gelirdi ki.
Günler geçiyordu ve düğün günü yaklaşmıştı. Esin'in kaynanası olacak Fatma hanım, müstakbel gelinine gelinliğini yollamıştı.
Dilan ablasının gelinliğini kapıya astı. Çok üzülüyordu ablasına. Babasıyla konuşmayı düşündü genç kız. Ama onun sözü fikri değersizdi bu ailede. Hem daha 15 yaşında olduğu için kimse onu saymıyordu.
Mahmut bey kızlarını çok seviyor ama böyle bi kısmeti de geri çevirmek istemiyorumdu. Gerçi reddetmeye hakkı da yoktu. Ağa eğer birşey istese bunu muhakkak yerine getirmekle mükellefti.
Esin'in gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızarmıştı.
Asılı olan gelinliği görününce iyice deliye döndü.

"Gelinlik değil orda asılı olan, kefenim o! Beni aşmışlar" , dedi sinirle.

Birden çekmecede olan makas aklına geldi ve ayağa kalktı.
Yatağın yanındaki komidinin çekmecesini açtı ve makası eline aldı. Gelinliğe doğru yürüdü. Kesmek istiyordu. Elleri titriyordu sinirden. Eğer kesersem evlenmem diye düşündü. Öyle Ümit ediyordu daha doğrusu. Sanki gelinlik yok olsa ,düğün de olmaz gibiydi onun için. Gelinliğini kesmeye niyetlenen kadının gözü dönmüştü. Tam kesecekken, Dilan girdi odaya.

"Abla dur! Bırak o markası".

"Git başımdan Dilan, git! İstemiyorum! İstemiyorum Bedir'le evlenmek!" , diye bağırarak cevap verdi.

Çaresiz olan genç kız ablasının bu durumuna bir an önce el koymak istedi.

"Abla, s..sen evlen Bedir Ağayla. Düğün gecesi kaçarsın. Bizde orda olacağız neticede. Düğün az biraz sona erdimi, seni kaçırırım gizlice bizde beraber dedemin dağ evine gideriz. Kırık çökük ev. Kimsenin aklına da gelmez".

Esin'in çaresizdi. Başka ne yapabilirdiki. Kardeşinin planlı süper değildi. Ama denemeye değerdi.
İki kardeş o gece bütün ayrıntıları konuşmaya başladı.
Dilanın planı Esin'in aklına pek de yatmasada uygulayacaktı. Emirhana zaten ulaşamıyordu. Ondan yardım isteyemiyordu.

# 2 gün Sonra #
Düğün günü gelmişti. Sabah gündüz ışığıyla iki hizmetçi Esin'i ve bi kaç parça giysilerini almaya gelmişti.
İşte şimdi o büyük gün geldi.
Ya esaret içinde yaşayacaktı. Yada planı harfiyen uygulayıp cesaret göstererek kaçacaktı.

Ağanın karısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin