21-

453 17 7
                                    


Aradan bir kaç gün geçmişti. Kutay kendini affettirmeye çalışıyordu ama ben uzak duruyordum ondan. Çünkü kalbimi kırmıştı.

Sabah erkenden kalkıp salona indim. Ayşe abla kahvaltıyı hazırlamış bizi bekliyordu. Kutay'ı beklemeden masaya geçip kahvaltı etmeye başladım.

" Beni neden uyandırmadın?" Cevap vermeden kahvaltımı yapmaya devam ettim. " Ilgın, biliyorum kızgınsın ve kırgınsın. Derin'in orada olduğunu bile bilmiyordum. Yanıma geldi ve partnerinin işinin çıktığını söyledi. Sadece bir kaç saatliğine partnerim olur musun dedi ben de kabul ettim. Oraya gelmene sinir oldum çünkü her ne kadar sorunlarımızı çözsek de Cem hâlâ sana karşı bir şeyler hissediyor. Seni götürmek istemedim sırf o var diye. Özür dilerim."

Bunu bana güzellikle söyleyebilirdi. Sandalyemden kalkıp yanına gittim. Kucağına oturup ona sarıldım.

" Ben seninim. Senin karınım Kutay. Lütfen bir daha beni kırma."

Alnıma bir öpücük kondurup sıkıca sarıldı. " Ertelediğimiz balayını yapalım mı? Ne dersin? "

Heyecanla ona bakıp kafamı salladım.

**

Yarın yola çıkacaktık. 3 hafta tatil yapacaktık, daha ne isterim ki? Kutay şimdiden beni uyarmaya başlamıştı bile.

" Tatildeyiz diye yemene içmene dikkat etmemezlik yapmayacaksın. Lazım olan her şeyi valizine koy. Bol bol zamanımız olacak."

Otel yerine özel bir villaya gidiyorduk. 3 hafta boyunca bize özel ayarlanmış  bir villada kalacaktık. Oteldeki  gibi kapımıza  kadar yemeğimizi  getiriyorlardı. Haftada iki , üç defa da temizlik için personel geliyordu.

Hazırladığım  valizi Kutay alıp  arabanın  bagajına koymuştu. Günlük olarak taktığım  çantaya  da lazım olabilecek şeyleri  koyup  kapının  koluna astım. Sabah yola çıkacaktık  ama valizleri şimdiden  arabaya yerleştirmiştik.

***

Ertesi Gün

" Ilgın Haznedar, biraz  acele edin lütfen."

Homurdanarak  arabaya bindim. Sanki iki dakika  beklese incileri  dökülürdü. Kemer takma  faslımız  bitince arabayı  hareket ettirmişti  nihayet. Bir  kaç  saatte orada olurduk.  Gider gitmez  kendimi  havuzun  soğuk  suyuna  atmayı  düşünüyordum.

" Hayatım, arayıp  ayarladın  değil mi?"

Sadece kafa sallayıp  bakışlarını  yola odakladı.  Artık çalışmama  da izin vermiyordu. Hamile olduğumu  öğrendikten  sonra okul müdürüyle  konuşup  izne  ayrılmamı  sağlamıştı. Ama ben mesleğime  devam etmek  istiyordum. Bu konuyu  daha sakin bir zamanda açacaktım.

Gidene kadar çok az konuşmuştuk. Villaya vardığımızda  görevliler hemen bizi  kalacağımız  yere götürdü. Villa o kadar büyüktü  ki..

Yemek yedikten  sonra ben biraz  havuza girip  serinlemiştim. Kutay yol yorgunu olduğu  için  gidip yatmıştı. Havuzdan sıkılınca  duş alıp Kutay'ın  yanına yatıp uyumaya çalıştım.

**

Zaman ne çabuk geçiyordu. Daha dün gibi  aklımdaydı  Ediz ile olan ilişkim. Kutay'a  hep arkadaş olarak yaklaşmıştım ama o beni hep sevmişti. Şimdi  geldiğimiz  duruma bakıyorum da ben Kutay ile evliyim, Ediz desen yurt dışında  yaşıyor. Bu arada bir kaç gün önce ondan haber aldık. Türkiye'ye  kesin dönüş yapıyormuş. Tabiki tek başına değil. Karısıyla  beraber eski oturduğu  eve yerleşecekmiş. Yaklaşık  2 ay önce sade bir nikahla  evlenmiş, bize daha yeni söyledi.

Bir sonraki doktor kontrolünde  bebeğimizin  cinsiyetini  öğrenecektik. Sıkıntıyla  Kutay'a  döndüm. Hâlâ  uyuyordu.

