13. Ölüm fermanı

15.3K 392 9
                                    

Bedir hemen Esin'e baktı. Ne duyduğuna inanamıyordu genc Ağa.Esin ise korkuyla kocasına bakıyordu.

"Bu ne Esin" diye sordu Bedir.

Bağırmıyordu ama sesi sesliyili. Tüm Taşkıran ailesi onları izliyordu.

"Bedir ben"

Esin ne diyeceğini bilmiyordu. Evet kutu onundu ve kocasına bunu nasıl izah edebilirdi bilmiyordu.

"Ağam bu kadın sahtekarın birisi. Belli ki sizden çocuk olmasın diye bunları yutmuş. Kim bilir belki karnındaki o bebekte başkasındandır. Yoksa niye kaçsın" diye araya girdi Seher.

Esin kaçmak istemişti. Ama ne olursa olsun namusuna laf söylenmesini istemiyordu. Bu çocuk Bedirdendi. İstesede istemesede onun çocuğuydu.

"Seher sus" diye bağırdı Bedir.

Sinirden kendini kontrol edemeyip çoktan ayağa kalktı. Ne düşüneceğini bilmiyordu. İhanete uğramıştı. Hemde sevdiği kadından. Esin'in gözleri ise dolmaya başladı. Seher Bedir'i doldurmaya çalışıyordu. Belki de yine gözüne girmeye çalışıyordu. Bedir Ağa ne olursa olsun, Esin'in başkasından bebek yapacağını düşünmedi. Esin'e doğru yürüdü ve elini havaya kaldırdı. Esin bu hareketini tanıyordu. Bedir eskisi gibi olacak diye düşündü genç kadın. Vuracaktı onu. Ürperen kadın gözlerini yumdu. Tam vurmak isterken Bedir durdu. Karısı hamileydi ve en önemlisi onu seviyordu. Elini indirdi. Bunu gören herkes şaşırdı. Esini dövecek diye düşünüldü. Bedir'i böyle tanımıyordu ailesi.

"Esin! Seni kuma diye aldım. Allah belamı versin ki sana aşık oldum. Sen bana ihanet ettin, şu lanet olası hapları yuttun. İnanamıyorum sana. Çocuğu istemiyorsun illerde alışırsın sandım. Sen ama baştan beri böyle birisisisin. Daha kaç defa başımı önüme eğdireceksin. Aşiret haklıydı. Sen ölmeliydin" dedi Bedir.

Esin ağlıyordu. Ne yapacağını bilmiyordu.

"Bebek doğacak! Sonra da seni öldüreceğim! Zaten istemiyorsun onu. Böyle bir şerefsiz annesi olacağına ölü annesi olsun daha iyi"

Bedir çok sert konuştu. Sevdiği, değer verdi kadın onu sırtından bucakladı. 
Bunları gören ve duyan Seher çok sevindi. Araları açılsın istedi ve sonunda başarmıştı. Esini def edebilecekti.

"Şimdi yürü git odana" diye bağırdı.

Esin ne yapacağını şaşırdı. Öylece orda durdu. Bedir onunla konuşuyordu ama korkudan ne yapacağını bilmiyordu.

"Daha ne bekliyorsun" diye bağırdı.

Konuşurken sesi titriyordu genç ağanın. Esin birden ayağa kalktı. Korkudan hemen odasına koştu. Odasına geldikten sonra kapısını kilitledi.
Ağlıyordu. Çok ağlıyordu. Şok altındaydı. İçi sızlıyordu. Bedir'le böyle olmak istemiyordu. Kendini birden öyle boş hissediyordu ki. En son annesi ölünce böyle olmuştu. Annesi Dilanı doğururken ölmüştü. Çok canı yanmıştı. Şimdi de öyle oldu, aynisi hissediyordu. Sanki kalbini sökmüşler gibi geliyordu ona. Ağlarken elini karnının üstüne koydu.

"Bebek istemedim ama sen başkasın seni seviyorum bebeğim" dedi sessizce.

Tüm Taşkıran ailesi çardağadaydı hala.

"Baştan beri söyledim Bedir. Bu kız seni ayakta uyutuyor" deyip sevindi Seher.

"Bu kız bizi rezil etti. Hiç babasına çekmemiş. Bu kız kim bilir baba evinde ne rezillik çıkardı. Şimdi sıra bizde" dedi Hasan Ağa.

Seherle uğraşmak istemedi Bedir. Ama karısı haklıydı. Herkesten sakladı bunu. O ise ona kalbini açtı. Bu kadına aşık olduğu için pişmandı. Onu artık hayatından silmeye karar verdi. Ne kadar az görse o kadar iyi diye düşündü genç Ağa. Zaten bebek doğduktan sonra onu öldürmeye karar verdi. En doğrusu buydu.

**3 ay sonra**

3 aydır Bedir Esinle bir kelime bile konuşmadı. Bedir Ağa ona  yemeği yemek masasında yemesini yasakladı . Hizmetçilerle beraber mutfakta yiyordu genç kadın yemeklerini.
Böylece Esini bazı günler hiç görmüyordu. Bu aralar sadece şirkete olan Bedir eve geç geliyordu. Sonra da Seherin odasına gidiyordu.
Esin ise 3 ay içinde kocasını 4 defa görebilmişti. Bediri özledi. Bunu arası açıldıktan sonra anlamıştı genç kadın. Hamilelikten önce Bedir aklına dahi gelmiyordu. Şimdi ama başkaydı. Bir kere Bedir'i kısaca görebilmişti ve konuşmaya çalıştı. Bedir Ağa ise karsını görmemezlikten gelip onu umursamayıp gitti. Esin bu cezayı adil bulmuyordu. Odada hapis gibiydi tüm gün. Kimselerle konuşmuyordu. Herkes yüzünü çevirdi ondan.
Esin bebeğini düşündü. Onun büyüceğini hiç görmeyecekti. Belki bebeğe Esini hiç anlatmazlardı. Belki de Seheri öz annesi sanacaktı. İstemeyerek bağlandı Esin bebeye. Ölecekti ve bunu biliyordu. Doğmamış bebeğe bağlanmamak en doğrusu diye düşündü ama karşı koyamıyordu. Çünkü bu koskoca kontakta tekti. Bebeğinden hariç kimsesi yoktu yanında.

Balkona gitti. Hava almaya karar verdi. Kış olduğu için montunu giyip dışarı çıktı.
Bedir'in sesi geldi birden. Etrafa bakındı. Alt katıdaydı koçası. Elinde telefonla birisiyle konuşuyordu.

Bedir: "işi halletin öyle mi"
-
Bedir: "iyi o zaman gel"
-
Bedir: " Tamam illetirim. Görüşürüz"

Başka birşey duyamadı Esin. Kocası kiminle konuşuyor diye merak etti. Belki iş üzerinde konuşuyordu.

Bedir yukarı baktı. Sanki Esini hissediyordu. Onu hemen fark etti. Ona kötü bir bakış atıp merdivenlerden indi.
Nereye gidiyor diye düşündü Esin. Arkasından bakmadan Konak'tan ayrılmıştı Bedir.

Ağanın karısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin