Kutay-
Seviyordum işte. Aptal gibi beni sevmeyen bir kadını seviyordum. Çok kez düşünmüştüm Ediz'i ortadan kaldırmayı ama bu kez de Ilgın üzülecekti. Ben sevdiğim kadını üzemezdim, ben üzülürdüm ama onu üzmezdim.Neden hep ben kaybediyordum? Sevdiğim kadın, Melis de beni bırakıp gitmişti.
Beş sene önce sevdiğim bir kız vardı. Adı Melis'ti. Okulda tanışmıştık, aşık olmuştum ona ilk gördüğüm an. Ama o pek ilgilenmiyordu benimle. Ben de artık çabalamayı bırakmış derslerime yoğunlaşmıştım. Bir gün Melis bana, beni sevdiğini söylemişti. Dünyalar benim olmuştu o gün. Tam 3 sene sevgili kaldık. Melis benden ayrılmak istediğinde anlam verememiştim. Meğerse arkadaşlarıyla iddiaya girmiş, hiç sevmemiş beni. O gün kaybetmiştim işte. Kendimi toparlamam epey zaman almıştı. Melis şuan ne yapıyor hiç bilmiyorum umrumda da değildi.
Ediz'i de o zamanlar tanımıştım. Destek olmuştu bana, üzüldüğüm de hep yanımdaydı. İyi bir dosttu ama şimdi de sevdiğim kadın onu seviyordu. Ben yine kaybediyordum.
Ilgın-
" Sevgilim, benim siyah eteğimi gördün mü?"
Ediz, takım elbisesini giymiş kravatını düzeltiyordu. Sırıtıp bilmiyorum dercesine dudağını büzdü.
Sabah erkenden kalkıp giyeceklerimi hazırlıyordum ama eteğimi bulamamıştım. Dolabımda yoktu, kirli sepetimde yoktu, yıkanmamıştı da. Geriye tek bir seçenek kalıyordu. Eteğimin başına bir şey gelmişti.
" Ne yaptın eteğime çabuk söyle!"
" Çöpe attım. Bir daha o tarz şeyler giyersen tüm dolabını elden geçiririm." Sinirle kaşlarımı çatıp ayağımı yere vurdum. Görürsün sen.
Gülümsedim. " Tamam sevgilim, bugün gömleğimi pantolon ile kombinlerim. Kızma sen. Bu arada okula uğramam lazım, sen şirkete geç ben taksiyle gelirim." Ani ruh değişimime şaşırsa da yanağımdan öpüp geri çekildi.
" Toplantım olmasaydı bırakırdım seni. Ben çıkıyorum, sen de kahvaltını et öyle çık. Aradığım anda da hemen açıyorsun. " Kafa salladım ve kollarımı boynuna dolayıp ona sarılmaya çalıştım. Gülümseyip kollarını belime doladı.
***
Tabikide pantolon falan giymeyecektim. Yağmur'un odasından bir şeyler alabilirdim. Evde kimse olmadığı için rahat davranıyordum.Odamdaki banyoya girip ferahlatıcı bir duş aldım. Bornozumu giyip odadan çıktığımda Yağmur odaya girmek üzereydi.
" Prenses, sen daha gitmedin mi? Abim çoktan çıktı. "
Yağmur'un elinden tutup onun odasına çekiştirdim. Odaya girdiğimizde kapıyı kapatıp Yağmur'u içeri doğru itekledim.
" O abin olacak uyuz benim en sevdiğim eteği çöpe atmış. Bir daha o tarz şeyler giyersem tüm dolabımı elden geçireceğini söyledi. Karışmasın demiyorum ama ben ona kendimden bu kadar taviz verirsem ileride çok sıkıntı yaşarız."
Yağmur biraz düşündükten sonra kafasını salladı. Söylediklerimi kendince kafasında tartıyordu. Ediz'in beni kıskanması çok güzel bir duyguydu ama bu kadar karışmasına gerek yoktu. Daha sevgili olalı iki ay olmuştu.
" Dolabımdan istediğini alıp giyin. Yengemle bedenlerimizin aynı olması çok güzel bir şey. Ben temizliğe başlıyorum prenses. " Yağmur'a hayali öpücük atıp onu yolladıktan sonra kapıyı kapatıp dolabın başına geçtim.
***
Yağmur'un dolabından sade beyaz bir gömlek alıp giyindikten sonra onu düz,siyah dizlerimin çok ama çok az üstünde biten bir etekle kombinledim. Saçlarımı kurutup düzleştirdikten sonra sade ama etkili bir makyaj yaptım.