Gözlerimi açtığımda yine bir hastane odasındaydım. Aklıma gelen anılar kabus olacak kadar kötüydü. Selin'in intihar ettiği haberini almıştım. Yattığım yerde doğruldum. Kutay yatağımın kenarındaki koltukta oturuyordu. Gözleri uykusuzluktan kızarmış, göz altı torbaları ortaya çıkmıştı. Uyandığımı görünce hemen yanıma gelip alnıma bir öpücük kondurdu.
" Sizi kaybettiğimi sandım. Üç gündür kendimde değilim. Üç gündür sesini duymuyorum, gözlerini görmüyorum. "
Bebeğim... Şuan öylesine korkuyordum ki.. " Bebeğim nasıl? O iyi değil mi? "
Gözlerimden ne zaman aktığını bilmediğim yaşları eliyle sildi. " Bebeğimiz iyi merak etme. Sadece annesinin üzülmesine o da üzülmüş. Öğleden sonra doktorla randevumuz var. Bu arada Selin iyi, dün taburcu oldu. "
Gülümseyip Kutay'a sarıldım. Ablamı daha yeni bulmuşken kaybettiğimi sanmıştım.
**
Doktor korkulacak bir şey olmadığını, sadece stresten uzak durmam gerektiğini söylemişti. Hastaneden sonra Selin'i görmeye gitmiştik. Poyraz da oradaydı. Kendini affettirmeye çalışıyordu güya.
" Sen ne hakla buraya geliyorsun? Ablam senin yüzünden bu hâlde. Bir de utanmadan gelmiş burada oturuyorsun."
Kutay beni yanına oturtup sakin olmam için kolumu hafifçe sıktı. Bunun bir uyarı olduğunu anlamak zor değildi.
" Ilgın, sakin ol. Sadece özür dilemek için gelmişti. Bebeğine iyi bakmalısın zaten benim yüzümden kötü oldun." dedi Selin.
Poyraz bir şey demeden çıkıp gitti. Onun da üzüldüğünü görebiliyordum ama onun yüzünden olmuştu bunlar. Ablam iyiydi. Biz oradayken annem gelmişti. Artık Selin ile yaşayacağını söylemişti.
Biraz daha oturup eve dönmüştük. Aklım ablamda değildi, sonuçta annem onun yanındaydı. Araları iyiydi şuan ne de olsa Selin onunla büyümüştü 18 yaşına kadar. Öğrendiğime göre annem geçmişini silip yeni bir sayfa açmış kendine.
**
2 Ay Sonra
Bugün Kutay dizi için Japonya'ya gidiyordu. Dizimiz orada ödül alacaktı ama beni yanında götürmeyeceğini söylemişti. Ona içimden kızsam da haklıydı sonuçta hamileydim ve orada hep koşturma hâlinde olacaktı canım kocam.
" Güzelim. Bebeğimize iyi bak tamam mı? Ödül gecesinden sonra döneceğim hemen. " Kafa sallayıp ona sarıldım.
Kutay gittikten sonra ev çok sessizleşmişti. Kutay özel jetle gidecekti Japonya'ya. Yanında dizinin başrol oyuncuları da vardı. Yani Cem ile aynı uçakta yolculuk yapacaklardı. Neyseki biz evlendikten sonra Cem ile arasındaki sorunu çözmüştü Kutay. Bebeğimiz günden güne büyüyordu. Artık 3 aylık olmuştu. Daha cinsiyetini öğrenememiştik ama.
Yağmur'un karnı kocaman bir disko topu gibi olmuştu. 6 aylık hamileydi şimdi. Bir sıkıntı çıkmazsa üç ay sonra prensesi doğacaktı. Artık canım sürekli bir şeyler istiyordu. Şuan canım hamburger istiyordu ama isteyebileceğim birisi yoktu.
Acaba Savaş'ı arayıp mı istesem? O da şimdi nişanlısını bırakıp gelemez. Kalkıp kapıdaki korumaya söyledim.
**
Hamburgerimi yerken bir yandan da İnstagramda dolaşıyordum. O sırada ana sayfama bir fotoğraf düştü. Fotoğraftaki kız, dizinin ilk başrol oyuncusuydu. Hani benim üstüne atladığım, saçını yolduğum. Kocamla selfie çekip bir de instagrama atmış. Kesin bilerek yaptı pislik. Bir de altına " Ödül gecesinde partnerim, canım Kutay 💕" yazmış. Telefonu bırakıp sinirle yemeğimi bitirdim. Ama bu böyle olmayacaktı.Önce canım arkadaşım Savaş'ı arayıp hemen bize gelmesini söyledim. Bir saate geleceğini söyleyince koşturarak odaya çıkıp kısa bir duş aldım. Duştan sonra hemen üzerime yazlık, dizlerimin hemen altında biten elbisemi giyip ayağıma da spor ayakkabılarımı geçirdim. Bir yandan da saçlarımı kurutuyordum. Ödül gecesi için de valizime bir tane sandalet, bir tane de topuklu ayakkabı koydum. Elbise olarak uzun , omuz dekoltesi olan elbisemi dikkatlice valize yerleştirdim. Son olarak iç çamaşırı, makyaj malzemeleri derken çantam hazırdı.
