Gözlerini kapatan genç adam burnuyla Dilanın burnuna dokundu.
Cok heyecanlanan kız, kalbi yerinden çıkacakmış gibiydi hissediyordu. Utanıyordu. Acaba Emirhan onun kalbini hissedebilir miydi. Kalbine söz geçiremiyordu genç kız çünkü kalbi onu dinlemeyip hızlı be şiddetli atıyordu.
Emirhan elleriyle Dilanın yüzünü okşadı. Pamuk gibiydi yüzü.
Son defa gözünü kapatan genç adam Dilanın kokusunu içine cekti.
Buruna gelen en güzel kokuydu bu, insanı adeta büyüler gibiydi."Özür dilerim Dilan" deyip koltuğa gitti.
Dilanın yüzüne bakmadan koltukta uzandı.
Dilan ise yerden dakikalar sonra ayağa kalktı. Kendini adeta yatağa sürükledi. Bu adam ona hem kızıyor, hem yakın davranıyordu. İstemediği bir yerde yaşam sürüp ablasından dayak yiyordu. Bunların hepsi onu yormuştu. Emirhana darılmıştı. Yüzünü dahi görmek istemiyordu ve iyi geceler dilemeden uyuya kaldı.
Sabah erken kalkan Bedir ve Esin çifti bebeklerin cinsiyetini öğrenmek için gitmişlerdi.
"o zaman bakalım Esin. Bebeklerin kız mı erkek mi" dedi Filiz doktor.
Heyecanla monitöre bakan genç kadın hayatın en heyecanlı anı yaşıyordu.
"Evet.... ikizlerimiz..."
Bedir de heyecanlanmıştı. Yerinde zor oturuyordu.
" Evet Bedir Ağa. Bebeklerin erkek" dedi Filiz doktor.
Esin birden çok rahatlamıştı. Kızı olsa aşiret kız çocuğu diye 3 kumayı bile getirdi. Bu bebekler onun gururuydu. Kız istesede erkek çocuk onun ve diğerlerin hayatını sabitleştireçekti.
Bedir sevinçten Esin'in yanağına küçük bir öpücük yerleşirdi.
Genç kadın çok utandı. Yanakları kızardı ve yere bakti. İlk defa kocası onu başka birisinin yanında bu kadar yakın ve sevgi dolu yaklaştı.Akşam oldu ve Taşkıran konağına tüm aşiret toplanmıştı.
"Hasan Ağa, bugün konuşulacak çok konu var" dedi şiveli bir ses.
Emirhan ve Bedir babaların yanına oturuyordu.
"Ağam, aşireti sen yönetirsin, ama bizim de söz hakkımız vardır. Bedir oğlun valisin olarak aşiretin başına geçecek"
Bedir bu konuşma nereye varacağını biliyordu.
"Saadet'e gel İsmail" dedi Bedir sinirli bir sesle.
"Karın. Bebeklerin erkek mi kız mı olacak" diye sordu.
Hasan Ağa ise bilmiyordu son durumu ve oğluna baktı.
"Erkekler ikiside" dedi Bedir.
"Bedir oğul, böyle olmalı zaten" dedi yaşlı bir adam.
Öfkeliydi Bedir. Bu aşirete kız çocuklarına değer verilmediğini biliyordu ve bu onu rahatsız ediyordu. Eğer kız çocukları olsaydı Esin'in ölümünden sonra başka kadınla evlenmek zorundaydı. Yerinde oturtamayan Bedir ayağa kalktı.
"Bana bakın. Ben karımı öldürmeyeceğim"
"Töre böyle ister Bedir Ağa! Namusun zedelendi" dedi genç birisi.
"Namus benim namus. Kadın benim karım ve bu benim kararım. Hem ikiz bebek olacak. Yeniden evlenmiyorum ve tek başıma bakamam. Anaları ölmeyecek o kadar"
Hasan Ağa sok olmuştu. Oğlundan böyle birşey beklemiyordu. Oğlu bu tavırla tüm aşirete karşı gelmişti.
"Bedir sen böyle yaptıkça Ağa olamazsın. Karının ağzına bakıyorsun herhal" dedi yaşlı birisi.
"Ağa olmam bende o zaman. Emirhan olsun sizin yeni Ağanız. Karımı Ağalıktan çok seviyorum"
Sinirlenen Bedir tüm aşirete göz gezdirdi. Burdaki oturan adamlarlın hiç birisi karılarını sevmiyordu. Kızlarına değer vermiyordu. Bedir bu insanlardan utandı. Böyle birileri onun akrabaları, tanıdıkları olduğu için utanıyordu.
Emirhan asla ve asla Ağa olmak istemiyordu. Abisi ise Ağalığı bırakıp Esin'i seçtiğini onu şaşırtmıştı. Küçüklüğünden beri Ağa olamak isterdi ve sırf bunun yüzünden onunla hep tartışırdı.
"Baba ben Ağa olmam. Asla" diye bağırdı Emirhan.
Hasan Ağa deliye döndü. İki oğlududa şu an aşirete karşi geliyorlardı. Onu rezil ediyorlardı aşiretin önünde.
