Multide Savaş var🙃Sinirden yumruklarını sıkan bir Ediz, utançtan yerin dibine giren ben ve yerde sızıp kalmış bir Savaş.. Savaş'ın ağzını burnunu dağıtmamak için zor tutuyordum kendimi.
İçinde bulunduğumuz durum bana komik geliyordu ama gülemiyordum. Dudaklarımı birbirine bastırmış yerdeki kaldırım taşının ustalığını incelerken Ediz'in soğuk sesi kulaklarımı doldurdu.
" İçeri geç, bu konuyu daha sonra konuşacağız. " Onaylarcasına kafamı sallayıp yerde sızan Savaş'a döndüm.
Tam ağzımı açıp konuşacakken susturdu beni. " Abisini arayacağım, gelip alsın." Kaşlarım hayretle havaya kalktı. " Sen onu tanıyor muydun?" dedim şaşkınlık dolu sesimle. Gülümsedi ve cebinden telefonunu çıkarıp birini aradı.
Söylediği isim beni şaşırtırken bakışlarım Savaş'a kaydı.
" Kutay, gelip gerizekalı kardeşini al! " Kutay ve Savaş kardeş miydi yani? Savaş bana ailesinden pek bahsetmezdi. Anne ve babası trafik kazasında ölmüş,abisinden başka kimsesi yokmuş. Abisiyle arası pek iyi olmadığı için genelde ismini vermez, ondan 'patron' diye bahsederdi.
Biz Savaş ile üniversitenin kütüphanesinde tanışmıştık, buna tanışma denirse tabi. O zaman anlamalıydım onun embesil olduğunu. Kütüphanede oturmuş vizelerime çalışırken tam karşıma oturmuştu. Beni sinir etmek için telefonundan yüksek sesle müzik açmıştı.
Defalarca uyarmama rağmen beni takmayınca masanın üzerindeki su şişesine uzanıp kapağını açtıktan sonra suyu suratına boca etmiştim. O günden sonra benimle uğraşmaya devam etmişti ama artık en iyi arkadaşımdı. 1 ay boyunca bu böyle devam etmişti, ama çok iyi arkadaş olmuştuk. 3 yıldır hayatımdaydı, çıkmasına da izin vermeyecektim. Ne olursa olsun, her ne yaparsa yapsın o benim arkadaşımdı.
🎈
" Ilgın, derhal içeri gir yoksa kucağımda gitmek zorunda kalırsın. " Ediz'in sesiyle kendime geldiğimde şaşkınlıkla ona baktım. Yanıma ilerlediğini gördüğümde arkamı dönüp koşar adım içeri girdim.
❄❄
Ediz-
Sanırım fazla tepki vermiştim. Ama hak etmişti bence, bu evde benim kurallarım geçerdi hiç kimse kafasına göre yaşayamazdı. Ben ne dersem o olacaktı bu evde.
Yerde sızıp kalmış Savaş ibnesinin yanına gidip yanaklarına hafifçe vurdum. Kendine geldiğinde yattığı yerden kalkıp kıvırcık saçlarını karıştırdı. Ağzının üstüne bir tane yumruk atmamak için kendimle savaş veriyordum.
Kutay'ın arabası tam önümüzde durduğunda sıkıntıyla iç çektim. Kutay gelip Savaş'ı arabaya bindirdikten sonra sürücü koltuğuna geçip kafasını camdan çıkardı.
" Teşekkürler ortak, arabasını alması için sabah birini gönderirim."
Kutay gittikten sonra eve girdim.Öfkem geçmeden konuşmalıydım onunla. Yağmur çoktan televizyonun karşısında uyumuştu. Ilgın'ın odasının önüne geldiğimde hiç düşünmeden kapıyı açıp içeri daldım.
Yatakta oturmuş boş boş cama bakıyordu. Belki de büyütüyordum. Tam yumuşayacağım sırada Savaş'ın ona "Aşkım" demesini anımsadım. Yine sinirlenmiştim.