Kutay-
Hastaneye gelmiştik. Ilgın'ın kanaması vardı. Yanımda dikilen Melis'e döndüm.
" Hamile olmadığını ikimiz de biliyoruz. Eğer karıma ya da çocuğuma bir şey olsun seni kendi elimle öldürürüm."
Kahkaha attı. " Ediz'in arkasına saklanan Kutay mı diyor bunu. Benden sonra gözyaşlarını silen arkadaşın nerede? "
Kendime engel olamayıp Melis'in boğazını sıkmaya başladım. Nefes alamıyordu. Hem boğazını sıkıyor hem de bağırıyordum. " Gerçeği itiraf edeceksin. Yoksa seni öldürürüm."
Boğazındaki ellerimi çekip onu ittim. Korkuyla bana bakıyordu. Yeni Kutay'ı o da tanımıyordu ama tanıyacaktı. O sırada doktor yanıma geldi.
" Eşiniz de bebek de gayet iyi fakat daha dikkatli olması gerekiyor. Hiç bir şeye üzülmemesi, stres yapmaması lazım.Bebek şuan 5.ayında ama düşük tehlikesi var. Geçmiş olsun. " Yan gözle Melis'e baktım. Koltuklardan birine oturmuştu, yanına gidip oturdum.
" Melis, neden yaptın? Ilgın'ın hamile olduğunu biliyorsun. Bile bile neden bunu yaptın? " Gözyaşlarım yanaklarımdan aşağı doğru iniyordu. İlk kez birinin karşısında ağlıyordum.
" Kutay, ben seni çok üzdüm biliyorum. Ama ben değiştim gerçekten. O zamanlar sadece on dokuz yaşındaydım. O yaştaki kızları bilirsin, sağlıklı karar veremezler ve yanlış şeyler yaparlar. Evlendiğini duyunca seni sevdiğimi anladım. Bir de üstüne karının hastam olduğunu öğrenince şansımı denemek istedim."
" Ilgın benden nefret ediyor. Boşanmak istiyor benden. " Sevdiğim kadın benden nefret ediyordu. Bir de bebeğimize bir şey olsaydı beni asla affetmezdi.
Kafasını ellerinin arasına alıp sustu. " O gün hastanede Ilgın'ı gördüm. Sonra hemen seni aradım. Geleceğini biliyordum. Ilgın'ın peşimizde olduğunu biliyordum o yüzden seni içeri davet ettim. Kahvene uyku ilacı atmıştım. Sen uyuyunca da işte senin gömleğini giydim. Bekledim biraz. Sen uyanmak üzereydin Ilgın geldiğinde. Onu kıskandığım için yaptım. Ama asla ona zarar vermek istemedim. Şimdi gidip ona her şeyi anlatacağım."
Arkamızı döndüğümüzde Ilgın orada duruyordu. Her şeyi duymuştu. " Kutay seni aldatmadı. Ben senden özür dilerim, umarım bebeğini sağlıkla kucağına alırsın. Biliyorum beni affetmeyeceksin ama bir daha karşınıza çıkmayacağım söz veriyorum. "
**
Ilgın-
Eve geldiğimizde Kutay hiç konuşmamıştı. Sanırım özür dilemem gerekiyordu. " Seni dinlemediğim için özür dilerim. Kadınlık içgüdüsü ve hamilelik hormonu bir araya gelince böyle oluyor işte. Ama sen de keşke bana Melis'in eski sevgilin olduğunu söyleseydin o zaman belki bunlar olmazdı."
Elinde boşanma protokolü vardı. Hiç düşünmeden kağıdı paramparça etti. Şaşkınlıkla ona bakıyordum. Gülümseyip bana sarıldı. Onu çok seviyordum. Bizimkisi zoraki bir evlilik olmuştu ama ona aşık olmuştum. Evet, itiraf ediyorum Kutay ile kimseye zarar vermesin diye evlenmiştim ama onu seviyordum. Birlikte yemek yedikten sonra uyumak için odamıza çıkmıştık. Bundan sonra ne olursa olsun onu dinleyecektim o da benden bir şey saklamayacaktı.
**
Aradan 2 ay geçmişti. Hamileliğim çok güzel geçiyordu. Sürekli yürüyüş yapıyor, yediklerime de dikkat ediyordum. 55 kiloydum şuan ama doktorum biraz kilo almamı söylüyordu. 7 aylık olmuştu bile kızım. 2 ay sonra doğum yapacaktım. Yağmur iki hafta önce bebeğini dünyaya getirmişti. Doğuma bir hafta kala küçük bir tatil yapacaklardı ama tatilin ikinci gününde bebek doğmuştu. Yanına gitmek istemiştim ama Yağmur kontrollerden sonra geleceklerini söyleyip beni vazgeçirmişti.
