Selam🌸
Kitabı bitirme kararı aldım çünkü kitap uzadıkça olaylar da uzuyor. Yok Melis geldi, yok Ilgın'ın eski sevgilisi falan derken şu günlük diziler oluyor ya onlara dönüyor hikaye. Aslında az daha zorlasam öyle bir senaryo yazarım 😂 Kısacası bu hikayenin de ömrü bu kadarmış. Aslında biraz zorlama, nefret dolu bitirecektim öyle planlamıştım hikayeyi yazmaya başladığımdan beri ama zoraki aşk , karşılıklı aşk oldu. En sevdiğim 😍 Finali mutlu bitecek yani. İyi okumalar 💜
**
" Benim cennet kokulu meleğim." Duru doğalı neredeyse üç ay olmuştu. Kutay şirkete bile gitmiyor sürekli Duru'nun odasında koltukta oturup kızını izliyordu. Artık kıskanıyordum onları.
Sabah uyandığımda yine yanımda değildi. Odadan çıkıp Duru'nun odasına girdim. Yine oturmuş kızıyla konuşuyordu. Gizlice dinlemeye başladım.
" Sen sakın baban gibi birine aşık olma tamam mı kızım. Sakın öyle birini sevme. Şimdi daha küçüksün anlamazsın ama ileride anlayacaksın. Belki şimdi sorun etmese bile annen sorun edecek. Belki benden ayrılmak isteyecek. O zaman onu durdurmayacağım. Şu an olduğu gibi onu yanımda zorla tutmayacağım. Annen öyle fedakâr biri ki.. Sevdikleri zarar görmesin diye benimle evlendi. Onu sakın üzme olur mu? "
Kutay'a yaklaşıp arkadan sarıldım. " Neler de düşünüyormuşsun sen. Ama yanılıyorsun. Evet, seninle kimseye zarar verme diye evlendim. Ama sonra sana aşık oldum. İleride de bunu sorun etmeyeceğim. İleride söyleyeceğim tek şey " iyi ki evlenmişiz." olacak. İlk başlarda istemiyordum seni. O da çevremdeki insanlara zarar verdiğin içindi. Ama sonra içindeki seni tanıdım ve o çok iyi bir insan. Seni seviyorum."
Gözyaşları yanaklarından akarken bana sarıldı. Onun bu kadar sorun ettiğini bilmiyordum. Bu konuyu daha konuşmamıştık. Konuyu açarsam sinirlenir diye ses çıkarmıyordum. Evlendikten sonra ona aşık olmuştum. Şu an bir kızımız vardı bizim. Zoraki Sevda'nın meyvesi..
**
Aradan iki sene geçmişti. Çok huzurluydum. Beni seven kocam, dünyalar tatlısı da bir kızım vardı. Daha ne isteyebilirdim ki.. Duru görünüş olarak benim küçüklüğüme benziyordu ama huy olarak babası gibiydi. En kötü huyunu almıştı. Sinirliydi. Sinirlenince zor sakinleştiriyordum. Geçen gün Lila ve Duru oyun oynarken yanlarına bir çocuk gelip Lila'nın yanağından öpmüş. Bizim kız da bu durumu kıskanmış. Tüm siniri bu yüzden.
" Güzelim, bir an önce çıkalım. "
Duru'yu arabaya bindirip bebek koltuğunun kemerini taktım. Bugün Selin ve Poyraz evleniyordu. O kadar heyecanlıydım ki. Batu ve Yağmur düğünün yapılacağı otelde olacaktı. Poyraz , Batu'nun yanında çalıştığı için düğün masraflarına Batu yardım etmişti.
" Anne, Lila çirkin dimi? " Duru iki yaşındaydı ama söylediği şeyler sanki büyük birinin ağzından çıkıyordu. Elbisesinin kenarını düzeltip saçlarını okşadım.
" Hayır bebeğim. Lila ve sen çok güzelsiniz. Siz arkadaşsınız, birlikte büyüyeceksiniz."
Bu söylediğimi beğenmemişti. Babasına baktı. Kutay ona bakmıyordu. Ses çıkarmadan önüne döndü. Bu hâli çok tatlıydı. Otele geldiğimizde Duru ve ben arabadan inmiş Kutay'ı bekliyorduk. Kutay göz ucuyla elbiseme baktıktan sonra ceketini çıkarıp bana giydirdi.
" Kutay, ne yapıyorsun Allah aşkına? Bırak da ablamın düğününde rahat edeyim. " Duru'yu kucağına alıp elimden tuttu. Bu onun dilinde sus demek oluyordu. Kıskandığını kabullenmezdi kesinlikle. İçeri girdiğimizde bir görevli gelip bize masamıza kadar eşlik etti. Üç kişilik bir masaydı. Duru için mama sandalyesi koymuşlardı. Çantamı masaya bırakıp gelin odasına doğru ilerledim.