Odadan  çıkıp aşağı  kata indim. Sipariş  için bıraktıkları  tableti  elime alıp  yiyebileceğimiz  şeyleri sipariş  ettikten sonra televizyonu açıp bir şeyler izlemeye başladım. Yemekler de gelmişti. Karnımı doyurup geri kalan yemeği dolaba  koydum.

Kocam kış uykusundan uyanınca  çıkıp biraz dolaştık. " Sevgilim, burası  çok güzel. İyi ki geldik.." dedim Kutay'a  sarılarak.

***

Dolu dolu , eğlenceli  bir tatil yapmıştık  3 hafta boyunca. 3 hafta boyunca havuzdan  çıkmamıştım neredeyse. Gece yola çıkacağımız  için Kutay yine uyuyordu. Ben de kendimi  havuza atıp bol bol yüzdüm. Villa çalışanları bizi çok sevmişti. Hatta çalışanlardan biri yolda yiyelim diye bize yemek bile  getirdi.

Hava kararmıştı. Ben hâlâ  havuzdaydım.  Sonunda havuzdan çıkıp duşa girdim. Kirli kıyafetlerimizi gelen görevliye  verdim. 1 saat içinde yıkayıp, kurutup getiriyorlardı.

Kutay'ın  bavulu çoktan hazırlanmıştı. Ben de eşyalarımı  toparlayıp Kutay'ı  uyandırdım. Resmen çıplak uyumuştu  öküz.

" Ne bakıyorsun kızım? Sanki ilk kez çıplak  görüyorsun. "

Ben arkasından  salak salak bakarken o da duşa girmişti. Üzerime  hemen çizgili tulumumu  giydim. Hiç giymediğim  beyaz spor  ayakkabılarımı  da ayağıma  geçirdikten  sonra hazırdım. Görevlinin getirdiği  çamaşırları da yerleştirip  Kutay'a  giymesi için tişört ve kot şort çıkardım. Yemeğimizi  yedikten  sonra çıkış yapacaktık buradan.

**

Bugün doktor kontrolüm vardı ve çok heyecanlıydım. Benim  minik  fasülyem  4 aylık olmuştu.

" Çok heyecanlıyım  Ilgın. Hadi doktor bizi bekliyor."

Birlikte el ele doktorun  odasına  girdik. Kutay masada oturan kadına bakakalmıştı. Kadın da ona bakıyordu. Anlam veremesem de bir şey demeyip öksürdüm.

Kutay hemen toparlanıp  bana döndü.   Doktor oturduğu  masadan kalkıp  yanımıza geldi.

" Biz daha önce Ilgın hanımla  tanışmıştık. Ben Melis, memnun oldum." dedi Melis Hanım  elini Kutay'a  uzatarak. Kutay elini uzatmadan  koltuğa  geçip oturdu.

Bende sedyeye yattım. Doktorum  karnıma kaygan jel sürdükten  sonra elindeki aleti karnımda  gezdirmeye başladı.

" Tebrik ederim, kızınız sizin gibi güzel olacak. " dedi gülümseyerek. Benim kızım olacaktı. Bana benzeyen bir kızım. Ama geleceğini  babasıyla birlikte inşaa  edecektik. Benim gibi sıkıntı çekmeyecekti.

**

Eve geldiğimizden beri Kutay çok garipti. Bir şey vardı ama söylemiyordu. Kaç kez sorsam da söylemek yerine  beni azarlayıp  durmuştu.

Yemekte hiç konuşmamıştık. Tabağıma aldığım  köfteleri  yerken bir yandan da ona bakıyordum.

" Yemene biraz dikkat et. Doğumdan  sonra nasıl vereceksin  o kadar kiloyu? "

Elimdeki  çatal havada kalmıştı. Daha önce bu tür şeyleri sorun etmeyen adam mı bu? Ne olmuştu  buna böyle?

Tek kelime etmeden çatalımı  bırakıp masadan kalktım. Odadaki  banyoya  girip  tartıya  çıktım. Şuan 57 kiloydum, 7 kilo almışım. Evet ama ben iki canlıyım. Tam banyodan  çıkacakken  mesaj bildirim sesi duydum. Kutay'ın  telefonu  lavabonun  kenarındaydı. Acaba baksam mı? Karısıyım  ben onun  benden gizleyeceği bir şey yok. Gelen  mesaja  tıkladım.

" Seni çok özlemişim Kutay. Yıllar önce bir hata yaptım, seni terkettim. Ama çok pişmanım. Bugün  yanındaki  o kadını  görünce anladım bunu. Sen benimle güzeldin  Kutay. "

- Melis'in-

**

Zoraki SevdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin