26-

491 17 0
                                    

Aradan bir ay geçmişti. Bebeğimizin isim partisi çok eğlenceli geçmişti. Herkes çok güzel isimler yazmıştı ama biz Kutay ile karar vermiştik ismine. Kızımızın adı Duru olacaktı.

" Duru, annesinin bir tanesi. Seni o kadar çok merak ediyorum ki.. Acaba kime benziyorsun? "

Kutay karşımdaki koltuğa oturduğunda sustum. Çünkü ne zaman bebeğimle konuşsam dalga geçiyordu. " Gidip kızımıza oda takımı bakalım. Bir an önce odasını hazırlayalım. " Heyecanla  oturduğum  yerden kalkıp  ona sarıldım.

Yatak odamızın yanındaki odayı hazırlıyorduk kızımıza. Kutay bizim odadan kapı açtırmıştı bebek odasına. Odanın badanası, temizliği yapılmıştı. Şimdi sadece beşik, dolap gibi şeyler kalmıştı. Kutay ile birlikte bebek mağazasına gidip bebeğimiz için alışveriş yapmaya başladık.

" Güzelim, gerekli her şeyi aldık. Şimdi gidip Duru için güzel kıyafetler alalım sonra da bir yemek yeriz. "

Gülümseyerek kafa salladım. Mağazanın giyim bölümüne doğru ilerledik. Birbirinden güzel kıyafetler vardı. Duru için farklı farklı zıbın, atlet, tulum gibi şeyler almıştık. Kutay alışveriş poşetlerini alıp çıkışa yöneldi. " Teddy Bear'a  gir ve otur. Ben poşetleri arabaya koyup geliyorum. "

" Tamam aşkım."

Teddy Bear benim çok sevdiğim bir yerdi. Yemeklerini çok severdim. Boş bir masaya oturup Kutay'ın gelmesini beklemeye başladım. " Ilgın? "

Kafamı kaldırıp bana seslenen kişiye baktım. Mert karşımdaydı.Mert benim üniversitenin ilk yıllarındaki erkek arkadaşımdı. Ayrılmamız biraz olaylı olmuştu. Şuan burada olması kötüydü çünkü Kutay onu görürse iyi olmazdı.

" Evlendiğini duydum. Bir de hamileymişsin. Düşündüm de yemeği beraber mi yesek? Ne dersin?" Hâlâ  yüzsüzdü  pislik.

Zorlukla ayağa kalkıp onu kendimden uzaklaştırdım. " Kutay seni görürse öldürür. Git buradan Mert! "

" Ne oluyor burada? " Artık çok geçti. Mert sırıtarak Kutay'a döndü.

" Ben Ilgın'ın eski sevgilisiyim. " Mert ne olduğunu anlamadan Kutay'ın yumruğunu yemişti. Koşup Kutay'ın elini tuttum.

" Sakin ol lütfen. Hadi eve gidelim. "

Kutay sandalyeye oturup garsonu çağırdı. " Otur yemeğimizi yiyelim. Eve gidince konuşucaz seninle. "

**

Eve geldiğimizde Kutay hemen çalışma odasına girmişti. Elimdeki alışveriş poşetleriyle çamaşır odasına girdim. Bunları yıkadıktan sonra ütüleyecektim. Bebeğimin her şeyiyle kendim ilgilenmek istiyordum. Ama önce Kutay ile konuşmalıydım.

Çalışma odasına girdiğimde Kutay koltukta oturmuş boş boş duvara bakıyordu. " Hayatım, sana her şeyi anlatacağım."

Karşısındaki koltuğa oturdum. " Mert benim üniversitenin  ilk yıllarındaki   sevgilimdi. Üç  ay falan çıkmıştık." 

Oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi. " Ben sana sinirlenmedim ki prensesim. Bu herif Savaş'ın eski bir arkadaşı. Bu şerefsiz bizim evde bir kadını taciz etmeye kalkmıştı hem de benim evimde çalışan birini. "

Ağzım açık bakakalmıştım. Gerçekten bu kadar iğrenç bir insan mıydın Mert? " Sana bir yanlışı olmadı değil mi? Neden ayrıldınız? "

Söyleyip söylememe arasında gidip geldim ama söyleyecektim. " Onu okuldan bir kızla basmıştım. Sonra zaten hayatımdan çıkardım."

Beni öpüp kafamı göğsüne bastırdı. " Evet, bunu da hallettiğimize göre ben kızımızın kıyafetlerini yıkamaya gidiyorum. "

**

Kıyafetleri ütüledikten sonra hepsini askıya asıp giyinme odama yerleştirdim. Yarın Duru kuşun dolabı ve beşiği gelecekti. Odanın halısını ve perdesini çoktan halletmiştik. Sadece kızımı emzirirken oturacağım tekli koltuğu almamıştık. Onu da internetten bakıp sipariş verecektik.

Ertesi gün Duru'nun odası tamamlanmıştı. Evin yardımcısı İlkay Hanım Duru'nun kıyafetlerini dolabına yerleştiriyordu. Tekli koltuğum da gelmişti bu sabah. Tavana küçük küçük yıldızlar yapıştırmıştık.