" Kahvaltını bitir yoksa Yağmur'a gidemezsin. " Kutay uyarısını yaptıktan sonra beni öpüp işe gitmişti. Neredeyse her gün Yağmur'un evindeydim. Tabiki Yağmur'u görmeye değil kızı Lila'yı görmeye gidiyordum. O kadar tatlıydı ki. Hemen hazırlanıp arabaya bindim.
Evin önüne gelince şoför inmeme yardım ettikten sonra arabaya binip gitmişti. Yağmur bahçede çiçekleri suluyordu.
" Hoşgeldin prensesim. Lila uyuyor, gel biz bahçede oturalım." Yağmur'a sarılıp bahçedeki koltuklardan birine oturdum.
Lila o kadar tatlıydı ki. Kızımla arkadaş olacaklardı. Artık hayatımızda Melis yoktu. Duyduğuma göre tayinini istemiş başka bir şehire. Hatasını anlayıp özür dilemişti bu bile çok iyi bir şeydi.
" Her şey ne kadar hızlı gelişti değil mi? Melis'in entrikaları, senin doğumun falan. Yemin ederim kendimi günlük dizide gibi hissediyorum. "
Birlikte kahkaha atıp gülerken Lila'nın ağlama sesini duyduk. Yağmur içeri girerken bende onu takip ettim. Ben daha kızımın ismine karar verememiştim. Kutay'ın da fikrini almak istiyordum. Aklıma bir şey gelmişti. Lila'yı emziren Yağmur'a döndüm.
" Haftaya bir organizasyon yapmak istiyorum. Kalabalık olmayacağız biz bize oluruz. Güzel bir yemek yer ardından da benim kızımın ismine karar veririz beraber." dedim.
Yağmur kafasını kaldırıp bana baktı. " Ben bunu neden düşünmedim ya. Gerçi benim düğünüm bile olmadı gelinlik de giymedim.Neyse, süper olur bence. Hatta ben gelirken çok sevdiğin brownie kurabiyeden yaparım. Sen Kutay ile konuş sonra ayarlarız bir şeyler. " Yağmur'un söyledikleri beni çok üzmüştü. Bu konuyu Batu'yla konuşacaktım.
**
Eve dönerken çok heyecanlıydım bir yandan da ya Kutay kabul etmezse diye düşünüyordum. Önce Kutay ile konuşup öyle hareket etmem daha iyi olurdu. Eve geldiğimde Kutay çoktan gelmişti. Yemek masasında beni bekliyordu." Hemen otur çok açım. "
Ben kızacağını zannederken kızmamıştı. Yemekten sonra Kutay'ın yanına çalışma odasına çıktım.
" Aşkım, bir şey konuşmam lazım seninle. " Elindeki kitabı bırakıp tüm dikkatini bana verdi. " Söyle hayatım."
" Biliyorsun kızımızın adını daha belirlemedik. Ben düşündüm de haftaya bir yemek organize etsek, tüm sevdiklerimizi çağırsak. Kura çekip isimleri belirlesek, nasıl olur? "
Kaşlarını çatıp bana baktı. " Onlar mı karar verecek kızımın adına?" Sinirlenmişti. Hemen koltuğa oturup sakinleşmesini bekledim. " Hayır aşkım. Beğendiğimiz isimleri ayıralım kararı biz vereceğiz. Maksat bir araya gelip bir şeyler yapmak. "
" Hayır desem küseceksin. İyi tamam madem düşündün yap bakalım. Ama kendini yorarsan çağırdığın herkesi kovarım."
**
" Ediz'i neden çağırıyoruz? " Kutay'a tip tip baktım. " O bizim arkadaşımız Kutay. Önceden olanlar geçmişte kaldı. Lütfen sen de artık öyle davran. Hem karısı Ezra ile gelecek."
Cevap vermeden listeyi incelemeye başladı. Annemle 2 ay önce barışmıştım. Selin'in evinde kalıyordu. Selin artık pek bizle takılmıyordu çünkü sevgilisi Poyraz efendiden sıra bize gelmiyordu. " Kalabalık değiliz diyordun bir de. Tüm sülaleyi çağırmışsın bu ne? Poyraz, Selin, Yağmur, Batu, Ediz,Ezra, Savaş, Cemre ve tabiki annen. "
Herkesi arayıp doğmamış kızımın isim partisine davet etmiştim. Yemekleri evdeki yardımcılar yapacaktı. Ben sadece ortada dolanıp ufak tefek şeylere yardım edebilecektim.
" Ilgın , kızımız doğunca tekrar çocuk yapalım. Hamilelik sana çok yakışıyor."
Ağzım açık bakakalmıştım. Ben tek çocuk istiyordum. Başka yapmazdım. Ama bunu Kutay'ın bilmesine gerek yoktu.