- Yeni bölümler biraz geç gelecekti ama o kadar bekletmek istemedim.
İyi okumalar..
**
Ilgın-
Gözlerimi açmak istediğimde açamıyordum. Ağlamaktan gözlerim şişmiş, yanıyordu. Tam bir aydır bu odada kalıyordum. Tuvalet ve yemek harici odadan çıkmamıştım.
Kutay zorla bana sahip olmak istese de son anda vazgeçip odadan çıkmıştı. Gözyaşlarımı silip odadan çıktım. Salona inerken duyduğum ses Savaş'ın sesiydi. Kutay'a bağırıyordu.
" Abi!! Ilgın'ı götürmeye geldim, ne yaparsan yap engel olamayacaksın."
Koşarak Savaş'ın yanına gittim. " Ne olur götür beni buradan. Ben.." Kutay'ı gösterdim parmağımla. " Ben bu adamın yanında kalmak istemiyorum. Lütfen gidelim Savaş.. "
Kutay saf öfkeyle bana baktığında Savaş'ın arkasına saklandım. Deli gibi korkuyordum. Savaş'ın yanına gelen iki koruma çekiştirerek onu götürmeye çalıştığında çığlık attım.
Kutay hızla yanıma gelip tek eliyle beni tutarken diğer eliyle telefondaki biriyle konuşuyordu. Telefonu kapattığında sinirle tısladı. " Seni uyarmıştım!! Bu benim kardeşim bile olsa gözüm kimseyi görmez. Buradan çıktığın anda tüm sevdiklerine veda edersin Ilgın. Sen ne yaparsan yap biz evleneceğiz. Kendine çeki düzen ver, ağlamayı da kes. " Kafa salladım.
Kollarından kurtulup odaya çıktım. Yatağın üzerine bağdaş kurup oturdum. Kutay odaya girip kapıyı kapattı.
" Ben iki günlüğüne Ankara'ya gidiyorum. Dışarı çıktığını görmeyeceğim. "
Yaşlı gözlerimi kaldırıp ona baktım. " Ama.. Okul ne olacak? Biliyorsun derslere girmem gerekiyor. Bir aydır izinliyim ama çocukların sınavları var."
Saçlarını karıştırıp sıkıntıyla ofladıktan sonra telefondan birini aradı. " Hemen yukarı gel."
Telefonu kapattıktan beş dakika sonra korumalardan biri odaya girdi.
" Söylediklerimi aklından çıkarma. Bir kaç adam seni okula götürüp oradan eve getirecek. Okul ve evden başka bir yere gitmeyeceksin. Neler yapabileceğimi biliyorsun."
**
Kutay gittikten sonra kapıda dikilen korumaya uyuyacağımı söyleyip kapımı kilitledim. Odanın içindeki banyoda uzun bir duş aldıktan sonra giyinip yatağa girip uyumaya çalıştım.
**
Sabah uyanır uyanmaz banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra saçlarımı toparladım.
Dolaptan siyah çiçekli elbisemi çıkarıp hemen giyindim. Ne fazla uzun ne de fazla kısaydı. Siyah topuklu hasır ayakkabımı ayağıma geçirdim. Saçlarımı da düzleştirici fırçayla tarayıp bırakmıştım.
Yağmur'un doğum günümde aldığı kar tanesi kolyemi taktıktan sonra çantamı alıp aşağıya indim.
" Ilgın Hanım, siz bir şeyler atıştırın biz de arabayı hazırlayalım." dedi Kutay'ın başıma diktiği koruma.
Adama ters ters bakıp benim için hazırlanan masaya oturdum. Sanki arabayı gelin edecekler. Alt tarafı arabayı çalıştıracaksınız gerizekalılar..
**
Yağmur-
Heyecanla elimdeki teste bakıyordum. Çift çizgi çıkmıştı. Testi hırkamın cebine koyup banyodan çıktım. Bir süredir tüm belirtileri kendimde görüyordum ama dile getiremiyordum. Ama artık emindim. Hem de bugün Batu'nun 31.yaş gününü kutlayacaktık.