Savaş geldiğinde neye uğradığını şaşırmıştı. Ama konuyu anlattığım için şirketteki diğer jeti ayarlamak için birilerine telefon etti. Bende doktorumla görüşüyordum. Yolculuk için bir sorun olmadığı için rahatlamıştım.
**
Jete bindiğimizde Kutay'ın vereceği tepkiden korkuyordum aslında. Ama o benim kocamdı. Zaten hamilelik yüzünden hormonlarım tavan yapmıştı.
"Ilgın, biraz uyu. Ben inişte haber veririm." dedi Savaş üzerimi örterken.
11 saat süren yolculuk sonunda bitmişti. Uçaktan iner inmez bir taksiye binip otele gitmiştik. İkimize de ayrı oda ayarladıktan sonra odalarımıza girip dinlendik.Savaş şirkette çalışanları uyarmıştı Kutay'a haber vermesinler diye. Çünkü ödül gecesi yarın geceydi ve ben kocama sürpriz yapacaktım. Evdeki korumalarda beni Yağmur'un evinde sanıyordu. Bol bol yemek yiyip dinlendim. Yakında zaten 100 kilo olacaktım sonra da Kutay beni boşayacaktı.
Tam yatağa yatacakken Kutay'ın aradığını gördüm. İstemsizce bir korku sardı bedenimi.
" Alo, aşkım ne yapıyorsun? " Sesi gayet sakin geliyordu.
" Yemek yedim de tam uyuyacaktım hayatım. Sen ne yapıyorsun? "
" Karımı özledim. Yarın ödül gecesinden sonra yanınızdayım. Sevgilim kapatmam lazım, seni seviyorum "
Ve kapattı. Ama telefonu kapatmadan önce Derin'in sesini duymuştum. Avuç içim kaşınıyor.
**
Ertesi Gün- Gece
" Yengelerin en güzeli çok güzelsin. Geç kalmadan gidelim , hadi " dedi Savaş. Ayakkabı olarak son dakika sandaletlerimi giymistim. Aynada kendime kısaca bakıp odadan çıktım.
Ödül törenin yapılacağı yere geldiğimizde Kutay'ı görmüştüm ama o beni görmemişti. Cem ile sohbet ediyordu. Tam kocama yaklaşacakken Derin salağı kocamın koluna girip çekiştirdi. Hızlı adımlarla yanlarına gidip kocamı kurtardım.
" Kocama eşlik etmeye geldim. " dedim dişlerimin arasından. Kutay'ın çimenleri iyice koyulaşmıştı. Bu sinirlendiği anlamına geliyordu.
" Sonra görüşeceğiz karıcığım." dedi sessizce. Yutkunup elini tuttum. Gece boyunca hiç yanından ayrılmamıştım. Ödülü aldıktan sonra ekip olarak iki gün daha kalıp etrafı gezeceklerdi ama biz bu gece dönüyorduk.
" Kutay, şey ben hiç buraya gelmedim de... Yani, şey.. Biz de kalıp gezebilir miyiz? "
" Başka zaman geliriz ama şimdi eve gidiyoruz."
**
Otele dönüp eşyalarımızı alıp jete binmiştik. Uçuş sonrası Savaş taksiyle dönerken biz de Kutay'ın arabasıyla eve gittik. Eve gelir gelmez bağırmaya başlamıştı.
" Seni götürmek isteseydim zaten götürürdüm dimi ? "
" Ben Derin'in attığı fotoğrafı görünce sinirlendim. Senin yanında olmak istedim sadece. Bir daha yapmam merak etme." Bende bağırıyordum.
Odaya çıkıp üzerimi değiştirip kendimi yatağa attım. Gözyaşlarım yanaklarımdan boynuma doğru akıyordu. Kapı çarpma sesiyle daha çok ağlamaya başladım. O çok sinirliyse ben de aynı oranda üzgündüm. Resmen benim orada olmamdan rahatsız olmuştu. Bundan sonra başka bir Ilgın görecekti karşısında.