Kutay-
Melis yine benimle oynamıştı. Ilgın'ın o eve geleceğini biliyordu. Boşanma evrakları şuan tam önümdeydi. Ama boşanmayacaktım.
" Neden yaptın Melis? " Oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi. Gülümsüyordu.
" Seni sevdiğimi anladım. Evet o zamanlar bir hata yapmıştım seninle dalga geçmiştim ama ben çok değiştim Kutay. Ilgın'ı ilk gördüğümde bir kendime baktım bir de ona. Ben varken neden onunla ömrünü çürüteceksin? Doğum yaptıktan sonra kilolu, paspal bir kadın olacak o. Tek yaptığı akşam sen işten gelince önüne yemek koymak, çocukla ilgilenmek olacak. "
Sinirle kendimi tekli koltuğa attım. " Sus artık. Ben karımdan gayet memnunum. Bir daha sakın karım hakkında böyle konuşma, yoksa pişman olursun. "
**
O gece ilk kez eve gitmiştim. İki haftadır ne uyku uyuyordum ne de yemek yiyordum. Ilgın yanımda yokken kendimi berbat hissediyordum. Bu böyle olmayacaktı, gidip onu alacaktım.Yağmur'un evine vardığımda saat akşam altıya geliyordu. Zili çaldım. Bir süre bekledikten sonra kapı açıldı. Karşımda Ilgın duruyordu.
" Neden geldin? Gider misin lütfen, Batu ve Yağmur evde değil. "
Elimi uzatıp kolundan tutarak kendime çektim. " Git eşyalarını hazırla, evimize gidiyoruz. Yetti artık şımarıklığın. Daha ne kadar burada kalacaksın? İnsanları da rahatsız ediyorsun, hadi burada bekliyorum."
" Gelmiyorum dedim. Seninle işim olmaz bundan sonra. "
Sinirden gözlerim seğiriyordu. Onu daha da çok kendime çekip çenesini elimle sıkmaya başladım. Canının acıdığını biliyordum ama artık bu kadarı da fazlaydı. Onu peşimden sürükleyerek yukarı çıkardım.
" Hemen eşyalarını toparla. "
**
ILGIN-
Tekrar eve dönmüştüm. Bana kalsa asla bu eve dönmezdim ama Kutay beni zorla getirmişti. Canımı acıtarak, kalbimi kırarak..
Kutay korumalardan birini odaya çağırmıştı. " Bana bakın. Ilgın bu odadan asla çıkmayacak. Eve de benim haricimde kimse girmeyecek. Tek hatanızda hepinizi öldürürüm." demişti sinirle.
" Beni resmen zorla tutuyorsun. En sonunda senden boşanacağımı biliyorsun değil mi? "
Cevap vermeden odadan çıktı. Telefonumu da almıştı. Bu adama ne olmuştu böyle? Hem aldatıyor hem de beni zorla tutuyor gitmeyeyim diye. Onu çok sinirlendirmek istemiyordum. Bana ve bebeğime zarar verebilirdi. O yüzden susup beklemek en iyisiydi. İlla ki beni buradan çıkaracaktı.
Aradan bir kaç saat geçmişti. Kutay elinde yemek tepsisiyle içeri girdi. Tepsiyi yatağın üzerine koyduktan sonra yanıma oturdu.
" Sana bugün kötü davrandığım için özür dilerim. Ama bunu yapmak zorundaydım güzelim. Benden gitmene izin veremem. Hele ki karnında benim çocuğumu taşıyorken gitmene izin veremem. Bana inanmıyorsun biliyorum ama sana her şeyi ispatlayacağım. "
**
Sabah uyandığımda aşağıdan bağırış çağırış sesleri geliyordu. Yataktan kalkıp kapıyı açmaya çalıştım ama kilitliydi. Bu Melis'in sesiydi. Sanırım Kutay'a bağırıyordu. Koruma kapıyı açtığında onu ittirip hızla merdivenlerden inip sesin geldiği yöne koştum. Sesleri salondan geliyordu.
" Ne demek Ilgın evde? Kutay sen bunu çocuk oyuncağı mı sanıyorsun? Sana hamileyim diyorum. Bu bebeği tek başıma yapmadım ben."
Duyduklarım karşısında ne diyeceğimi bilemez olmuştum. Kocam beni aldatmıştı bu da yetmezmiş gibi o kadın elinde ultrason resimleriyle gelmiş hamile olduğunu söylüyordu.
" Sana inanmak istemiştim Kutay. Ama tüm o umut kırıntılarım uçup gitti. "
Kutay beni görünce Melis'i ittirip yanıma geldi. " Deme öyle. Benim tek kadınım, tek sevdiğim sensin." Melis'e döndü. " Melis git artık. "
Ama Melis gitmemekte kararlıydı. Bana döndü. " Sen ne gurursuzmuşsun kızım ya. Adam seni aldattı hatta beni hamile bıraktı ama hâlâ onun evindesin. Şey mi diyeceksin, ' kocamdır aldatır '.. Çık artık hayatımızdan, seni sevseydi benimle olmazdı. "
Karnıma giren ağrıyla iki büklüm olup yere oturdum. " Bebeğim.. Kutay, ona bir şey oluyor. "
Kutay bana döndüğünde gözlerindeki paniği görebilmiştim. " Kanaman var."