Fuat adında bir genç sesli güldü.
"Emirhan senden zaten Ağa olmaz ki. Ağa olmak için erkek olunmalı. Sen karının kanlı çarşafını bile göstermedin ki" ve devam güldü Fuat.
Fuat aşiretin genclerdendi. Bu bilgiyi nerden almış olabilirdi. Emirhan sinirlenmişti. Artık o da ayağa kalktı.
"Ne diyorsun sen Fuat" diye bağırdı.
"Çok güzel ve genç karın var Emirhan. Onuna sahip olmamak elde değil. Erkek değilsin işte. Yoksa haberi gelirdi"
Emirhan deliye döndü. Fuat Dilanı ne zaman görmüştü. Tereddüt etmeden cebindeki tabancayı çıkartıp Fuat'a doğrultu.
"Eğer karımla alakalı bit kelime daha edersen seni gebertirim"
Fuat ayağa kalktı. Berdel yapalım. Sen karını ver bende bacımı" diyerek güldü.
Emirhan tabancanın tetiğine başıp Fuat'ı vurdu. Bilerek omuzuna vurmuştu. Tabancasını elinden bırakmadan yere yığılan Fuat'a yaklaştı.
"Bana bak. Bir daha bana görünme. Seni bir daha görürsem bir an bile beklemeden senin canını alırım"
Fuat'a bakarken son olarak yüzüne tükürüp gitmişti. Salonu terk edip odasına çekildi.Bedir şaşırmıştı. Karısıyla niye beraber olmamıştı kardeşi. Severek evlenmemiş miydi bu çocuk. Eğer öyle değilse niye onunla evlendi. Amaçı neydi. İlk defa kardeşi bu kader sinirli ve acımasızdı.
Omuzundaki kanaması bitmeyen Fuat intikam için yemin etmişti.
Tüm aşiret dağılmıştı. Bedir ise şirkete gitti. Esin'in doğumundan önce tüm işlerini halletmek istiyordu.Duştan çıkan Emirhan Dilanı gördü odada. Yatağın bir kenarında oturuyordu. Sari saçları belline kadar uzamıştı ve altın gibi parlıyordu.
Emirhanı fark eden genç kız yataktan kalıp ona döndü.
Emirhan bu kızı görünce aklına çarşaf meselesi geldi. Sinirlenmişti birden. İstese hemen bu kızı karısı yapabilirdi ve tüm aşirete o çarşafı ağzına sokardı.Dilana yaklaşıp onun yüzünü ellerine aldı. Gördüğü en güzel gözlere sahipti bu kız. Masum ve dokunulmamış. Aklındaki şeyi belki bu geçe gerçekleştirebilirdi. Dilanın gözlerinde bakıyordu. Onun gözlerinde korku ve hüzün fark ediyordu.
"Benden nefret mi ediyorsun"
Derin bir nefes alan Dilan gözlerini kapatıp açtı.
"Hayir, ama benimle sırf intikam için evlendin. Hayallerim ve hayatım maf oldu. Severek evlenmek isterdim ama olmayacak artık, mutlu olamayacağım"
Emirhan ne kadar büyük bir hata yaptığını fark etmişti ve her saniye yüzüne vuruluyordu. Bu kızı istese, kim ne derse dersin gönderebilirdi ama göndermek istemiyordu. Onun için ona gönderme teklifinde bulunmayacaktı.
"Peki ben seni mutlu etmek istesem" dedi Emirhan.
Dilan şaşırdı. Bu adam ne diyordu.
Emirhan elleriyle Dilanın yüzünü kendine yaklaştırdı.
Dilan yine hızlı ve şiddetle çarpan kalbiyle savaşıyordu şu an.
Emirhan gittikçe Dilanın ve kendi dudakları arasındaki mesafeyi kapatıyordu.
Dilanın dudakları Gül gibi kırmızı ve hatasızdı. Bu dudakları nasil şimdi fark edebilmişti. İnsana davetiye gönderiyordu adeta.Gözlerini Dilanın dudaklarından ayırıp onun gözlerine son defa baktı. Dayanamıyordu genç adam ve bu dudakları tatmak istiyordu.
Yavaşça dudağını Dilanın dudağına yerleştirdi. Dilan şu an ne düşüneceğini bilmiyordu. İlk defa birisi ona böyle yaklaştı. Emirhan gözlerini kapatıp o dudaklarda gezintiye çıktı. Bir eliyle Dilanı belinden kavrayıp kendinde daha da yaklaştırmıştı.
Bu güzel kızın, hem dudaklarına sahıp olmuştu, hem o muhteşem kokusunu içine cekti, hemde onun delice hızlıca atan kalbini hisseti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağanın karısı
General Fiction"Aşiret bebek istiyor bilirsin" "Benim bir karım daha var. Seherle iyi geçinmeye bak" "Sen sadece evin bir gelinisin" Esin yaşlarını zor geri tutuyordu. Bu adam ne diyordu. Emirhanı severken Bedir'in karısı oldum. Zorla evlenirken kuma oldum. Bir k...