" Ilgın Hanım, tüm kıyafetleri yerleştirdim. Başka bir isteğiniz var mı? "

Gülümsedim. " Çok teşekkür ederim. Ben şimdi giyinme odamı düzenlemeye gidiyorum. Bir ay sonra doğum yaptığımda vaktim olmayacak. "

O da gülümseyip yanımdan gidince adımlarımı giyinme odama yönelttim. Oda neredeyse iki aydır düzenlenmiyordu. Dolabı açtığımda gelen koku midemi bulandırmıştı.

" Hayatım, iyi misin?" Kafa salladım. Kutay elimden tutup beni koltuğa oturttu.

" Temizlik şirketi çağırmıştım. İlkay Hanım
da kıyafetleri yıkayıp kurutur. Seni Yağmur'a bırakıp şirkete geçerim. "

" Seni çok seviyorum! " Böyle düşünceli olmasını çok seviyordum. Beş dakika kadar sarılı hâlde kaldıktan sonra ayrıldık. Üzerime bir hırka alıp odadan çıktım.

**

Yağmur'un evine geldiğimde Ediz ve eşi de buradaydı. Onlara selam verip tekli koltuğa oturdum.

" Doğuma az kalmış, umarım sağlıkla kucağına alırsın kızını." dedi Ezra gülümseyerek. Ben de içtenlikle gülümsedim. Ben olsaydım kocamın eski sevgilisiyle iyi anlaşamazdım. Ama Ezra geçmişi kafasına takmıyordu. Birbirlerine çok yakışıyorlardı.

" Rahatsız etmedim değil mi? Kutay eve temizlik şirketi çağırmış, beni de buraya bıraktı. "

Ezra gülümseyip cevap verdi. " Hiç olur mu öyle şey. Ben New York'da çok yalnızdım, Ediz ile tanıştıktan sonra onun çevresini tanımak istedim hep. Şimdi çok mutluyum. Kocaman bir ailem oldu. " Gözyaşlarımı  tutamamıştım.

" Neden ağlıyorsun Ilgın?" Ediz'in sesiyle ona döndüm. Hamilelik beni çok duygusallaştırmıştı. Göz yaşlarımı silip gülümsedim. Ezra'ya döndüm.

" Nasıl  bu kadar sakin olabiliyorsun? Ben olsam kıskanırdım. Sonuçta  Ediz ve ben evlilik aşamasına  gelmiştik. Gerçi  olmadığı  iyi oldu yoksa Kutay hayatıma  girmezdi. " Ediz bir şey  demeden Ezra'ya bakıyordu. Çok aşıktı karısına.

Ezra gülümseyip  elimi  tuttu. " Ben buraya gelmeden önce  aslında  hepinizi tanıyordum. Ediz anlatıyordu. Seni anlatırken  gözlerinde  pişmanlığı  görüyordum. Sana yaptığı  şey  kolay unutulacak  bir şey  değildi. Üç  sene sevdiğin  insanı nikah masasında  bırakıp  gidiyorsun. Ben olsam  kaldıramazdım  ama sen yoluna  devam etmişsin. O yüzden seni çok  merak ettim, çok  güçlüsün  sen Ilgın." Gülümsedim. Sonra Ezra devam etti. " Hatta  bir ara ona güvenemeyip ayrılmak  istedim ama izin vermedi. "

Ezra susunca Ediz konuşmaya  başladı.

" Ben o an evliliğe  hazır  değildim  ama seni kaybetmek  istemedim. Sonra bencillik yaptığımın  farkına vardım  ama nikah günü gelmişti. Seni üzmeden  bitirmeyi  çok  düşündüm  fakat beceremedim. Eğer  o gün  evlenseydik  mutsuz olacaktık, seni mutsuz edecektim. Kutay'ın  seni sevdiğini  biliyordum o yüzden  nikah  günü  bıraktım  seni. Yanlıştı  biliyorum ama Kutay'ın  sana beni  unutturacağını  biliyordum nitekim de öyle  oldu bak mutlusun, çocuğun  olacak. "

**

Ediz ve Ezra'yla konuşmak  çok  iyi gelmişti. Eve döndüğümde  bebek odası tamamlanmıştı.  Giyinme odama girip üzerime pijamalarımı  geçirdim.  Kaç gündür uykusuzdum ama uyumak istemiyordum.  Yatağa girip üzerimi örtecekken  karnıma  giren ağrıyla ne yapacağımı şaşırmıştım.  " Kutay! "

Kutay en son çalışma  odasındaydı.  Zorlukla yataktan kalkıp merdivenlere yöneldim.  Dikkatli bir şekilde merdivenlerden  inmeyi  başarmıştım. Çalışma odasına girdim.  Kutay yeni  dizi  projesiyle  uğraşıyordu.

" Güzelim ne oldu? "

Karnıma tekrar bir sancı girdi.  Korkuyla Kutay'a  baktım.  " Kızın   erken gelmeye karar vermiş babası. "

Zoraki SevdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin